Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/504 E. 2020/211 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/504
KARAR NO : 2020/211

DAVA : FSEK-Alacak
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2020

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin tüm dünyada “…….” yazılımlarının eser ve hak sahibi olduğunu, müvekkiline gelen lisanssız kullanıma ilişkin ihbarlar üzerine, Mahkememizin ……. D.İş dosyası ile davalı şirket adresinde tespit yapıldığını ve müvekkiline ait yazılımların davalı şirket adresindeki bilgisayarlarda kurulu ve aktif, çalışır durumda olduğu, bu şekilde yazılımın izinsiz olarak, korsan tabir edilen biçimde yüklenmiş ve kullanılır olduğunun tespit edildiğini, ilgililer hakkında ayrıca Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gerekli şikayetlerde bulunulduğunu, davalı yanın müvekkiline ait programı, herhangi bir sözleşme ve izne tabi olmaksızın bilgisayarlarında kullanarak haksız kazanç elde ettiğini ve bu durum aynı zamanda müvekkilinin mali haklarına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 10.000,00 TL’nin, haksız eylem tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava konusu yazılımın müvekkili şirket bilgisayarlarında yüklü olmadığını, müvekkili şirket çalışanlarının, şirket işlerini icra ettikleri şirkete ait 14 adet bilgisayar mevcut olduğunu, bu bilgisayarlar dışında şirkete ait ve çalışanlarca kullanılan herhangi bir bilgisayarın mevcut olmadığını, Mahkememizin ….. D.İş sayılı dosyasında şirketin 6 adet bilgisayarı olduğu husunun hatalı olarak belirtildiğini, yazılımın rastlandığı laptopun şirkete ait olmadığını, 14 adet şirket bilgisayarlarının hiçbirinde yazılıma rastlanmadığını, bu hususun delil tespiti dosyasındaki bilirkişi raporunda hiç dile getirilmediğini ve söz konusu laptopun şirket çalışanı …’un şahsına ait olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemişitir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacıya ati bilgisayar yazılımlarının, davalı tarafından izinsiz kullanılmasından bahisle, alacağın davalıdan tahsili taleplidir.
Dosya arasına alınan Mahkememizin …… D.İş sayılı dosyası incelendiğinde, dosyamız davacısı tarafından, dosyamız davalısı aleyhinde yapılan tespit talebi üzerine, davalı yan adresinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan raporda sonuç olarak, davalı yanın işyerinde incelemesi yapılan 6 (altı) adet bilgisayardan yalnızca 1 (bir) adet bilgisayarda tespit konusu “…..” ve “…..” isimli yazılım programlarının izine rastlanıldığı, ana bilgisayar adı “……” sayılı olan dizüstü tipi bilgisayarda; talep edenin hak sahibi olduğu “……” isimli yazılım programlarının 26.03.2018 tarihinde yüklenmiş oldukları,…… isimli yazılım programının bilgisayarda “…….” seri numarası ile kurulu ve aktif olduğu ve çalışır vaziyette bulunduğu, …… adlı yazılım programı üzerinde yapılan incelemede; programın çalışır ve üzerinde işlem yapılabilir durumda olduğu, ……. sürüm olmadığı (tam sürüm içeriğine sahip olduğu), söz konusu yazılım programı ile yazılmış kod örneklerinin mevcut olduğu, ……. isimli yazılım programının ise kurulu olduğu ve kurulum dosyalarının bilgisayarda mevcut olduğu, ancak söz konusu programın çalışır vaziyette olmadığı (yazılımın uygulama dosyasının açılmadığı), bu tespitler ışığında; aleyhine tespit istenilen firmada tespit talep edenin hak sahibi olduğu 1 adet ……. isimli bilgisayar programının kurulu/yüklü olduğu ve çalışır vaziyette bulunduğu, 1 adet …… adlı bilgisayar programının ise kurulu olduğu ancak çalışır vaziyette olmadığı gözlemlendiği, inceleme esnasında bilgisayara kurulu işbu programların lisans sertifikasının ya da faturasının ibraz edilmediği belirtilmiştir.
FSEK’in 2/1. Maddesi, herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımlarının ilim ve edebiyat eseri sayılabileceği, FSEK’in 68. Maddesinde ise, izin alınmamış eser sahibinin sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya emsal veya rayiç bedel itibariyle uğradığı zararın en çok üç kat fazlasını isteyebileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 28/01/2020 havale tarihli raporda sonuç olarak, dava konusu uyuşmazlıktaki yazılım programlarının FSEK 2/1 maddesi kapsamında hususiyet taşıyan eser niteliğinde olduğu, davacının davaya konu yazılımının FSEK’in 11. Maddesi çerçevesinde karineten hak sahibi olabileceği, davalının davacının hak sahibi olduğu dava konusu yazılımı lisanssız olarak işyerindeki bilgisayarda kurulu olduğu tespit edilmiş olduğundan ve dosyada davacının kullandığı yazılımın lisans belgeleri de ibraz edilmediğinden, FSEK’in 22. Maddesi gereğince çoğaltma hakkının ihlal edildiği, “……” yazılımının emsal telif bedelinin 6.999,00 Euro+KDV, “……” yazılımının emsal telif bedelinin ise 74,00 Euro + KDV olduğu, FSEK 68 çerçevesinde üç katı bedel hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Davalı tarafın rapora itirazları nedeniyle bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 05/05/2020 tarihli ek raporda sonuç olarak, davalının itirazının aksine delil tespit raporunda yazılım tespit edilen bilgisayarın …’a ait şahsi bilgisayar olduğu belirtilmemiş, aksine şirket bilgisayarlarından birisi olduğu belirtilmiş olduğu, ticaret sicil kayıtlarına göre davalı şirket yazılım geliştirme işiyle iştigal ettiği, başka bir deyişle davaya konu yazılımın davalı şirket tarafından da kullanılması mümkün olabileceği, davalının sorumlu olup olmadığının FSEK 66/2 ve TTK 18/2. maddesinde düzenlenen basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü dikkate alınarak bu hususunun Mahkemece takdir edilmesi gerektiği, davalının sorumlu olduğuna kanaat getirilmesi ihtimalinde FSEK’in 22. maddesi gereğince çoğaltma hakkının ihlal edildiği, “……” yazılımın emsal telif bedelinin 6.999,00 Euro + KDV, “……” yazılımının emsal telif bedelinin ise 74 Euro + KDV olduğu, FSEK 68 çerçevesinde üç katı bedel talebindeki takdirin Mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller mahkememiz değişik iş ve bu dosyasında alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde ; dava konusu uyuşmazlıktaki yazılım programlarının FSEK 2/1 maddesi kapsamında hususiyet taşıyan eser niteliğinde olduğu, davacının davaya konu yazılımının FSEK’in 11. Maddesi çerçevesinde karineten hak sahibi olduğu davalının davacının hak sahibi olduğu dava konusu yazılımı lisanssız olarak işyerindeki bilgisayarda kurulu olduğu tespit edilmiş olduğundan ve dosyada davacının kullandığı yazılımın lisans belgeleri de ibraz edilmediğinden, FSEK’in 22. Maddesi gereğince çoğaltma hakkının ihlal edildiği, “…..” yazılımının emsal telif bedelinin 6.999,00 Euro+KDV, “…… ” yazılımının emsal telif bedelinin ise 74,00 Euro + KDV olduğu, ancak “……” yazılımının çalışır durumda olmaması sebebiyle sadece ……” yazılımının emsal telif bedelinin 6.999,00 Euro+KDV olup tutarının FSEK 68 çerçevesinde üç katına kadar bedelinin davacı tarafça istenmesi mümkündür. Davalı TBK 66 maddesi anlamında çalışanın kendisine verilen işi yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle sorumlu olup davalının itirazının aksine delil tespit raporunda yazılım tespit edilen bilgisayarın …’a ait şahsi bilgisayar olduğu belirtilmemiş, aksine şirket bilgisayarlarından birisi olduğu belirtilmiş olması, ticaret sicil kayıtlarına göre davalı şirket yazılım geliştirme işiyle iştigal etmesi, başka bir deyişle davaya konu yazılımın davalı şirket tarafından da kullanılması mümkün olabileceğinden, davalının husumete ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir. Bu itibarla davacının davasının taleple bağlı kalınarak kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL tazminatın, hak tarihi olan tespit tarihi 10/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 683,10 TL ilam harcından, 170,78 TL peşin harcın mahsubu ile, 512,32 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 206,68 TL dava ilk masrafı, 160,20 TL tebligat-tezkere, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 623,00 TL tespit dosyası masrafı olmak üzere toplam 2.989,88 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.24/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır