Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/531 E. 2019/310 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/531
KARAR NO : 2019/310

DAVA : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin unvanı ile 2012 yılından bu yana hazır giyim alanında faaliyet gösterdiğini, 20/12/2012 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne ….siciml numarası ile kaydını yaptırmış olduğunu, müvekkilinin hazır giyim alanında sektörün büyük ve sayılı firmalarından birisi olduğunu, TPE’ye yapmış olduğu başvuru neticesinde…. ve ….numaraları ile tescil ettirerek bu markanın ve markadan kaynaklı diğer hakların sahibi olduğunu, davalı şirketin ise müvekkili ile yanı sektörde faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin şahıs şirketi olup ticaret sicilinde kaydının bulunmadığını, her ne kadar davalı şirket unvanının başına “….” ibaresini koymuş ise de piyasada kendilerini ….olarak tanıtmakta olduğunu, davalı şirket yetkilisinin TV programlarına katıldığını ve bu programlarda şirketin unvanı olarak Yeni ibaresine yer vermeyerek …. Tekstil markasını kullandığını, davalı şirketin açıkça haksız rekabete yol açacak bir şekilde, müvekkilinin sahip olduğu ve TTK hükümleri kapsamında ticari işletmesine dahil unsurlardan biri olan ticari unvanını alarak kullanmakta olduğunu ve müvekkili ile aynı alanda hizmet verdiğini, davalı tarafın bu eyleminin haksız rekabete neden olduğunu, davalı şirketin müvekkilinin ticari unvanını kullanarak müvekkilinin bilinirliğinden yararlandığını, müvekkilinin geniş müşteri portföyünden faydalandığını ve haksız çıkar elde ettiğini, tüm bu nedenlerle davalı yanın kaydı bulunması halinde sicil müdürlüğündeki kaydının iptaline, sicilden terkinine ve tespitine, tecavüzden ötürü müvekkilinin uğramış olduğu, 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi zararın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunulmamış, bu suretle davanın reddini istediği kabul edilmiştir.
Davacı vekilinin 24/09/2019 tarihli duruşmada alınan beyanında; davalı taraf ile yaptıkları görüşmeler neticesi sulh olduklarını, uzlaşı sağladıklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi ….’in 24/09/2019 tarihli duruşmada alınan beyanında; davacı taraflar ile görüşmelerinde iyiniyetli olduğunu beyan ettiğnii, anlaşma sağladıklarını, davacı tarafın tescilini aldığı markayı veticaret unvanını, internet satışlarında kullanmayacağı yönünde kendilerine taahhüt verdiğini, ticaret unvanını yalnızca 2019’un sonuna kadar kullanacağını, onndan sonra kullanmayacağını, feshedeceğini ve ticaret unvanını değiştireceğini, internet sitelerini kapattığını, herhangi bir yargılama gideri talebinin olmadığını talep etmiştir.
Dava marka hakkına tecavüzün tespiti ve sicilden iptali, maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin vekaletnamesinde sulhe yetkisinin bulunduğu ve talebin davayı sonlandırır nitelikte olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilisinin beyanları nazara alınarak, her bir tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, aynı sebeple vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, davada sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davada sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Peşin alınan 35,90 TL harçtan alınması gereken 14,80 TL harcın mahsubu ile arda kalan 21,10 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Her bir tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/09/2019

Katip ….

Hakim ….