Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/10 E. 2020/41 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/10
KARAR NO : 2020/41

DAVA : FSEK-Tespit, Esere ve Markadan Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız
Rekabetin Tespiti
DAVA TARİHİ : 10/01/2019
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/02/2020

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin eser sahibi olduğu “…” isimli güzen sanat eserinin, müvekkilinin izni olmadan davalı tarafından “…” ve “….” şeklinde kullanıldığını, piyasaya ve satışa sunulduğunu, bu durumun Mahkememizin …. D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, ayrıca müvekkili adına tescilli “….+….” markasının TPMK nezdinde …. sayı ile tanınmış marka statüsünde olduğunu, ve davalı yanın söz konusu eylemlerinin müvekkili eserden ve marka hakkından kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, tüm hakları müvekkiline ait olan “…”nün güzel sanat eseri olduğunun tespitini, davalı tarafından satışı gerçekleştirilen “…” ibareli ürünlerin, müvekkiline ait orijinal … eserinin taklidi olduğunun tespitini, davalının söz konusu eylemleri ile davacının eserden kaynaklanan haklarına ve “….” ve “…” esas unsurlu markadan doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik, 5.000,00 TL maddi, 60.000,00 TL manevi ve 5.000,00 TL itibar tazminatı hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacının tazminat talepleri yönünden dava tefrik edilerek yeni bir esasa kaydı yapılmış ve dosyadaki diğer talepler yönünden bu davaya devam edilmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı, ancak cevap dilekçesi sunmadığı anlmaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, “…”nün davacıya ait olduğunun ve güzel sanat eseri olduğunun tespiti, davacının eserden kaynaklanan haklarına ve “….” ve “….” esas unsurlu markadan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …. sayılı “….+….” ibareli markanın, 28, 35 ve 41 sınıflarda 30/12/2011 tarihinden, … sayılı “….+….” ibareli markanın ise 28 sınıfta 21/06/2017 tarihinden itibaren 10’ar yıl müddetle davacı adına tescilli olduğu ve “….+….” markasının …. sayı ile davacı adına tanınmış marka olarak tescil edildiği anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Paris Sözleşmesinin 1. mükerrer 6. Maddesi ile, birlik ülkeleri, tescilin yapıldığı ülkenin yetkili makamınca söz konusu ülkede bu sözleşmeden yararlanacağı kabul olunan bir kişiye ait olduğu, aynı veya benzeri mallar için kullanıldığı iyi bilinen tanınmış bir markanın herhangi bir karışıklığa yol açabilecek bir şekilde yeniden reprodüksiyonunu, taklit edilmesini veya aslına yakın bir şekilde değiştirilmesini içeren bir markanın kullanılmasını gerek mevzuat izin verdiği takdirde re’sen gerekse ilgilinin isteği üzerine yasaklamayı ve tescilini reddetmeyi veya iptal etmeyi taahhüt ederler. Markanın elzem bir bölümünün tanınmış bir markanın reprodüksiyonundan oluşması veya bu tanınmış markayla karıştırılabilecek bir taklitten ibaret olması durumunda da, bu hükümler geçerli olacaktır. Böyle bir markanın iptalinin istenmesi için tescil tarihinden itibaren en az beş yıllık bir sürenin tanınması gerekecektir. Birlik ülkeleri, kullanmanın yasaklanması talebinin yapılması için gerekli süreyi tanıyabilirler. Kötü niyetli tescil edilen veya kullanılan markaların kullanımının yasaklanmasını veya iptalini istemek için süre tespit edilemeyeceği belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Dosya arasına alınan Mahkememizin …. D.İş sayılı dosyası incelendiğinde, dosyamız davacısı tarafından, dosyamız davalısı aleyhinde açılan tespit talepli dosyada alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak, davalının satışa arz için tezgahında bulunan beş adet ürünün ambalaj kutusundaki “….” markasal kullanımının, davacının tescilli ve tanınmış “…” markası ile benzer olduğu, bu benzerliğin tüketici sınıfı da göz önüne alındığında iltibas ihtimalinin yüksek olduğu ve bu durumda marka tecavüzünden söz edilebileceği, eser yönünden ise bilirkişinin uzmanlığı olmadığından bir değerlendirme yapılamadığı belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 08/01/2020 tarihli raporda sonuç olarak, dosyada mübrez Kadıköy … Noterliği’nin 7 Kasım 2018 tarih ve …. yevmiye numaralı tasdikli yeminli tercüme metnine göre, 10 Mart 2014 yılında Budapeşte’de tanzim edilen belgede, ….’in “…” olarak anılan üç boyutlu puzzle’in tek sahibi ve yaratıcısı olduğunu ve bu ürünü 1974 yılında yarattığını ifade ettikten sonra, …. Küpünün telif hakları, süre ve bölge sınırlamaları olmadan, yasanın izin verdiği kadarıyla alt lisans verme hakları ile birlikte münhasır bir şekilde …. şirketi adına lisanslı olduğunun, …. Limited Şirketi’nin kendi adına lisanslı olan … ile ilgili telif haklarının her türlü ihlallerine karşı hareket etme ve zarar tazminatı, maliyet iadeleri, ekonomik kazançların iadesi gibi nakdi iddialar ve durdurma ve feragat ile ilgili iddiaları…. üçüncü tarafa karşı kendi adına olmak üzere uygulama ve ileri sürme hakkında sahip olduğunun ifade edildiğinin görüldüğü, FSEK hükümleri çerçevesinde değerlendirilecek olduğunda, heyetteki tasarım uzmanının değerlendirmeleri doğrultusunda, davaya konu ….’in 1/B maddiesi anlamında hususiyet taşıyan bir çalışma ve bu doğrultuda FSEK’in 4. maddesi anlamında belli bir estetik değeri olan çalışma; diğer bir deyişle eser/güzel sanat eseri olarak değerlendirilebileceği, bu meyanda … izinsiz çoğaltılması ve dağıtılmasının FSEK’in 22. maddesindeki çoğaltma hakkı ve FSEK’in 23. maddesi olan yayma hakkının ihlali olarak değerlendirilebileceği, davalının ürünlerini ticaret mevkiine arz ederken ambalajlarında kullandığı “….” kullanımının markasal bir kullanım olduğu, bu kullanımın davacının …, … (tanınmış marka) tescil sayılı “….+….” markalarının ayırt edilemeyecek kadar benzeri olduğu, bu suretle markanın taklit edildiği, aynı zamanda davacının “….” ve ….tescil sayılı “…” markaları karşısında davalının … kullanımının halk nezdinde seri marka olarak anlaşılması ihtimali de mevcut olduğunu, dolayısıyla davalı kullanımının halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali yarattığı, naksız rekabet açısından bir değerlendirmede ise, ….. bir iş ürünü olarak değerlendirilmeye elverişli olduğundan bahisle, izin alınmadan kullanılmasının TTK md.55 (c) hükmü bağlamında başkasının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma olarak nitelendirilebileceği, dolayısıyla davalının izinsiz kullanımının bu doğrultuda haksız rekabet oluşturan bir eylem olarak görülebileceği belirtilmiştir.
Davacının tazminata dair talepleri yönünden daha önce dosya tefrik edilip başka bir esasa kaydedildiğinden, bu dosyada ayrıca tazminat talepleri yönünden bir karar verilmemiştir.
Dosya kapsamı, deliller, aldırılan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu …., FSEK’in 1/B maddiesi anlamında hususiyet taşıyan bir çalışma ve bu doğrultuda FSEK’in 4. maddesi anlamında belli bir estetik değeri olan çalışma; diğer bir deyişle eser/güzel sanat eseri olarak değerlendirilebileceği, davacının dosyadaki belgelere göre bu eser üzerinde hak sahibi olduğu, ayrıca davaya konu …. Küpünün izinsiz çoğaltılması ve dağıtılmasının FSEK’in 22. maddesindeki çoğaltma hakkı ve FSEK’in 23. maddesi olan yayma hakkının ihlali olarak değerlendirilebileceği, davalının ürünlerini ticaret mevkiine arz ederken ambalajlarında kullandığı “….” kullanımının markasal bir kullanım olduğu, bu kullanımın davacının …, …. (tanınmış marka) tescil sayılı “….+….” markalarının ayırt edilemeyecek kadar benzeri olduğu, bu suretle markanın taklit edildiği, aynı zamanda davacının “…” ve …. tescil sayılı “….” markaları karşısında davalının … kullanımının halk nezdinde seri marka olarak anlaşılması ihtimali de mevcut olduğu, dolayısıyla davalı kullanımının halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali yarattığı, ayrıca … bir iş ürünü olarak değerlendirilmeye elverişli olduğundan, izin alınmadan kullanılmasının TTK md.55 (c) hükmü bağlamında başkasının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma olarak nitelendirilebileceği, dolayısıyla davalının izinsiz kullanımının bu doğrultuda haksız rekabet oluşturduğu anlaşılmakla, davacının tespite yönelik davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının tespite yönelik davasının KABULÜNE, tüm hakları davacıya ait olan “….” FSEK anlamında eser olduğunun tespitine, davalının satışa sunduğu “…” ve “….” ismini verdiği ürünlerin davacıya ait “….” taklidi niteliğinde olduğunun, yine davalının bu eylemi ile davacının eserden kaynaklanan haklarına “….” ve ” ….” esas unsurlu markadan doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine,
2-Davacının tazminata dair talepleri yönünden daha önce dosya tefrik edilip başka bir esasa kaydedildiğinden, bu dosyada ayrıca karar verilmesine, yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 54,40 TL ilam harcından, 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 10,00 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 88,80 TL dava ilk masrafı, 167,00 TL tebligat-tezkere, Mahkememizin …. D.İş sayılı dosyasında yapılan 651,00 TL masraf ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.906,80 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.11/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır