Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/54 E. 2019/80 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/54
KARAR NO : 2019/80

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 06/02/2018
KARAR TARİHİ : 12/03/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/03/2019

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhinde açılan davaların, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı taraf dava dilekçesi ile, müvekkilinin …./…. esas unsurlu markanın sahibi olduğunu, markalarının tanınmış marka olduğu, davalı taraf adına tescillli …. tescil nolu “….” ibareli markanın müvekkilininin “….” esas unsurlu markalarına iltibas yaratacak derecede benzer olduğunu, müvekkili markalarının seri markası izlenimi uyandırdığını, hatta davalı yanın “…” markasının sahibi izlenimi verdiğini iddia ederek, davalı adına …. sayı ile tescilli “….” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin tescil ettirdiği marka ile davacı adına tescilli marka arasında iltibas bulunmadığını, müvekkili markasının diğer markadan farklı olduğunu, müvekkiline ait kendisine ait özelliklerinin söz konusu olduğunu, yeni ve ayırt edici nitelike özelliklerinin bulunduğunu, müvekkili tescilinin kol saati ve güneş gözlüğü emtiaları üzerinde olduğunu, müvekkili markası 14. Sınıfta tescilli iken, davacı markasının 18, 25 ve 35 sınıflarda tescilli olduğunu, müvekkili markasının tescilli olduğu sınıf yönünden davacı kullanımının bulunmadığını, mahkemenin yetkisiz olduğunu ve ayrıca müvekkilinin Türk Patent Enstitüsüne yapmış olduğu başvuruya davacı tarafından hiçbir itiraz edilmediğini ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, …. kod numarası ile davalı adına tescilli bulunan “….” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir. Davalı vekili yetki itirazında bulunmuş ise de, itirazında yetkili mahkemeyi belirtmediğinden, yetki itirazı reddedilmiştir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …. sayılı ve “….” ibareli markanın, 09 ve 14. sınıflarda 15/06/2017 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu, … sayılı “…. ” ibareli, …. sayılı “…. .” ibareli, …. sayılı “…. jean” ibareli, … ve …. sayılı “…..” ibareli ve …. ibaresini havi birçok markanın davacı adına tescilli olduğu tespit edilmişitir. Ayrıca…. tescil numaralı “….” markasının tanınmış marka olduğu görülmüştür.
Dava, markaya yönelik benzerlik nedeniyle hükümsüzlüğe ilişkin olup, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 4. maddesi marka bir teşebbüsün mallarının ve hizmetlerinin diğer teşebbüsün mallarından ve hizmetlerinden ayırt edilmesinin sağlanması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartı ile kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler harfler ,sayılar sesler ve malların veya ambalajların biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir. 5 maddede marka tescilinin mutlak red nedenleri sayılmış, ç bendinde aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler ile ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış, marka ile aynı veya ayırt edilemeycek kadar benzer işaretler marka olarak tescil edilmez, 6. Madde de tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı veya benzerliği kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali dahil karşıtırılma ihtimali varsa itiraz üzerinde başvuru red edilir”. hükmü düzenlenmiştir.
Karıştırma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Başka bir anlatım ile halkın söz konusu mal ve hizmetleri aynı ya da bağlantılı işletmelerden geldiğini düşünme tehlikesidir. Hem markanın hem de mal veya hizmetlerin aynı olması durumunda marka hakkının ihlali söz konusu olmaktadır. Karıştırma ihtimalinden söz edilebilmesi için öncelikle tescil başvurusuna konu veya tescil edilmiş marka ile daha önce tescil edilmiş ve tescil başvurusu yapılmış markanın kapsadığı hizmetlerin aynı ya da benzer olması gerekmektedir. Eğer bu mal ve hizmetler aynı ya da benzer ise bu kez markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenecektir. Karıştırma ihtimali hem marka, hemde sınıf bakımından benzerlik gerektirdiğinden iki markanın tescil edildikleri, tescil başvurusunda bulunulduğu ya da kullanıldığı mal ve sınıfların ne kadar birbirine benzer ise karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmaması için markaların da o oranda birbirinden farklı olması gerekecektir. Markalar arasında sözcük, harf karakteri, şekil, grafik gibi renk unsurlarında hiçbir fark yok ise markalar arasında ayniyetten söz edilir. Eğer bu unsurlardan birinde küçük fark var ise benzer markalardan söz edilir. Markalar arasında karıştırma ihtimali incelenirken her bir unsura göre değil bir bütün olarak iki markanın bıraktığı genel global izlenimin markanın bütünüyle bıraktığı etki dikkate alınır.
AB Adalet Mahkemesi (CJEU ) uygulamalarında karıştırma ihtimalinin belirlenmesinde bir takım ilkeler mevcuttur. Uygulamalara göre karıştırma ihtimali ilgili tüm faktörler dikkate alınmak suretiyle marka veya işaretler birer bütün olarak değerlendirilmeli bu değerlendirme yapılırken uyuşmazlık konusu mal veya hizmetin talep edebilecek durumdaki ortalama tüketici gözü ile bakılmalı ortalama tüketicinin detayları incelemeden markayı bir bütün olarak algılayacağı gözönünde bulundurulmalı markadaki ayırt edici ve egemen unsurların bıraktığı genel intibaya göre görsel ve işitsel ve kavramsal anlamda karıştırma ihtimali bulunup bulunmadığı tartışılmalıdır.
Markalar arasında daha az derecedeki benzerlik mal veya hizmetler arasında daha çok benzerlik ile dengelenebilir. Bunun tersi de mümkündür. Ayrıca eğer önceki markanın ayırt ediciliği kendiliğinden çok yüksek ise veya kullanım sonucunda yüksek ayırt edicilik sağlanmış ise karıştırılma ihtimali de çok yüksek olacaktır. Salt çağrıştırma ihtimalinin varlığı karıştırma ihtimalini de mevcut olduğunun kabulü için yeterli değildir. Önceki markanın tanınmışlığı da tek başına karıştırılma ihtimalinin varlığı için yeterli değildir. Eğer her iki marka arasında çağrıştırma ,tüketicide bu markayı taşıyan ürünlerin aynı ya da ekonomik olarak bağlantılı işletmelerden kaynaklandığı yolunda bir kanaate yol açacak nitelikte ise, bu durumda karıştırma ihtimalinin bulunduğu düşünülmelidir. Markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, her iki markanın asli ve tali unsurları ile birlikte bütünü itibariyle bıraktığı izlenimler bakımından benzerlik olup olmadığı çağrıştırma söz konusu olup olmadığı, markaların ait oldukları mal veya hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin eğitim ve toplumsal durumu, markaların tescilli oldukları malın ya da hizmetin değeri , buna bağlı olarak alıcının mal almaya gittiğinde harcadığı zaman kriterleri dikkate alınarak ortalama düzeydeki tüketici gözü ile karıştırma ihtimali mevcut olup olmadığı tespit edilecektir.
Dosyaya ibraz edilen marka kayıtları, tarafların sunmuş olduğu deliller topluca değerlendirildiğinde, somut olayda davacı tarafa ait tescilli …. esas unsurlu markaları dikkate alındığında, davalı tarafa ait “….” markasının asli unsuru …. markasından ibaret olup, davalı markasının davacı markasının tanınmışlığından yararlanmaya yönelik olarak ayırt edicilik sağlamayan, ortalama tüketici nezlinde seri marka imajı yaratan bir kullanım olduğu, davacı markasının tanınmış marka olduğu, bu nedenle SMK’nın 6/5 maddesi uyarınca, sahibine aynı veya benzer sınıflar dışında, farklı mal veya hizmetler bakımından da koruma sağladığından, davalının sınıfsal ayniyet ve kullanmama savunmasına itibar edilemeyeceği anlaşılmakla, davacının davasının kabulü ile, davalı adına … sayı ile tescilli “….” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına olan …. nolu …, ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 8,50 TL bakiye gider avansının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 71,80 TL dava ilk masrafı ve 248,30 TL tebligat-tezkere masrafı olmak üzere toplam 320,10 TL yagrılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılamayan gider avansının davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.12/03/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır