Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/115 E. 2020/140 K. 10.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/115 Esas
KARAR NO : 2020/140

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/03/2019

BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ 2019/129 ESAS, 2019/150 KARAR SAYILI DOSYADA

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/04/2019
KARAR TARİHİ : 10/07/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili şirketin dünya çapında tanınan …… marka tıraş bıçaklarıyla ünlü …… grubuna bağlı bir şirket olup “……” ve “…….” ibareli markaların tescil haklarını elinde bulundurduğunu, şirketin 1925 yılında İTO’ya kayıt otan ilk şirket olduğunu, iştigal alanının “toptan kuaför malzemelerinin satışı” olduğunu, Türkiye’nin ilk tıraş bıçağı fabrikasının müvekkil tarafından kurulduğunu, müvekkil şirket adına tescilli “……” markasının Türkiye’nin ilk yerli üretilen tıraş bıçağı markası olduğunu, …… ibareli markaların 1984 yılından bu yana korunmakta olduğunu, müvekkili şirketin …… tescil numaralı …… markasının başvuru tarihinin 17/11/1994 olduğunu, …… tescil numaralı ….. markasının başvuru tarihinin ise 24/01/2018 tarihinde olduğunu, yıllar içinde “……” ibareli seri markaların yaratılıp tescil ile korumasının sağlandığını, müvekkil şirkete ait “……” ve “……” markalarının haksız ticari etki yaratacak şekilde davalı tarafından alan adı olarak ve ayrıca sosyal medya mecralarında kullanıldığını, davalı şirketin ticaret unvanının 19/10/2018 tarihinde tescil edildiğini, www……com.tr alan adının ise 31/10/2018 tarihinde tahsis edildiğini, …… markasının Türkiye tarihine adını yazdıran ve marka tescilleri ile korunan bir marka olduğunu, sektöründe marka değerinin oldukça yüksek otan …… vc ….. markalarının ticari çekiciliğinin ortada olduğunu, davalının ticaret unvanının müvekkili şirketin markalan ile iltibas oluşturacak şekilde kötüniyetli tescil edilip müvekkilinin marka haklarına tecavüz teşkil ettiğini, davalının müvekkili markalarını haksız ve hukuka aykırı şekilde kullandığını, müvekkilinin markasının itibarına zarar verici her tülü girişimi önlemek için yasal yollara başvurmakta olduğunu, davalının öncesinde ihtar edildiğini ama kullanımın sürdüğünü, davalının müvekkili şirketin ana mağazasının bulunduğu tarihi “…… …” İşhanı ismini haksız şekilde kullanarak haksız rekabet yarattığını, dürüstlük kuralına aykırı davranışlar sergilediğini, dolayısıyla davalının marka tecavüzü ve haksız rekabetinin tespitini, önlenmesini, sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, ticaret ünvanının sicilden terkinini, davalı şirkete ait “https://…….com.tr” ibareli alan adına erişimin engellenmesini, maddi ve manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, ilk olarak usule ve tebligata ilişkin itirazları belirtilmiş, Davalı müvekkilinin davacıya ait markaları hiç bir şekilde kullanmadığını, müvekkil şirketin satış kataloğunda ve internet sitesinde de hiç bir şekilde “……” veya “……” isimli bir marka bulunmadığını, davalı müvekkilinin yasal zorunluluk gereğince Ticaret Sicilde kayıtlı ünvanını gerek tabelasında, gerek faturalarında, gerek kaşelerinde ve gerekse de kartvizitlerinde kullandığını, davacının adına tescilli olduğu iddia edilen ……+şekil ve …… …+şekil markaları ile davalı müvekkilinde ünvanında yer alan ….. isimlerinin karıştırılabilir şekilde benzer markalar olmadığını, “……” ibaresinin genel kullanıma açık ve birleşen kelimelerle bir anlam bütünlüğü oluşturan bir kelime olduğunu, genel ifadeler ve herkesçe kullanılan kelimelerin tek başlarına marka tesciline konu olamayacağını, davalı itiraz sahibinin itirazına neden olan “……” ve “…… …” ibarelerinde görüldüğü üzere “……” kelimesinin ayrı bir esaslı kelime olarak kullanılmadığını aksine “şekil veya eklenti kelimelerle” bütünleştirilerek (bileşke marka) ön plana çıkarıldığını, oysa davalı müvekkilin ünvanında yer alan ….. isminin yazılış, görsel ve bütünlük olarak çok daha farklı olduğunu, markaların bütünsel olarak değerlendirilmesi gerektiğini, işaretler arasında anlamsal farklılıklar olduğu gibi yazılış ve telaffuz açısından da bir benzerlik bulunmadığını, ayrıca işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimin de iltibas tehlikesine yol açacak derecede benzerlik taşımadığını, …… kelimesinin esaslı unsur olarak marka olarak tescilinin de mümkün olmadığını, haksız rekabet iddiasının doğru olmadığını, tazminat taleplerinin fahiş ve davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının müvekkili adına tescilli “……” ve “…… …” markalarını ve ibarelerini, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yaratacak şekilde kullandığını ve bundan dolayı müvekkilinin maddi, manevi zararlara uğradığını ve itibarının zedelendiğini iddia ederek, öncelikle dosyanın Mahkememizin …… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini ve 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL itibar ve 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 12/04/2019 tarih, …… esas, …… karar sayılı kararıyla mahkememizin işbu dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı şirketin sicil kayıtları İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden celp olunmuş, davacıya ait markaların sicil kayıtları Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan celp olunmuştur.
Dosya davalının davacıya ait tescilli marakalarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin bulunup bulunmadığı, birleşen dosya için de maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştuysa miktarı hususunda rapor tanzim etmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 11/03/2020 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “Davalının “…… …” ibaresini kullanım şekli dikkate alındığında; davalı tarafın bu eylemlerinin, SMK’nın 7 ve 29. maddeleri gereğince davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğu, davalının, davacının markası ile karıştırılmaya yol açacak bir kullanım sergilediği bu sebeple, yukarıdaki tespitler ışığında, karıştırılmaya yol açacak şekilde kullanım yönünden haksız rekabet oluşacağı, ticaret ünvanı ise terkin edilinceye kadar kullanma imkanı verdiğinden, ticaret ünvanı yönünden haksız rekabet oluşmayacağı, dosyadaki tespitler sonucu; davalının markaya tecavüzü sabit görülür ve kusurlu olduğu noktasında bir görüş takdir edilirse ; maddi tazminata ilişkin koşulların oluşacağı, aksi takdirde; Maddi tazminata ilişkin koşulların oluşmayacağı, manevi tazminatın Mahkemenin takdirinde olduğu, davacının talebi olan SMK 151/2-b kapsamında davalının ….. Kozmetik San.A.Ş. ünvanı ile tescil tarihi ile dava tarihi arasındaki tüm satışları üzerinden faaliyet karının 15.546,85 TL olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 01/06/2020 tarihli dilekçesi ile, 10.000,00 TL’lik davasını 15.500,00 TL’ye artırdıklarını beyan etmiş ve eksik harcı ikmal ettiği görülmüştür.
Ana dosyada dava: davalının davacıya ait markalarından doğan haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile men’i; birleşen dosyada dava: davalının davacıya ait markasına tecavüzü dolayısıyla tazminat talebine yöneliktir.
SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/1-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tkescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller, alınan rapor ve taraf beyanları ışığında yapılan değerlendirmede “……” ve “……” esas unsurlu markaların davacı adına tescilli olduğu ve hükümsüzlüğüne yahut iptaline karar verilinceye değin davacıya yukarıda anılı kanuni düzenlemeler çerçevesinde koruma bahşettiği, davalının ticaret unvanında ve internet sitelerinde bu işaret ve kelimeleri kullanmasının ise tecavüz teşkil ettiği anlaşılmıştır. Her ne kadar “……” ismi yer alan adreslerin bazılarının içerik barındırmadığı, sosyal medya hesaplarının ise kullanıcısı tarafından kaldırıldığı tespit olunmuşsa da yine kullanıcı tarafından istenildiği zaman aktif hale getirilebilme olanaklarının bulunması karşısında tecavüzün men’i ve tekrarının önlenmesi talebinin kapsamı içerisinde bu site ve hesaplara da erişimin engellenmesi kararı vermek gerekmiştir.
6769 sayılı SMK’nun 7/3-e md’sine göre işaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılmasını da marka hakkı sahibi yasaklayabilir. Buna göre marka hakkına tecavüzün ve sonuçlarının kaldırılması talebi kapsamında daha önce tescil edilmiş bir marka nedeniyle sonradan tescil edilen ticaret unvanının sicilden terkini talep edilebilir.
Davaya konu olayda davacının marka tescillerinin davalının ticaret unvanının tescilinden önceye dayandığı ve ticaret unvanında davalı markalarının asli ve ayırdedici unsuru olan “…… …” kelimesinin bulunduğu, davacı markalarının tescil edilmiş olduğu sınıflar ile aynı veya benzer olanlar yönünden de kayıt altında olduğu ve ticaret unvanın markasal kullanımının rapor ile tespit edildiği anlaşıldığından davalının ticaret sicilinin terkin koşullarının gerçekleştiği kanaatine varılmıştır.
Birleşen dava yönünden tazminat talepleri değerlendirilirken davacının kullandığı seçimlik hakkı doğrultusunda hesap uzmanı bilirkişinin yapmış olduğu hesaplamanın somut olayın gelişimine uygun olduğu ve yine davalının kusuru ve davacının uğramış olduğu zararın boyutu birlikte değerlendirildiğinde 10 bin TL manevi tazminatın uygun ve yeterli olduğu vicdani kanaatine ulaşılmıştır.
Hernekadar davacı birleşen dosyada itibar tazminatı talebinde bulunmuşsa da; dosya içerisinde mevcut toplanan deliller karşısında, davalının davacıya ait markaları içeren ürün yahut hizmetleri kötü veya kalitesiz bir şekilde piyasaya sürdüğü, bu veya başka şekilde davalı firmanın itibarının sarsılmasına sebebiyet verdiği yolunda davacı tarafça herhangi bir delil sunulmadığı, dosya kapsamına göre böyle bir sonuca ulaşılamadığı anlaşıldığından bu talebin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Ana dosyada;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;davalının davacıya ait “……” esas unsurlu markalarından doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda;
-Tecavüz oluşturan “……” ve ” ……” ibarelerinin kullanıldığı davalı yana ait ürün, hizmet, ambalaj ve her türlü reklam ve tanıtım vasıtasına el konularak hüküm kesinleştiğinde masrafı davalı taraftan karşılanmak suretiyle imhasına,
-Davalının ticaret unvanında yer alan “……” ibaresinin sicilden terkinine,
-Davalı yana ait yahut kullanımında olan ;
*www……com.tr
* www……com
*https://www………..com/……. kozmetik
*https://www……..com/…….
*https://…… -……site/ isimli adreslere erişimin engellnmesine,
-Hüküm özetinin ulusal çapta yayın yapan tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle ilanına,
2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından bu dava nedeniyle yapılan 44,40 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 220,30 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.309,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Birleşen Mahkememize ait …… esas sayılı dosyada;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
-15.500,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, itibar tazminatı talebinin reddine,
2-Peşin yatırılan 2.049,30 TL peşin harç ve 94,00 TL ıslah harcından alınması gereken 1.741,91 TL harcın mahsubu ile arda kalan 401,39 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat talebi yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat talebi yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre itibar tazminat talebi yönünden red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat talebi yönünden red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından bu dava nedeniyle yapılan 1.741,91 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 86,15 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.179,85 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 442,92 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.10/07/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸