Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/88 E. 2019/415 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/88
KARAR NO : 2019/415

DAVA : Marka, Maddi-Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/01/2020

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkil şirketin 1952 yılından bu yana “……” marka ve ticaret unvanı ile Türkiye’de ve birçok ülkede baklava, lokum, pasta, kurabiye, sütlü tatlı gibi gıda ürünleri üretimi ve pazarlamasını yapan büyük bir firma olduğunu, müvekkilinin “……” marka ve ticaret unvanı ile yapmış olduğu haklı şöhretini ve ayrıca fiilen de kullanmak suretiyle meşhur ve maruf hale getirmiş olduğu “……” marka ve ticaret unvanın ….. sayılı marka tescil belgeleri ile tescil ettirdiğini, ancak hal böyle iken, davalı yanın, müvekkilimizin hizmet verdiği pastacılık, tatlı ve gıda sektöründe faaliyet yürütürken kullandığı “……” markasının benzerini tüketiciler nezdinde iltibasa yol açacak şekilde aynı sektörde faaliyette bulunduğu işletmelerinde “……” ibaresini tabela, katalog, broşür ve benzeri materyallerde haksız bir şekilde kullandığını, bunun üzerine, müvekkili şirketçe marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni ve ref’i talepli olarak davalı aleyhinde açılan Mahkememizin ….. Esas sayılı dosyasında, davalının müvekkili şirketin marka haklarına tecavüz ettiği ve haksız rekabete yol açtığı tespit edilmiş ve marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti yönünde karar verildiğini, davalının bu yolla haksız kazanç elde ettiğini ve davalının markayı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre maddi tazminat talep etme zarureti doğduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik, 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi olmak üzere toplam 20.000 TL tazminatın, tecavüz tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi, tensip tutanağı ve ön inceleme duruşma gün ve saatinin davalıya tebliğine ilişkin çıkartılan davetiyenin yapılamadan iade edildiği, bunun üzerine İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalının tebliğe yarar açık adresinin sorulduğu ve aynı adresin bildirilmesi üzerine, Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesine göre davalıya tebligat yapıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacı adına marka olarak tescilli “……” ibaresinin, davalı yanca iltibas yaratacak düzeyde kullanılması nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …. sayılı “…….+Şekil” ibareli markanın, 29 ve 30 sınıflarda ilk defa 15/12/1995 tarihinden itibaren, …. sayılı “……+Şekil” ibareli markanın, aynı sınıflarda, aynı tarihten itibaren, …. sayılı “……+Şekil” ibareli markanın, 30. Sınıfta ilk defa 26/09/1197 tarihinden itibaren, … sayılı “……+Şekil” ibareli markanın, 35, 39, 42 ve 43. Sınıflarda ilk defa 23/10/2000 tarihinden itibaren ve “……” esas unsurlu birçok markanın davacı adına tescilli olduğu ve süresi bitenlerin süresinde yenilendiği anlaşılmıştır.
Dosya arasına alınan Mahkememizin ……. Esas sayılı dosyasında, dosyamız davacısı tarafından, yine dosyamız davalısı aleyhinde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, 19/02/2015 tarih, ……. Esas v e …….. Karar sayılı kararı ile, davanın kabulüne karar verilerek, davacı tarafa ait “……” esas unsurlu markasına yönelik davalı tarafın “……. Catering” ibareli kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ve men’ine karar verildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek onandığı ve taraflarca karar düzeltme talebinde bulunulmaması üzerine kararın 07/04/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplantıktan sonra, dosyadaki maddi tazminat talebinin hesaplanması açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve dosyanın tevdi olunduğu Mali Müşavir bilirkişi hazırlamış olduğu 12/04/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacı tarafın ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı tarafa ulaşılamadığından, ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davacı tarafından dava dosyasına sunulan emsal lisans sözleşmeleri dikkate alınarak yapılan hesaplamalara göre, davacı tarafın talep edebileceği maddi tazminat tutarının 6.000 USD karşılığı (11/04/2019 tarihli dolar alış kuru 5,6727 TL.) = 34.036,20 TL.’sinin maddi tazminat tutarı olarak belirlenebileceği, davalı tarafın dava konusu markayı ilk olarak ne zaman kullanmaya başladığı, haksız fiilin ne kadar sürdüğü, davalı işyerinin metre karesinin ne olduğunun tespit edilemedği, davacı tarafın maddi tazminat talebinin Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. Maddelerine göre belirlenmesi ve manevi tazminat talebinin Mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekilinin rapora itirazları nedeniyle bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi hazırlamış olduğu 12/06/2019 havale tarihli ek raporda sonuç olarak, davacı tarafın, emsal lisans sözleşmelerinde görünen ve metrekare büyüklüğüne göre belirlenen, 200 ve üzeri metrekare için 40.000 USD, 100-200 metrekare için 30.000 USD, 25-100 metrekare için 20.000 USD’lik lisans bedeli talebinin bulunduğu, ancak davalı işyerinin metrekaresinin belirlenemediği, ayrıca söz konusu bedellerin hayata geçtiğine dair somut bir veri olmadığı, bu nedenle yıllık marka isim bedeli talebinin Mahkemenin takdirinde olduğu, kök raporda yapılan hesaplamada, davacı tarafın mali tablolarında görünen faaliyet karlılık oranlarının çok düşük olduğu, bu durumun davacı taraf şirket yetkilisi tarafından ticari mal satışından ortalama % 15 kazanç elde edildiğinin beyan edildiği tespiti yapılmış ve yine davacı şirket yetkilisinin beyan ettiği üzere emsal lisans sözleşmesinde görünen yıllık marka isim hakkı bedeli kadar mal alımı yapmış olsaydı, davacı tarafın elde edeceği kazancın hesap edildiği, % 15 lik oranın davacı tarafın ticari mal satışından elde edeceği faaliyet karı oranı olarak dikkate alındığı, davacı tarafın marka kullanımına yönelik emsal lisans sözleşmeleri bulunduğundan, …..’dan gelen cevap yazısındaki markaya yönelik satışlardan elde edilen hasılatın %15’ne yönelik bir hesaplama yapılmadığı, dava dosyası üzerinde yapılan incelemelerde, davalı tarafın hak ihlali süresinin tespit edilemediği, davacı taraf vekilinin, 3 yıllık süre (2015-2018) için lisans bedeli talebine ilişkin takdirin Mahkemeye ait olduğu, bu talebin kabul görmesi halinde, kök raporda hesap edilen yıllık 6.000 USD’lik lisans bedelinin, 3 yıllık süre için 18.000 USD ( 6.000 USD X 3 yıl 18.000 USD) olacağı, davalı tarafın dava konusu markayı ilk olarak ne zaman kullanmaya başladığı, haksız fiilin ne kadar sürdüğü, davalı işyerinin metrekaresinin ne olduğunun tespit edilemediği ve davacı tarafın maddi tazminat talebinin Borçlar Kanununun 50. ve 51. Maddelerine göre belirlenmesi hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Buna göre, Mahkememizin kesinleşen 19/02/2015 tarih, ……. Esas v e …….. Karar sayılı kararı ile, davanın kabulüne karar verilerek, davacı tarafa ait “……” esas unsurlu markasına yönelik davalı tarafın “……. Catering” ibareli kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ve men’ine karar verildiği, buna göre davalının davacı marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin sabit olduğu, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, eldeki verilere göre davacının tercihine göre tazminat tutarının tam olarak tespitinin mümkün olmadığı, kesinleşen dosyadaki deliller, ihlalin niteliği ve süresi ile tarafların ekonomik büyüklüklerine göre TBK 50 ve 51 maddeleri uyarınca davacı yararına 10.000,00 TL maddi tazminat takdir etmek gerekmiştir. Yine ihlalin niteliği, tarafların ekonomik durumu ve manevi tazminatın amacı gözetilerek, davacı yararına 10.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, toplam 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın 19.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 1.366,20 TL ilam harcından, 341,55 TL peşin harcın mahsubu ile, 1.024,65 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 377,45 TL dava ilk masrafı, 230,20 TL tebligat-tezkere ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.307,65 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.03/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır