Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/79 E. 2018/317 K. 30.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/79 Esas
KARAR NO : 2018/317

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2018
KARAR TARİHİ : 30/10/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/11/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle:müvekkilinin tüm ülkede tanınan gıda markası olan …. markasını ilk olarak 16.05.1969 tarihinde kullandığını, müvekkil şirketinin adına kayıtlı …. tescil no ile 30,32 sınıflarda TPE de tescil ettirdiğini, …. markasının tanınmış bir hale geldiğini, ayrıca müvekkilinin “….” markasına ait gazoz şişesinin endüstriyel tasarım tescil başvurusnda bulunmuş ve şişe tasarımı tescili aldığını, davalı şirketin bu duruma rağmen müvekkil şirkete ait markayı kendi adına tescil ettirdiğini, söz konusu tiscilin müvekkil şirketin sahip olduğu “….” markasının tanınmışlığından faydalanmaya dönük kötü niyetli bir hareket olduğunu, davalının haksız rekabet ve haksız kullanım oluşturan eylemleri nedeniyle bilirkişi roporu ile daha sonra ıslah edilmesi kaydıyla şimdilik 1.000 TL manevi tazminatın haksız rekabet tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte hesaplanarak davalıdan alınarak taraflarına ödenmesini. Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle: Müvekkilinin dava konusu edilen kullanımı marka tescili ve başvurularına dayanmaktadır. Müvekkilin dava konusu “gazoz” emtiası için ilgili sınıf olan 32. Sınıfta tescilli “….” ibareli seri markaları bulunmakta olup, müvekkilinin bu markalardan doğan hakkına ve kazanılmış haklarına dayanarak hakuka uygun kullanımda bulunduğunu, Mahkemenin görevsiz olduğunu görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, Müvekkilinin tescilli markalarını kullandığını, kullanımı hukuka uygun olup haksız rekabet oluşturmadığını, davacının markasının tanınmış marka olmadığını, tanınmışlık iddiasının ispat edilemediğini, bu nedenlerle mahkemece resen tespit edilecek gerekçelerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının haksız ve mesnetsiz davasının tüm taleplerle birlikte reddini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini bilvekale saygıyla arz ve talep etmiştir.
Mahkememizce göreve ilişkin dava şartı bakımından yapılan inceleme sonucunda ;
Dosyaya gelen belge ve kayıtlara göre ,
Davacı, Ankara … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin…. E., …. K. Sayılı dosyasının istinaf edilmesiyle birlikte, tüm markalar yönünden haksız rekabet koşulları oluştuğu yönünde beyanda bulunmuş ve istinaf kararını sunmuş olup Davacı aynı dilekçede, Ankara … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin…. E….K. Sayılı dosyada, davacının…. sayılı “….” markası hakkında verilen kararın Yargıtay tarafından onandığına ilişkin karar sunmuştur. Söz konusu kararlardan …. E., ….K. Sayılı dosyada, …sayılı marka başvurusuna ilişkin verilen YİDK kararının iptali ve 30. Ve 32. Sınıf emtialar için tescili talep edilmiştir. İstinaf incelemesi sonucunda verilen karara göre; davacının hakkı olduğu belirtilen “….” ibaresi için olmayıp “….” ibaresi için olduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf her ne kadar markaya yönelik haksız rekabete ve haksız rekabetin tespiti ve manevi tazminat talep etmişse de 6769 sayılı sınai mülkiyet yasasının 7.maddesi gereği marka hakkına dayalı dava açılabilmesi için tescilli marka kaydı olması veya davadan önce tescil başvurusunun yapılmış olması gerekli olup, dava tarihi itibariyle ortada davacnın tescilli bir markasının olmadığı anlaşılmış olup bu durumda Türkiye de tescilli olmayan bir markaya dayalı olarak markaya yönelik haksız rekabetin tespiti davasının mahkememiz görev sınırları içinde kalmayıp, genel hükümlere göre haksız rekabete ilişkin olup, ticaret mahkemesinin görevi kapsamında olduğunda söz konusu dava tarihinde marka tescilli olmadığından HMK 114.madde uyarınca görev dava şartı bakımından dava dilekçesinin reddine, karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:Gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davacı taraf her ne kadar markaya yönelik haksız rekabete ve haksız rekabetin tespiti ve manevi tazminat talep etmişse de 6769 sayılı sınai mülkiyet yasasının 7.maddesi gereği marka hakkına dayalı dava açılabilmesi için tescilli marka kaydı olması veya davadan önce tescil başvurusunun yapılmış olması gerekli olup, Türkiye de tescilli olmayan bir markaya dayalı olarak markaya yönelik haksız rekabetin tespiti davasının mahkememiz görev sınırları içinde kalmayıp, genel hükümlere göre haksız rekabete ilişkin olup, ticaret mahkemesinin görevi kapsamında olduğundan davaya konu marka tescil başvurusu yapılmamıs ve tescilli olmadığından dava dilekçesinin görev yönünden REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin genel hükümlere göre Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine,
3-HMK 20 madde gereği görevsizlik kararı kesinleştikten sonra iki hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına şeklinde karar oluşturulmasına,
4-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede dikkate alınmasına,
5-Yeterince harç alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
Dair İlgili Hukuk Dairesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/10/2018

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır