Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/47 E. 2020/54 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/47 Esas
KARAR NO : 2020/54

DAVA : Marka Hakkına Tecavüz
DAVA TARİHİ : 02/02/2018
KARAR TARİHİ : 19/02/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüz davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Müvekkilinin ev ve ev tekstili ürünleri üreten ve bunların toptan ticaretini de yapan tanınmış bir firma olduğunu, davalının ise daha az tanınmış olduğunu, davalı yanın müvekkiline ait tescilli markanın aynısını haksız kazanç sağlamak ve müvekkiline zarar vermek için taklit ettiğini ve pazarladığını, bu hususun bilirkişi raporu ile tespit olduğunu, mahkememiz nezdinde görülen …. D.İş sayılı dosyasında tespit davası ile 03.10.2017 tarihinde davalının adresinde yapılan tespit ile” davalı firmanın davacı yana ait … tescil numaralı 24 ve 35. Sınıflarda tescilli “…” isimli markanın ürettiği ürünün kapsam ve şekil unsuru bakımından aynısını ürettiği, yerinde yapılan tespit ile olduğundan az olarak hesaplanan ürünlerin fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere en az 1000 adet ürünün davalı tarafından taklit edildiğini, davalının …. adlı marka için tescil başvurusunda bulunduğu, iltibas oluşturduğu gerekçesi ile müvekkilinin buna itiraz ettiğini, TPMK tarafından itiraz üzerine benzerlik arz ettiği ve karıştırılma ihtimali bulunduğu gerekçesi ile davalının tescil başvurusunun iptal edildiğini, müvekkili ile davalı arasında ticari bir husumet olduğu belirtilen , davalının kötü niyetli olduğunu iddia ederek, Sınai mülkiye hakkına tecavüz edilerek üretilen ürünlere el konulmasına ve el konulan ürünlerin imhasına, SMK 151/4 maddesi gereğince talebin oluşmasında sinai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varılarak, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine, fazlaya ilişkin her türlü dava ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ve 20.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı firmadan tahsilini, mahkememizin …. D.İş sayılı dosyasında ve işbu dosyada yapılan yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı markası ile müvekkili markalarının yazı unsurlarının tamamen farklı olduğunu, tüketicilerin markaları karıştırmasının mümkün olmadığını, davacı markasındaki şekil unsurunun özgünlüğü ve ayırt edici özelliği bulunmadığını, davacı yanın davaya konu ürünleri davalı yandan alarak mağazasında sattığını, dolayısıyla şekil unsurunun kullanılmasına zımnen muvafakat ettiğini, müvekkilinin kullandığı ürünlerde davacının tescilinin bulunmadığını, bu nedenle davacının haklarının ihlal edilmesinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin taklit etme gibi bir kastı ve düşüncesi olmadığını, şekil unsurunun malın satımına herhangi bir etkisinin bulunmadığını iddia ederek hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi ile yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yargılama sırasında deliller toplanmış; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konu marka tescil belgeleri ile ilgili dosya evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizin …. D.İş sayılı dosyasında alınan raporun tetkikinde davalı …’ya ait adreste bulunan iş yerinde yapılan keşif sırasında rastlanan yatak örtüsü ve battaniye ürün kutularında (400 adet kadar) yığılı halde bulunan boş kutularda ve iş yerindeki not defterinde tespit edilen markasal kullanımın; Davacının markasının 24. Sınıfta tescilli olduğu emtialar kapsamında olduğu, yazı unsuru yönünden davacının markasındaki yazı unsurundan farklı olduğu ve şekil unsuru yani yazı unsurunu çevreleyen figür yönünden davacıya ait markanın şekil unsuru ile aynı olduğu hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve taraf iddiaları ışığında dosya davalı tarafın delil tespitine adı geçen kullanımlarına yönelik davalı taraf defter kayıt ve belgeleri incelenmek suretiyle elde edilen kâra yönelik rapor tanzim etmek üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 09.10.2018 havale tarihli raporunda özetle; 2016 ile 2018 yılları arasını kapsayan incelemede davalı tarafın birebir stok ve envanter takibi yapmadığının tespit edildiğini, dosyaya mübrez bulunan ve taraf iddialarına dayanak teşkil eden fatura, bilirkişi raporu, derdest olan davalar gibi unsurların tazminat hesabında “tek başına” dikkate alınmasının tam ve kesin bir sonuca ulaştırmasının mümkün olmayacağı değerlendirilmiş ve mahkemenin marka tecavüzünün olduğu takdir etmesi halinde tazminat hesaplamalarının stok- maliyet ve satış- gelir verileri üzerinden yapılmasına karar verildiğini, haksız kullanımı iddia edilen marka hakkının “nevresim, battaniye, yastık gibi ev tekstili” temelinde kullanıldığı, ancak incelemelerinde davalı tarafın satışını yaptığı ev tekstili ürünlerinin ya da …. markası ile ne kadar ev tekstili satışı yaptığının tespiti taraflarına stok kodu ve stok analizi bazından bir ibraz yapılamadığından mümkün olmadığını, bu hususun tespiti mümkün olmayan bir muhasebe eksikliği olduğundan stok takibi konusunda kesin görüşe varılamadığını, dolayısı ile tam ve kesin hesaplama yapabilecek stok ve maliyet enstrümanı bulunmadığını, yoksun kalınan kazancın hesaplanabilmesi için bu defa davalının satış kalemleri ve satış gelirlerine ilişkin tespit yapılmak istenmiş ancak, mizan üzerinde takip edilen satışların stok kalemlerine göre değil, yurtiçi satışlar şeklinde bütüncül bir yöntemle takip edildiğinin tespit edildiğini, dolayısı ile elinde tam ve kesin hesaplama yapılabilecek satış ve gelir enstrümanınında bulunmadığını, davalı tarafın muhasebe kayıt belgelerinin haksız kullanımı iddia edilen marka kullanılarak satışı yapılan ürünlere ilişkin temel unsurların tam ve nihai olarak tespit edilmesine elverişli olmadığını, bu yönden hesaplanmasının mümkün olmadığını, davalı tarafın ürettiği ürünlerin birim maliyeti ve satış fiyatlarının tespiti için de nokta tespit yapılabilecek bir veri mevcut olmadığını, birim fiyatın tespitine ilişkin www….net internet adresinde … …. ve …. sosyal medya hesaplarında inceleme yapılmış ancak maliyet ya da fiyat bilgisine ulaşılamadığını, temin edilen örnek faturaların yanı sıra davalı tarafın satışa konu ettiği ürünlerin güncel fiyatları web ortamında yapılan araştırmada tespit edilmiş, 03.10.2018, 00:35 çift kişilik örgü battaniyeli nevresim takımı birim fiyatı 255 TL olarak görüldüğünü, …. D.İş sayılı dosyasında bilirkişi raporunda yer alan tespitlere göre davalının “şekil yönünden” benzerlik arz eden logo kullanımının kutular üzerinden tespit edildiği, kutu içindeki ürünler veya boş kutular için ürün cinsi tespiti yapılamadığının anlaşıldığını, bu durumda tarafından davalının ürün gamının geneli üzerinden bir tespit yapılmaya çalıştığını, yaptığı tespit bilgileri verilen birim satış fiyatlarına dayanmakta olup, davalının yaptığı 6 ürünün ortalaması alınarak ortalama birim fiyatının 114,33 TL olarak hesaplandığını, mahkemenin marka tecavüzünün olduğunu takdir etmesi halinde davacı tarafın yoksun kaldığı kazancın hesaplanmasında 3 yönteme göre hesaplama yapıldığını, …. D.İş numaralı tespit davası ile bilirkişi raporunda yer alan 400 adet kullanım üzerinden hesaplama yapılması halinde sonucun 45.732,00 TL olarak bulunduğunu, davacı tarafın iddia ettiği üzere davalının kullanımın en az 1000 adet olduğunun kabulü halinde 114.330,00 TL olarak bulunduğunu, davalının tüm gelirlerini, davacıya ait markanın kullanımından elde ettiğinin mahkeme tarafından takdir edilmesi halinde, 2016 yılında 17.872,80 TL gelir elde edildiğini, 2017 yılında 49.661,34 TL gelir elde edildiğini, 2018(1. Dönem) de 17.00,22 TL toplam 50.531,92 TL yoksun kalınan kazanç hesaplandığını, davalı ve davacı tarafın bir kazanç kaybına uğrayıp uğramadığı yönünde tarafına görevlendirme yapılmış olup, bu nedenle marka hakkının haksız kullanımına dair bir değerlendirmede bulunulmayacağı hususlarını bildirmiştir.
Davacı tarafın bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinden özetle; Miktar, stok, maliyet, kazanç, gelir gibi konularda ticari teamüllerin dikkate alınması gerektiğini, ayrıca 114,30 TL ortalama gelirin gerçeği yansıtmadığını ve bu tutarın piyasa bedelleri üzerinden tespit edilmesi gerektiğini, mahkeme nezdinde görülen …. D.İş sayılı dosya münderacatında yapılan miktar tespitinin hatalı olduğunu da iddia ettiğini. raporda yapılan 45.732,00 TL tutarındaki yoksun kalınan kazancın kabul edilmediğini, öte yandan davalının 3 yıllık beyannamelerine esas mali tablolarında dercedilmiş olan 50.531,92 TL’nin de 400 ürün üzerinden hesaplanan 45.732,00 TL ile yakın tutarda olmasının da ticari hayatın olağan akışına aykırı olacağını beyan etmiştir.
Davalı vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesinden özetle; Hesaplamaların ticari defterlere göre yapılmadığını, dolayısı ile kök raporda afaki hesaplamalar yapıldığını, davalının kazancı hesaplanırken ürün maliyetlerinin göz ardı edildiğini, markaların kullanım itibari ile karıştırılmasının mümkün olmadığını, davacının şekil unsurunun sadece kutu üzerinde bulunduğu, müvekkilinin sattığı hiçbir üründe bu unsurun kullanılmadığını, ancak bu hususların bilirkişi tarafından dikkate alınmadığını, şekil unsurunun malın satımına herhangi bir etkisinin olmadığını, bu hususun bilirkişi tarafından değerlendirilmediğini, mahkememizin ….. esas sayılı dosyasının işbu dava dosyası ile birlikte değerlendirilerek rapor alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 25.10.2018 tarihli duruşmasında davacı vekilinin ve davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesine ve taraflar arasında mahkememizde görülen …. esas sayılı dosyada alınan rapor ile aradaki farkın açıklanması, çelişki var ise bunun giderilmesi için dosyanın ek rapor düzenlenmek için önceki bilirkişiye verilmesine karar verilmiş, dosya ek rapor için bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi 09.08.2019 havale tarihli ek raporunda özetle; …. esas sayılı dosyada davalının davacı olduğu ve iş bu dosyada davalı olan tarafından söz konusu dosyada davalı olduğu, meskur dosyada yerinde inceleme işlemlerinin davacı olan tarafın defter ve belgeleri üzerinde yapıldığı ancak yargılamaya konu iş bu dosyada davalı taraf olan nezdinde yapıldığı yani davalı tarafça nazara alınması istenilen bilirkişi raporundaki hesaplamaların iş bu dosyada davacı olarak yer alan kayıtlarına göre yapıldığı dolayısıyla her iki raporun dayanaklarının birbirinden farklı olduğu ayrıca …. esas sayılı dosyasının konusunun tasarım hakkına tecavüz olduğu, tüm bu nedenlerle kök raporda yapılan hesaplamaların doğru olduğu ve itirazların yerinde olmadığı hususlarını belirtmiştir
Davacı vekili 08.10.2019 tarihli dilekçesi ile 10.000,00 TL’lik tazminat talebini bilirkişi raporu ile belirlenen 50.531,92 TL’ye ıslah ettiği ve harcını yatırdığı görülmüştür.
Davaya konu hukuki uyuşmazlığın; Davalının davacıya ait markasından doğan haklarına tecavüzünün bulunup bulunmadığı tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ve tazminatın miktarına ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/1-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Somut olayda; mahkememizce d.iş dosyası üzerinde yapılan tespit ve alınan rapor karşısında davalının ürün kutuları üzerinde kullandığı markanın şekil unsuru olarak davacı markası ile birebir aynı olduğu bu şekil unsurunun markaların ayırt edici unsuru olduğu ve mahkememizce yapılan değerlendirilmede de aynı emtialarda kullanılan ve şekil unsurları aynı olan markaların görünüş itibari ile ortalama tüketici nezdinde benzerliğinin ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğu ve bu itibarla markaya tecavüzün hukuki koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Markaya tecavüzün kabulü nedeniyle tazminata hükmedilirken, kesin ve net bir şekilde tazminat tutarının davalı tarafın satışını yaptığı ev tekstili ürünlerinin yada “…” markası ile ne kadar ev tekstili satışı yaptığının tespitinin stok kodu ve stok analizi bazında bir ibraz yapılamadığından mümkün olmaması ve bu hususun tevsiki mümkün olmayan bir muhasebe eksikliği olduğu bilirkişi tarafından tespit edildiğinden tam ve kesin bir hesaplama yapılamadığı bu durumda TBK 50 ve 51.md’leri ışığında yapılan tespit neticesi ele geçen ürün kutularının adedi somut olayın özellikleri, tecavüzün boyutu, tarafların sunmuş olduğu tüm deliller ve hakkaniyet kuralları nazara alınarak 20.000,00 TL maddi tazminata ve yine davalının kusurunun derecesi davacının zararının boyutu hep birlikte değerlendirilerek 10.000,00 TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının davacıya ait markalardan doğan haklarına tecavüzünün tespiti ile önlenmesine ve durdurulmasına, bu kapsamda mahkememize ait …. D.İş sayılı dosya kapsamında yapılan tespit ve alınan bilirkişi raporu ile tecavüz oluşturduğu belirlenen ürünlere el konularak hüküm kesinleştiğinde imhasına,
3-Borçlar Kanunu 50. Ve 51. Maddeleri nazara alınarak davacının 08.10.2019 tarihli dilekçesindeki talep ile bağlılık ilkesi gereği 20.000,00 TL maddi tazminatın 10.000,00 TL’sine dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle, 10.000,00 TL’lik kısmına ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-10.000,00 TL manevi tazminatın …. D.İş sayılı dosyasındaki tespit tarihi olan 03.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine,
5-Alınması gereken 2.049,30 TL peşin harçtan, peşin yatırılan 1.204,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 844,79 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen maddi tazminat talebi üzerinden hesaplanan 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat talebi üzerinden hesaplanan 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen maddi tazminat talebi üzerinden hesaplanan 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen manevi tazminat talebi üzerinden hesaplanan 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan acınarak, davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, Peşin yatırılan 512,33, 692,18 TL ıslah harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti ve 340,20 TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 2.330,61 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 991,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/02/2020

Katip …

Hakim …