Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/11 E. 2020/234 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/11 Esas
KARAR NO : 2020/234

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Bakırköy ……. FSHHM’nin …… esas sayılı dosyasında davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ayakkabı sektöründe faaliyet gösteren tüzel kişilik olduğunu, davalı …’ın şirket ortağıyken şirketteki hissesini müvekkiline devrettiğini, müvekkilinin ……. numaralı tasarım tescil belgesi sahibi olduğunu, bu tasarımın henüz tescil başvurusu yapılmadığı 12 aylık rüchan sürecinde müvekkilinin bu ayakkabı tasarımını kamuya arzettiğini, ancak davalı …’ın rekabet yasağına aykırı biçimde söz konusu tasarımı kullandığının öğrenildiğini, davalı …’in ise davalı …’ın kayınbiraderi olup her iki davalının birlikte hareket ettiğini, davalı …’ın, diğer davalı üzerinden yaptığı ……. numaralı tescil ile müvekkilinin tasarım haklarını gasp ettiğini belirterek ……. tescil numaralı tasarımın sahibinin müvekkili olarak tesciline, tasarım hakkı sahipliğinin davacıya devrine, bu talepleri mümkün görülmez ise davalı … adına tescilli bulunan bu tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, ayrıca maddi ve manevi tazminat ile gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Bakırköy …… FSHHM’nin…… esas sayılı dosyasında davalı …, yetkili mahkemenin Manisa mahkemeleri olduğunu, ayrıca davacının bu davayı açma hakkının bulunmadığını, zira tasarımın … adına tescil edildiğini, yine endüstriyel tasarımın kendi adına tescil edilmediğinden, davanın pasif husumet yokluğundan da reddedilmesi gerektiğini bildirmiştir.
CEVAP: Bakırköy …… FSHHM’nin …… esas sayılı dosyasında davalı …, Manisa mahkemelerinin yetkili olduğunu, aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı yanın dava açma sıfatı bulunmadığını, haksız rekabete ilişkin taleplerin bu dava konusu olamayacağını, haksız rekabete ilişkin taleplerin ticaret mahkemelerinin görev alınına girdiğini, tescile konu ayakkabı tabanının bir tasarım ürünü olduğunu, icat edilen buluş niteliğindeki ürünlerin ise patent ile ilgili olduğunu, davacının davayı süresinde açmadığını, bu nedenlerle haksız davanın ve tazminat taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
……. esas sayılı dosyasında yetkisizlik kararı verildiği, bu karar davacı tarafça istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi’nin ……. esas, ……. karar sayılı ilamıyla davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, Bakırköy …… FSHHM’nin 10.07.2017 tarih, ……. esas, …… karar sayılı kararının kaldırılmasına, karar verilmiş, dosya mahkememiz esasına alınarak yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Bakırköy …. FSHHM’nin ……. esas sayılı dosyasında yargılama sırasında deliller toplanmış; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konusu tasarım tescil belgeleri ile ilgili dosya evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizin 04/07/2019 tarihli duruşmasında, davacı tanıklarının davetiye çıkartılarak dinlenmelerine, davalı vekilinin bildirdiği tanıkların dinlenmesi için Manisa Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş, talimat yazılarak tanıkların dinletildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce de tanıklara davetiye çıkarılmış 19.11.2019 tarihli duruşmada hazır oldukları anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; 14-15 yıldan beri davacı şirkette depo sorumlusu olarak çalıştığını, davalı olarak ismi belirtilen … ve …ı şahsen tanımadığını, şirket ortağı olduğunu bildiğini, dilekçede bahsedilen ayakkabı tabanı 6-7 yıldan beri şirket tarafından üretilip ……. ve başkaca müşterilere satılmakta olduğunu. Tabanıda iyi hatırladığını, altı eva, içi kösele kaplama, kenarlarında da koyu kahverengi çizgi olduğunu , davaya kadar davalıların bu tasarımı kullanıp kullanmadığına dair bir bilgisi olmadığını, dava ile böyle birşey olduğunu söylediklerini ve öğrendiğini beyan etmiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; davacı şirketin ortaklarının sahibi olduğu ……. Ürünleri Ltd. Şti de 8 yıl çalıştığını, yeni emekli olduduğunu, …… Ayakkabı ile Mağazanın idare merkezleri aynı binada olduğunu,. Ancak …. Ayakkabının fabrikası Manisada olduğunu, davalı …’da daha önce ……. Ayakkabının ortaklarından olduğunu , 3-4 yıl önce ortaklıktan ayrıldığını, olay 5-6 yıl önce söz konusu ayakkabı tasarımını şirket sahiplerinden ……. yaptığını, beraber çalıştıkların, üretime, personele herşeye baktığı için bildiğin, o sıralar tescil için başvurmamış olduklarını, tabandan çok sattıklarını, büyük firmalara sattıklarını, … ve başka bir ortak olan …… şirketten hisselerini devrederek ayrıldıklarını, …… kendisine bir ayakkabı üzerine yer açtığını, …’da bir akrabası ile Manisa’da ayakkabı atölyesi açtığını, daha sonra ……. bu tabana ilişkin patent başvurusu yapmak istediğini, bu başvuruyu yapacağı sırada daha önce aynı patente ilişkin bir başvuru yapıldığının ortaya çıktığını, başvuruyu yapanında büyük ihtimalle …ı’ın akrabası olan şahıs olan, aynı atölyede çalışan kişiler olduğunu beyan etmiştir.
Manisa ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce talimat dosyasında dinlenen;
Davalı tanığı …… beyanında; Davalı …’ın davacı şirkete ortak olduğu dönemde davacı şirkette çalıştığını. Ayakkabı tamirinde kesicilik işi yaptığını. Davalı …’ı davacı şirket ortakları …. ve ……. ortaklıktan çıkardıklarını. davalının kendisinin ayrılmak istediğini düşünmediğini. Davalının hisselerini devrettiği dönemde davacı işyerinde çalışmakta olduğunu, davalı … şirketten ayrıldıktan sonra yine ayakkabıcılık sektöründe çalışmaya devam ettiğini, davacı şirkette çalıştığı dönemde …… isimli bir firma davacı şirkete bir model ayakkabı getirdiğini, davacı şirkete gösterdiğini, davacı şirket …… firmasının getirdiği bu ayakkabının tabanını İstanbul’da başka bir şirkete yaptırdığını, yani bu taban davacı şirket tarafından tasarlanmış ya da icat edilmiş bir taban olmadığını. Bu tabanı kullanan pek çok ayakkabı üreticisi bulunmakta olduğunu, sonrasında davalının da ayakkabıcılık faaliyetine devam ederken bu tabanı kullandığını bildiğini, ……….’ı tanımadığını , davalı …’ın … adına ayakkabıya ilişkin tescil belgesi almak üzere başvuru yaptığını duyduğunu, bunu çevredeki söylentilerden duyduğunu, …ı tanımadığını, … ile bağlantısı nedir bilmediğini, bahsettiği …… firmasını taban imalatı yapan bir firma olarak bildiğini, tam olarak ünvanı nedir bilemediğini beyan etmiştir.
Davalı Tanığı ……’in beyanında; öncesinde davacı şirkette kesim bölümünde ustabaşı olarak çalıştığını, çalıştığı dönemde davalı … şirkette ortak olduğunu, orada çalışırken davacı şirket ortakları…… , davalı …’ı şirketten gönderdiklerini, bildiği davalı … kendi isteğiyle ayrılmadığını, davalı ayrılırken herhangi bir taahhütte bulunmuşmudur bilmediğini, şirkette çalıştığı dönemde …… isimli bir firma bir ayakkabı modeli gönderdiğini, davacı şirket bu ayakkabının tabanını ürettiği ürünlerde kullanmaya başladığını. Bu taban zaten çok özellikli bir taban olmadığını ve o dönemde birçok ayakkabı markası da bu tabanda ayakkabı ürettiğini, davacı şirket ortaklarından ya da çalışanlarından tasarım yapabilecek nitelikte herhangi bir kimse bulunmadığını, davacı şirket bahsettiği ayakkabı tabanına ilişkin bir tasarım belgesi almış mıdır bilmediğini, davalı … davacı şirketten ayrıldıktan sonra ayakkabı sektöründe çalışmaya devam ettiğini, bahsettiği tabanı … da ürettiği ayakkabılarda kullandığını, davalı … bununla ilgili bir belge almış mıdır başvuru yapmış mıdır bilmediğini, …’ı tanımadığını, davalı …’la herhangi bir bağlantısı var mıdır bilmediğini beyan etmiştir.
Davalı …. beyanında; Öncesinde davacı şirkette ön muhasebe bölümünde çalışdığını, davalı … onun çalıştığı dönemde şirkette ortak olduğunu, davacı şirketin diğer ortakları ……. ‘ın baskıları sonucu davalı …’ın şirketten ayrıldığını, kendisinin ayrılma konusunda istekli olmadığını, davalı şirketten ayrılırken herhangi bir taahhütte bulundu mu bilmediğini, davalı … davacı şirketten ayrıldıktan bir süre sonra yine ayakkabı sektöründe faaliyet göstermeye başladığını, dava konusu ayakkabı tabanına ilişkin tasarım, davacı şirketin kendi tasarımı olmadığını. İzmir’den gelen …… isimli bir firmadan alınan ayakkabı modelinin tabanı bir başka firmaya ürettirildi ve davacı tarafından üretilen ayakkabılarda kullanıldığını, piyasada bu tabanı kullanan başkaca firmalar da olduğunu, davacı şirkete özgü olmadığını, davalı …’da bu tabanı kullanmış olduğunu, davalılar arasında akrabalık bağı olduğunu bilmediğini, … Manisa’da çarşıda esnaflık yapmakta olduğunu, bildiği kadarıyla cep telefonu bayiliği yaptığını, ayakkabıcılık işiyle bir bağlantısı var mıdır tam olarak bilmediğini ……. Bey’in ayakkabı tabanına ilişkin bir başvurusunun olduğunu duyduğunu. Bu başvurunun … üzerinden yapıldığına dair bir bilgisi olmadığını, davalı tarafça ne şekilde başvuru yapılmıştır bilmediğini, davacı şirket ortaklarının tasarım yapacak bir bilgileri bulunmamakta olduğunu, sadece …… firmasından gördükleri tabanı yaptıklarını beyan etmiştir.
Davalı Tanığı ….. beyanında; Öncesinde davacı şirkette işçi olarak çalıştığını o dönemde davalı … şirkete ortak olduğunu, diğer ortaklar karar verip …ı şirketten gönderdiklerini, sonrasında … ayakkabıcılık sektöründe çalışmaya devam ettiğini, davacı şirket tarafından tasarlanmış herhangi bir ayakkabı tabanı bulunmamakta olduğunu, …… isimli bir firmadan getirtilen model üzerinden davacı şirket ayakkabı tabanını yaptırdığını, bu tabanın pek çok ayakkabı firması tarafından da kullanıldığını, davacı şirkete ait bir tasarım olmadığını, davalı … şirketten ayrıldıktan sonra ürünlerinde bu tabanı kullandıklarını, davalı buna ilişkin bir belge aldı mı bilmediğini, … ile …’ın akrabalık bağı olduğunu bilmediğini, …’ın ne iş yaptığını bilmediğini, ayakkabı tabanına ilişkin patent alma başvurusunun davalı … tarafından yapıldığını duyduğunu, davalı …’in öncesinde piyasada ayakkabıcılık işlerinde çalıştığını bildiğini, ancak şu anda ne iş yaptığını bilmediğini beyan etmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve taraf iddiaları ışığında dosya davalı adına tescilli ……. numaralı tasarımın gerçek hak sahipliği, davalıların haksız rekabetinin oluşup oluşmadığı, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığı ve miktarı hususlarında rapor tanzim etmek üzere bir tasarım uzmanı, bir sektör(ayakkabı) ve sınai mülkiyet uzmanı bilirkişiye tevdi olunmuş, bilirkişiler hazırlamış oldukları 22.06.2020 havale tarihli raporlarında özetle; Davacı ve davalı taraflardan önce dava konusu ayakkabı tabanı ürününün benzer nitelikte olan özelliklerde piyasada üretildiği, dava konusu ……. tescil nolu endüstriyel tasarımın 18.12.2015 tescil tarihinden önce piyasada üretilmiş örneğinin mevcut olduğu, tasarımın yeni ve özgün tasarım özelliğinde olmadığı, bu sebeple tasarım tescilinin hükümsüzlüğü gerektiren koşulların var olduğu” hususlarını bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde; dava dilekçesinde terditli olarak ileriye sürdükleri hükümsüzlük taleplerinin yerinde olduğunun tespit edildiğini, davanın bu yönü ile sübuta erdiğini, bu yönü ile bilirkişi raporunu kabil etmekte ve yargılama sonunda, şayet tasarım gasbı sebebi ile söz konusu tasarımın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini, ……. firmalarına tezkere yazılarak, dava konusu tasarım tescilinin renkli bir suretinin de tezkereye eklenerek, bu ayakkabı tabanının ne zamandan beri müvekkilinden satın alındığının sorulmasını, eksik deliller toplanmasına müteakip ek bilirkişi raporunun alınmasını talep etmiştir.
Dava, Davalı adına tescilli ……. tescil başvuru numaralı tasarımın gerçek hak sahibinin davacı olup olmadığı, davalılarca tasarım gasbının gerçekleştirilip, gerçekleştirilmediği, davalıların haksız rekabetin oluşup oluşmadığı ve bu meyanda davacı tarafın yararına maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığın ilişkindir.
Davacı öncelikle tasarım gasbı iddialarına dayalı olarak tasarımın kendisine devri ile tazminat; terditli olarak hükümsüzlük taleplerinde bulunmuştur.
Tasarım gasbı iddiaları yalnızca tanık delili ile ispatlanabilecek bir husus olmamakla birlikte dinlenen davacı tanıkları tescil tarihinden önce taraflar arasındaki ilişkiyi ifade etmiş gasp konusunda spesifik beyanda bulunamamışlardır. Bu anlamda tanıklardan …’ın beyanında geçen tabanın davaya konu tasarım olup olmadığının da tesbiti- uzmanlık gerektirdiğinden yine aynı tanık beyanı ile mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Söz konusu tanık beyanları dışında taraflar arasındaki önceye dayalı iş ilişkisinin varlığı ve sübutu da gasp yönünden iddiaları ispatlamaya yeterli görülmemiştir. Davacı yanın, davalı tescilinden önceki tarihlerde tasarıma konu tabanı üreterek sattığı iddiası yönünden ise, delil olarak sunulan belgelerin tarihsiz ve matbaada basım tarihi basılı bir katalog ürünü olmadığından hangi tarihte oluşturulduğuna dair bir ibare tespit edilememiş ve faturalardaki ürün cinsinde bahsedilen ürünlerde isimler eşleştirilmesine rağmen fotoğraflarda basım yayım gibi tarihe ilişkin veri olmadığından görsel eşleştirme yapılamamış; bu nedenlerle davacı yanın önceye dayalı kullanımı tespit edilememiştir.
Buna karşı dava konusu tabana benzer tabanların …… tescil nolu tasarımın tescil tarihinden önce başka firmalarca da kamuya arz edildiği bilirkişi raporu ile tespit edilmiş, bu yönden yenilik unsurunu haiz olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle terditli olarak açılan tasarım gasbı nedeniyle davacı yan adına tescil ile tazminat taleplerinin reddine, hükümsüzlük talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davaya konu ……. tescil numaralı tasarımın kendisine devri ile maddi ve manevi tazminat ile hükmün ilanı taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
2-Davacının terditli hükümsüzlük davasının KABULÜ ile,
3-Davalı yana ait ……. tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
4-Peşin yatırılan 870,96 TL harçtan alınması gereken 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 816,56 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen kısım yönünden 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen kısım yönünden 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından bu dava nedeniyle 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 436,80 TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 3.436,80 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.202,88 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından bu dava nedeniyle yapılan tebligat/posta masrafı olan 235,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göree 152,75 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru ve iade edilen peşin harçtan kalan 54,40 TL olmak üzere toplam 83,60 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı 30/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır