Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/492 E. 2021/149 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/492
KARAR NO : 2021/149

DAVA : Marka Haklarına Tecavüzün Durdurulması, Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/06/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketinin 2009 yılında kurulduğunu, faaliyetlerini … çapında yüksek bilinirliğe sahip www…com internet sitesi üzerinden sürdürdüğünü, müvekkilinin TPMK nezdinde tescilli “…” ibareli birçok markanın ve … sayı ile tanın markasının hak sahibi konumunda olduğunu, müvekkili şirketinin ilgili birimleri tarafından yapılan kontrollerde, müvekkilinin tescilli “…” markasının davalı tarafından bu markanın kullanımına dair haklı ve meşru bir bağlantısı olmamasına rağmen www…..com.tr alan adlı web sitesinde, marka tescilinden doğan hakların ihlal edildiğini, belirtilen hususların tespiti için Mahkememiz nezdinde … değişik iş sayılı dosyası kapsamında bilirkişi raporu alındığını, alınan rapor ile davalının bahse konu kullanımlarının sabit olduğunu, davalının eylemlerinin son bulmadığı ve müvekkilinin tescilli markasının ihlallerinin devam ettiğini iddia ederek, markadan marka tescilden doğan haklarına tecavüzün durdurulmasını, söz ihlalin gerçekleştiği iddia edilen www…..com.tr internet sitesine erişimin engellenmesi suretiyle ortadan kaldırılmasına 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini ve hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı …, …ve … vekili cevap dilekçesi ile, huzurdaki davanın husumet yokluğu sebebiyle reddedilmesi gerektiğini, müvekkillerinin huzurdaki davanın muhatabı olmadığını, davacının dava dilekçesindeki iddialarının da davalı ibaresini kullanarak müvekkillerinin davacının davayı devam ettirmekte bir hakkı olmadığını, dava konusu olan www…com.tr internet sitesinde “…” ve “…” ibarelerini içeren reklamların olmadığını, bu sebeple de davacının iddialarının yersiz olduğunu savunarak, müvekkilleri aleyhine açılan davanın reddini talep etmiştir. Dosyaya ibraz edilen evraktan davalı olarak gösterilen … şirketinin davalı … şirketi ile birleştiği ve tüzel kişiliğin sona erdiği anlaşılmakla, karar başlığında davalı olarak yazılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, markaya tecavüzün durdurulması, dava konusu internet sitesine erişimin engellenmesi, manevi tazminatın tahsili ve verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Dosyanın, davaya dayanak olan Mahkememizin …D.İş sayılı dosyasında rapor tanzim eden bilirkişiye tevdi ile, davalılar vekilinin itirazlarını karşılar ve dilekçede belirtildiği şekilde her bir davalı şirket yönünden ihlalin devam edip etmediği keza ihtiyati tedbir kararı itibariyle ihlalin devam edip etmediği yönünden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi hazırlamış olduğu raporda sonuç olarak, “Davacının … reklam sistemine ait panelden, değişik iş dosyasında alınan tespit edilen tarih olması sebebiyle 01 ile 30 Kasım 2018 tarihleri arası dava konusu “…” kelimesi ile reklam verenlerin listesi detaylıca incelendiğinde, davalıya ait olan www…..com.tr internet sitesinin tespit konusu ilgili anahtar kelimeyi kullanarak reklam vermiş olduğunu, davalı şirket yönünden ihlalin devam edip etmediğini tespit edebilmek adına 03 Eylül ile 02 Ekim 2019 tarihleri arasında dava konusu “…” kelimesi ile reklam verenlerin listesi detaylıca incelendiğinde, davalıya ait olan www…..com.tr internet sitesinin güncel olarak tespit konusu ilgili anahtar kelimeyi kullanarak reklam vermediğini ve davalı şirket yönünden ihlalin devam etmediği” belirtmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 13/04/2021 havale tarihli raporda sonuç olarak,” Davacı şirket, “…” işaretini yegane/asıl unsur olarak çok sayıda sınıfta kendisi adına TPMK nezdinde marka olarak tescil ettirdiğini, seri markalar yarattığını, “…” kelimesinin TPMK nezdinde tanınmış marka olarak da davacı şirket adına …. sayı ile kayıtlı olduğunu, Mahkemece tevdi edilen görevlendirme kapsamında, 25.03.2021 14:00 tarihinde davalı vekili Av. …, davacı vekili Av. …, davalı şirket çalışanları … ile “…” ve dosyada Mahkemece görevlendirilen Bilgisayar Mühendisi bilirkişi … katılımı ile “…” isimli online platform üzerinde, ekran paylaşımı yapılması suretiyle davalı … reklam sistemleri üzerinde … kimlik numaralı … hesabı üzerinde teknik incelemeler ekran görüntüleri de alınarak incelemenin gerçekleştirildiğini ve yapılan inceleme neticesinde, inceleme yapılan … kimlik numaralı … hesabının … şirketi nezdinde … nolu faturalandırma profili ile iliştirilmiş “…. Hizmetleri Limited Sİrket” tarafından yönetildiğinin görüldüğünü, davalı yana ait … nolu … hesabı pozitif anahtar kesme üstesi üzerinde 01.11.2018 – 30.11.2018 tarih aralığında yapılan incelemede, davacı vana ait “…” ibaresini içeren anahtar kelimeye rastlanılamadığını, söz konusu teknik tespitler dikkate alınarak SMK ve haksız rekabet kapsamında değerlendirme yapıldığından, davacıya ait markanın ticari etki yaratacak şekilde SMK m.7/3-d kapsamında kullanıldığını söylemenin ve markaya tecavüzün mümkün olmayacağı ve haliyle bağlantılı olarak davalı eyleminin haksız rekabet olarak değerlendirilemeyeceği” belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafa ait … reklam sisteminde davacı tarafa ait “…” ibaresinin anahtar sözcük olarak satın alınmadığı, yani faydalanılmak istenen kelimenin özellikle anahtar kelime olarak seçilmediği ve liste içinde yer almadığı, tespit bilirkişi raporunda belirtilen durumun davalı tarafça “…” ibaresinin negatif anahtar kelime listesine eklenmemesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davalının davacıya ait markayı içeren kelimeyi negatif anahtar kelime listesine alması gerektiğine dair herhangi bir zorunluluk bulunmadığı gibi, davacı tarafın bu konuda davalı tarafa bir uyarısı da bulunmamaktadır. Davalının normal ticari teamül içinde basiretli bir tacir olarak kendisinden beklenebilecek şekilde hareket ettiği ve davacı markasını taşıyan kelimeyi pozitif listeye eklemeyerek markaya tecavüzden kaçınmak için gereken temel davranış biçimini sergilediği, bu nedenle davalılarca davacıya ait markanın ticari etki yaratacak şekilde SMK 7/3-d bendi kapsamında kullandığının ispatlanamadığı ve markaya tecavüz söz konusu olmadığı gibi, bağlantılı olarak haksız rekabetlerinin de ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 170,78 TL harçtan, 59,30 TL ilam harcının mahsubu ile, 111,48 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan 640,00 TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
8-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır