Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/106 E. 2020/247 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/106
KARAR NO : 2020/247

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 20/03/2019
KARAR TARİHİ : 06/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2020
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının “…” nolu “…” marka tescil belgesinin mevcut olduğunu, “…” ibaresinin 41. sınıfta yer alan mal ve hizmetlerde kullanılmak üzere ilk kez 2008 yılında müvekkili tarafından ihdas ve istimal edilmiş olduğunu, fikri hakları kendisinde kalmak üzere kullanması için eşi …’e izin vermesiyle 01/10/2008 tarihinde kullanılmaya başlandığını, müvekkilinin “…” üzerindeki fikri hakkını saklı tutmak suretiyle 2016 yılına dek ibarenin eşi …’e 41. sınıftaki mal ve hizmetlerde kullanması için izin verdiğini, bu süre içerisinde dava konusu “…” ibaresinin, … Yayın Dağıtım ve Organizasyon adı altında, başta … Yayınları, …, …. Yayınları, … Yayınları gibi saygın yayınevlerinin kitaplarının okullara dağıtımının yanı sıra, …’dan başlayarak, …, …, …, …, …, … gibi illerde gerçekleştirdiği etkinliklere on binlerce çocuğun katılımının sağlandığını, böylece sektörel tanınmışlık düzeyine erişmiş bir marka haline geldiğini, müvekkil markasının 2013 yılından beri de “…+…” olup, şekli oluşturan logonun 2013 yılında grafiker …’in de katkısı alınarak oluşturulduğunu, müvekkilinin, 5 Ekim 2016 yılından itibaren, “…+…” markası ve işletme adı altında şahıs firmasını kurduğunu, firmanın kuruluşunu müteakiben de marka kullanımı kapsamında (www…com ve www…org) internet alan adlarını kullanmaya başladığını, “…+…” markasının 41 ve 45. sınıflarda tescili için 28/06/2016 yılında … no.lu tescil başvurusunu yaptığını, ne var ki tesciline karar verilen başvuru ile ilgili olarak yatırılması gereken tescil harcının bir unutkanlık sonucunda süresinde yatırılmayınca düştüğünü, bunun üzerine 2017 yılında … no ile yeniden başvurduğunu, ancak müvekkile ait markanın esaslı unsuru olan “…” ibaresinin, davalı tarafından 41. sınıfta “…” no ile birebir aynısının “…” olarak tescil edilmiş olması nedeniyle bunun mümkün olamadığını, yalnızca 45. sınıfta tescilinin mümkün olabildiğini, müvekkilin eskiye dayalı hak sahibi olduğunu, “…” markası ile davalı adına tescilli “…” markası arasında birebir aynılık olduğundan her iki ibare arasında açık bir iltibas bulunduğunu ve bu açık iltibas ile müvekkilin sübut delillerle sabit olan eskiye dayalı hakkı karşısında davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından ihdas ve istimal edilerek maruf hale getirilen ve tanınmışlık düzeyine erişmiş bulunan “…” markasının 2008 yılından itibaren, önce üçüncü şahıslara kullandırma yoluyla, 2016 yılından itibaren de kendisine ait şahıs firması üzerinden bizzat 41 ve 45. sınıflarda yer alan mal ve hizmetler kapsamında ticari faaliyetlerinin markası olarak kullanıldığını ve halen de kullanılmakta olduğunu, müvekkilinin “…” ibaresi üzerinde 41. sınıfta yer alan mal ve hizmetler kapsamında eskiye dayalı hakkı bulunduğunu, bu hususun ibraz edilecek sübut deliller ile sabit olduğunu iddia ederek, davalı adına 41. Sınıfta tescilli bulunan … bsayı ile tescilli “…” ibareli markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili tarafından 41. sınıfta yer alan mal ve hizmetlerde kullanılmak üzere “…” no.lu “… “ marka tescil belgesinin mevcut olduğunu, davacının “…+…” markasının 41. ve 45. sınıflarda tescili için 28.06.2016 yılında tescil başvurusu yaptığını fakat tescil harcının yatırılmaması üzerine tescil hakkının düştüğünü, işaret veya isim üzerinde marka sahipliğinin işaretin marka siciline tescil edilmesi ile elde edildiğini, davacının bir tescili söz konusu olmadığından korunacak bir üstün hakkı da bulunmadığını, burada korunması gereken üstün hakkın tescil işlemini gerçekleştirip uzun bir süredir bu markayı kullanan müvekkilinin hakkı olduğunu, müvekkili tarafından kullanılan “…” markasının 41. sınıfta tescilinin hukuka aykırılık teşkil etmediğini, bu nedenle davacının tescil belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesi talebinin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına … sayı ile tescilli “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, … sayılı “…” ibareli markanın, 41. Sınıfta 17/05/2017 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlayacağı belirtilmiştir.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 01/07/2020 havale tarihli raporda sonuç olarak, dava konusu davalı adına … sayı ile tescilli “…” markasının 41. Sınıf için SMK’nın 6/3 ve 25/1 maddeleri uyarınca hükümsüzlük şartının mevcut olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller ve dosya kapsamıyla uyumlu görülen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından “kırmızıelma çocuklara bilim sanat felsefe +…” markasının tescili için yapılan marka başvuru tarihinin 28/06/2016 olduğu ve yine davacı tarafından sunulan vergi levhasında işe başlama tarihinin 05/10/2016 ve unvanının …-… olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan … sayfasındaki görsellerin incelenmesi neticesinde de, kullanımın en eski tarihinin 25/03/2014 olduğu, gerek bu tarih, gerekse diğer tarihlerde yer alan belgelerde, davacı kullanımının markasal nitelikte olduğu, davalı tarafın marka üzerinde gerçek hak sahibi olduklarını ve davacının en eski kullanım tarihi olarak tespit edilen 25.03.2014 tarihi öncesine ait kullanımlarını gösterir bilgi veya belge sunmadığı, davacı kullanımının, davalının marka tescili için başvuru tarihi olan 18.05.2017 tarihinden daha eskiye dayalı markasal nitelikte tescilsiz bir kullanım olduğu, gerçek (eskiye dayalı) ve öncelikli hak sahibinin davacı olduğu anlaşılmıştır. Buna göre davacının kullanımı dikkate alındığında, 41. Sınıfta “Eğitim ve öğretim hizmetleri, dergi, kitap, gazete v.b. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil)” markayı kullandığı ve bu kullanıma bağlı olarak ilgili sınıfta hak elde edildiği, hükümsüzlüğü istenen markanın tescil kapsamının da aynı şekilde 41. Sınıfta tescilli olduğu, bu haliyle de dava konusu davalı adına …. sayı ile tescilli “…” markasının 41. Sınıf için SMK’nın 6/3 ve 25/1 maddeleri uyarınca hükümsüzlük koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, davacının davasının reddi gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli … tescil nolu markanın tescilli olduğu 41. Sınıf yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 54,40 TL ilam harcından, 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 10,00 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 88,80 TL dava ilk masrafı, 156,40 TL tebligat-tezkere ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.245,20 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.06/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır