Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/77 E. 2020/222 K. 25.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/77 Esas
KARAR NO : 2020/222

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2018
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2018/484 ESAS, 2018/360 KARAR SAYILI DOSYASINDA;
KARAR TARİHİ : 25/09/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım(Endüstriyel Tasarım Hakkına
Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle: Müvekkilinin firmasının Tarım ve köy işleri Bakanlığının izni ile saglıga zararlı hiçbir madde icermeden üretim yaptığını, aynı zamanda faaliyet alanı içerisinde çeşitli AR-GE çalışmaları yaptırtarak yeni ve tamamen özgün tasarımlar oluşturduğunu bu tasarımları adına tescil ettirdiğini, Kase tasarımlarını TPE nezdinde …… sayılı çoklu tasarım belgesi tescil ettirmiş olduğunu, müvekkilinden habersiz olarak müvekkil adına tescil olan …… numaralı tasarımın karşı tarafça “……” markası altında üretimin, satışın yapıldığının öğrenildiğinin, bu nedenle davalı adresinde Bakırköy FSHM ……. D.İş sayılı dosyada rapor alındığını, işbu bilirkişi raporu dayanak gösterilerek davanın sonuna kadar davalının tecavüzünün durdurulması ve önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararının verildiğini, karşı tarafın tespite konu fiilleri aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini, bu nedenlerden dolayı tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, tescilli tasarım hakkına tecavüzün giderilmesini, tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde mühnasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara el konulmasını, imhasını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalı yandan 10.000,00 TL maddi tazminatın dava açıldığı tarihten itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizili ile; 20.000,00 TL manevi tazminatın dava açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzer vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesini veya ilgililere tebliğ edilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA; Davalı vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesinden özetle: Davacının tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığından hükümsüz kılınacağını, 6769-151-2/a’ya dayanak yanmasının hukuken mümkün olmadığını, plastik sektöründe onlarca firmanın kase üretmekte olduğunu, her firmanın kasesi rekabetçi ortam oluşturduğundan davacının satışlarında düşüşe sebep olacağını, ihtiyati tedbir ile kalıba el konulmuş olduğundan üretim yapılmadığını, ürünlere el konulduğundan satış yapılmadığını, Mahkemenizin ……. d.iş ihtiyati tedbirkararı HMK 389 ve devamı ile SMK 159 ve devamındaki şartları taşımadığını, ayrıca duruşma yapılmadan hukuki dinleme hakkı kullandırılmadan dosya üzerinden ihtiyati tedbir kararı verilmesinin yasaya aykırı olacağını, bu sebeple ihtiyati tedbirin kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaatte ise teminat karşılığı ters tedbir uygulanarak ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiş, karşı davada ise ……. Plastiğin ……-2 ve3 numaralı tasarımları, kendisinden daha önce kamuya sunulmuş ürünler karşısında bilgilenmiş kullanıcı gözüyle yenilik ve ayırt edicilik vasfına sahip olmadığından hükümsüz kılınıp tasarım sicilinden silinmesi gerektiğini, davalının haksız yere tescil alıp tedbir uygulattığının kötü niyetli olduğunu, davalının HMK 329 uyarınca 5000 TL disiplin para cezasına çarptırılmasını, İstanbul Barosunun tarifesine göre 6100 TL vekalet ücreti ödetilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin asıl davada davacı karşı davalı ……. Plastik üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Her ne kadar davalı taraf karşı dava dilekçesi sunmuş isede 28.03.2018 tarihinde yatırılmış karşı dava harcının yasal süresi içerisinde yatırılmadığı anlaşıldığından dolayı davalı vekilinin karşı dava dilekçesinin bu dosyadan tefrikine karar verilmiş, dosya tefrik edilip ……. esas numarasını aldığı, daha sonra …… esas sayılı dosyası mahkememizin bu dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yargılama sırasında deliller toplanmış: Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konu tasarım tescil belgeleri ile ilgili dosya evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve taraf iddiaları ışığında dosya dava konusu uyuşmazlık hususlarında rapor tanzim etmek üzere bir tasarımcıya, bir marka patent vekiline ve bir sektör bilirkişisinden oluşacak heyete ve internet sayfaları üzerinde inceleme yapmak üzere bir bilişim uzmanının seçilerek ayrı rapor düzenlenmesi için bilişim bilirkişisi seçilmesine karar verilmiş, dosya tasarımcı, marka patent vekili ve sektör bilirkişisine tevdi olunmuş, bilirkişiler hazırlamış oldukları 27/09/2019 havale tarihli raporlarında özetle; “Birleşen dava yönünden; Davalıdan önce tescil edilen ……. sayılı tasarım tescil belgesine dayanarak davalının tasarımının yeni olmadığı iddiasının yerinde sayılabileceği, davacının sunduğu internet sitesi çıktılarında herhangi bir tarihin bulunmadığı, bu internet siteleri üzerinde bilişim uzmanı, bir bilirkişi tarafından inceleme yapılıp internet sitelerine bunların yüklenme tarihlerinin davalının tasarım başvurusundan önce olduğunun tespiti halinde sunulan görsellerdeki tasarımlar ile davalının tasarımı arasında belirgin farklılıklar olmadığı bu sebep ile benzer algılandıkları, Asıl dava yönünden; Davacının tescilli tasarımının yenilik unsurunu haiz olmadığına sayın mahkemece karar verilmesi halinde davalının vaki kullanımının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’na aykırılık teşkil etmeyeceği, ancak asıl davada davacı tarafa ait endüstriyel tasarımların hükümsüz sayılmış olsa bile bir işletmenin tescilsiz tasarımının başkası tarafından teknik bir zorunluluktan kaynaklanmadığı halde yanıltıcı benzerlik oluşturacak şekilde küçük farklılıklar dışında benzetilmesi TTK 54 vd. Gereğince haksız rekabet teşkil edeceği, bu çerçevede yapılan değerlendirmeler neticesinde de davacının tasarımı ile davalının satışını yaptığı ürünler benzer olmakla birlikte benzer ürünlerin sunulan deliller dikkate alındığında piyasada çokça rastlanan ürünler olduğu ve davacıya has ürünler olmadığı dikkate alındığında takdiri mahkemeye ait olmak kaydıyla vaki kullanımın TTK’nın haksız rekabet hükümlerine de aykırılık teşkil etmeyeceği” hususlarını bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait tasarım ile …… no’lu tasarımın farklı olduğunu, ayrıca mezkur tasarımın müvekkilinin atıfet süresinin içerisinde başvurulmuş olup, müvekkili tasarımının yeni sayılmaması için atıfet süresinden önce benzer bir tasarımın piyasaya sürülmesi gerektiğini, hükümsüzlüğe dayanak gösterilen ve internet sitesi çıktılarının tarih içermediğini, davalı karşı davacının kullanımlarının haksız rekabet teşkil etmediğini bu nedenlerle dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdi ile yeni bir rapor alınmasına aksi halde ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 27/12/2018 tarihli duruşmasında, asıl ve birleşen dosya yönünden avanslar yatırılmış olmakla dosyanın 11/09/2018 tarihli celse 4 nolu ara kararı uyarınca ve resen seçilecek bilirkişi heyetine tevdi ile asıl dosya ve birleşen dosya yönünden rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş, dosya bilişim uzmanına tevdi olunmuş, bilirkişi hazırlamış olduğu 28/11/2020 havale tarihli raporunda özetle; “Tespiti için bahsi geçen değerlendirme alanında “…… ” olarak belirtilen internet sitelerin sayfaların/linklerin güncel olarak yayında olmadığını, ilgili internet sitelerin bahsi geçen sayfaların/linklerin web arşiv sistemi üzerinden hiç arşivlenmediği/yedeklenmediği tespit edilmiş olup bu nedenle ilgili internet sitesindeki ilgili sayfanın ilk yayın tarihi konusunda sağlıklı bir sonuca varılamadığı, tespiti için bahsi geçen değerlendirme alanında “…….” olarak belirtilen internet sitelerin sayfaların/linklerin güncel olarak yayında olduğu fakat yayındaki sayfanın içeriğinde yayın tarihinin belirtilmediği, ilgili internet sitelerin bahsi geçen sayfaların/linklerin web arşiv sistemi üzerinden hiç arşivlenmediği/yedeklenmediği tespit edilmiş olup bu nedenle ilgili internet sitesindeki ilgili sayfanın ilk yayın tarihi konusunda sağlıklı bir sonuca varılamadığı, tespiti için bahsi geçen değerlendirme alanında “……” olarak belirtilen internet sitenin sayfanın/linkin güncel olarak yayında olduğu fakat dosyada belirtilen ürün görsellerin güncel olarak yayında olmadığı, ilgili internet sitelerin bahsi geçen sayfaların/linklerin web arşiv sistemi üzerinden hiç arşivlenmediği/yedeklenmediği tespit edilmiş olup bu nedenle ilgili internet sitesindeki ilgili sayfanın ilk yayın tarihi konusunda sağlıklı bir sonuca varılamadığı, tespiti için bahsi geçen değerlendirme alanında “……” olarak belirtilen “www……. com” internet sitesinin sayfanın/linkin güncel olarak yayında olduğu, bahsi geçen sayfa içeriği detaylıca incelendiğinde alındığı tarih olarak Ağustos 2013 yazılı olduğu, ilgili internet sitesinin bahsi geçen sayfanın/linkin web arşiv sistemi üzerinden öncesinde yayında olup olmadığını tespit için incelendiğinde hiç arşivlenmediği/yedeklenmediği tespit edildiği, tespiti için bahsi geçen değerlendirme alanında “…….” olarak belirtilen “www……….com” internet sitesinin sayfanın/linkin güncel olarak yayında olduğu fakat yayındaki sayfanın içeriğinde yayın tarihinin belirtilmediği, ilgili internet sitenin bahsi geçen sayfanın/linkin web arşiv sistemi üzerinden ilk arşiv/yedeğin 13 Ağustos 2016 tarihinde olduğu” hususlarını bildirmiştir.
Asıl dava; Davalının, davacı tasarım hakkına tecavüzünün bulunup bulunmadığı ve tazminat talebine ilişkindir.
Birleşen dava; Davacı markasının hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığına yöneliktir.
SMK’nun 55.md’sine göre tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Burada kanun koyucu patent ve faydalı modelden farklı olarak fonksiyona değil, görünüme koruma bahsetmiştir. Bu nedenle tecavüz ve hükümsüzlük iddiaları da ürünün “görünümü” nazara alınarak değerlendirilmelidir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda mahkememizce özellikle tartışılması gereken husus davacı-birleşen dosya davalısına ait tasarım tescilinin “yeni” ve “ayırd edici” özelliklere sahip olup olmadığıdır. Tasarımın hukuki korumadan yararlanması için yeni ve ayırd edici özelliklere sahip olması gerekmektedir.
Davaya konu olayda mahkememizce alınan raporlarda; davacının ……. tescil numaralı tasarımının, 01.02.2010 tarihinde tescil edildiği, ancak bu tescil tarihinden önce tescil edilmiş dava dışı 3. Kişiye ait ……. tescil numaralı tasarım ile ayırd edilemeyecek ölçüde benzer olduğu bu nedenle “yeni”lik vasfının bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı- birleşen dosya davalısı vekili atıfet süresi savunmasında bulunmuşsa da, atıfet hakkının bir rüçhan hakkı olmaması, söz konusu tarafın da hükümsüzlüğe konu tasarımın daha önce kamuya sunulduğuna ilişkin bir beyan ya da delil sunmaması nedeniyle hükümsüzlük iddiaları yönünden davanın sübut bulduğu hukuki kanaatine ulaşılmıştır.
Birleşen dava yönünden verilecek hükümsüzlük kararının geçmişe etkili oluşu nedeniyle tecavüz iddialarına dayanan asıl davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Asıl davada;
-Davacının davasının REDDİNE,
-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
2-Birleşen mahkememize ait ……. esas sayılı dosyada;
-Davacının davasının KABULÜ İLE; davalıya ait …… tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
-Peşin yatırılan 71,80 TL harçtan alınması gereken, 54,40 TL harcın mahsubu ile 17,40 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından bu dava nedeniyle yapılan 71,80 TL karşı dava harcı ve 1.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.471,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
-Mahkememizce verilen iş bu karar kesinleşmeden yapılan teminatın iadesi talebinin reddine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/09/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır