Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/452 E. 2021/94 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/452
KARAR NO : 2021/94

DAVA : Tasarıma Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması,
Önlenmesi, Men’i, Maddi-Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/11/2018
KARAR TARİHİ : 06/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/04/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketinin 2004 yılından beri oluklu mukavva sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin TPMK nezdinde çok sayıda tescilli, yenilik ve ayırt edicilik niteliğine haiz tasarımlar ile sektörünün öncü firmalarının başında yer aldığını, müvekkilinin söz konusu tasarımları ……ve …… tescil numaralı başvurulan ile koruma altına aldığını, davalı taraf nezdinde mahkememizin ……. değişik iş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını ve davalının bu tasarımı kullanımlarının tespit edildiğini, taraflarınca yaptırılan tespit sonucu müvekkili tasarımları ile davalı tarafından kullanıldığını, ticari faaliyetlerinde de kullandığını belirterek bu kullanımların müvekkilinin tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, müvekkilinin tescilli tasarımlarından doğan haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, men’ini, ref’ini, karşı tarafa ait reklam, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesinin kullanılmasının önlenmesini ve bu şekilde basılmış materyalin imhasını, 2.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsili ile hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 11/03/2021 kayıt tarihli dilekçesi ile, 2.000,00 TL olan maddi tazminat talebini, 12.165,65 TL olarak ıslah etmiş ve ıslah harcını dosyaya yatırmıştır.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin Türkiye çapında yüksek bilinirliğe sahip olduğunu, dava konusu …… tescil numaralı çanta tasarımının birebir kopyalandığı yönündeki iddiaların asılsız olduğunu, sadece şekil olarak inceleme yapılmak suretiyle ürünlerin benzer olduğu neticesine varılmasının mümkün olmadığını, diğer dava konusu …… tescil numaralı kartın mukavvadan raf başlıklı tasarımların müvekkili şirketi tarafından tasarım haklarını ihlal eder şeklide üretildiği ve kullanıldığı iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkili şirketi tarafından davacı şirketin kendisine ait orjinal ürünler, davacı şirketin satmış olduğu dava dışı 3.bir şirketten satın aldığını, bu bağlamda hukuka aykırı bir durumun mevcut olmadığını, bu tasarımların satın alınarak kullanılmasının bir ihlalden söz edilemeyeceğini, müvekkili şirketinin bu tasarımların davacıya ait olduğunu bilmesi mümkün olmadığını, dolayısıyla ticari kazanç elde etmediğinden müvekkilinin iyi niyetli olduğunu belirterek müvekkili aleyhine açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacı yanın tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, men’i, maddi ve manevi tazminat taleplidir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 81/1. Maddesi ile, tasarım sahibinin izni olmaksızın bu kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek, tasarım hakkını gasp etmenin tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller gösterilmiştir. Yine aynı maddenin devamında ise, başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahip olduğu, tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmayacağı, tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edileceği ve koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmayacağı belirtilmiştir.
İşbu davaya dayanak olan Mahkememizin …… Değişik İş sayılı dosyası dosya arasına alınmakla incelendiğinde, dosyamız davacısı tarafından, yine dosyamız davalısı aleyhinde yapılan tespit talebi sonucu alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak, “Davacı tarafa ait …… numaralı endüstriyel tasarım ile aleyhine tespit istenene ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıklarını, davacı tarafa ait ……. (1) numaralı endüstriyel tasarım ile aleyhine tespit istenene ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıklarını, Aleyhine tespit islenene ait iş yerinde yaklaşık 17,000 adet raf sisteminde kullanılmış davacı tarafa ait ……. (I) numaralı endüstriyel tasarımın benzeri tespit edildiği” belirtmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 24/08/2020 havale tarihli raporda sonuç olarak, “Davacı tarafa ait …… numaralı tescilli tasarım (çanta) ile davalı tarafa ait dava kapsamında …… D.İş numaralı dosyadaki bilirkişi raporunda bulunan ürün (çanta) arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin benzerlikler bulunduğunu, yine davacı tarafa ait …… (1) numaralı tescilli tasarım ile davalı tarafa ait dava kapsamında ……. D.İş numaralı dosyadaki bilirkişi raporunda bulunan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin benzerlikler bulunduğunu bu sebep ile iltibas yaratabilecek derecede benzer olarak algılandıklarını, tarafların ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğunu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde, dava konusu ürünlerin dava dışı …… ve …….. firmalarından satın alındığını, davalı tarafın, dava konusu ürünlerden 2017 ve 201 8 yıllarında 28.031 adet ürün satın aldığı ve söz konusu ürünleri piyasada satışa sunmadığı, ürün rafı olarak kullanıldığı, ürünler için ödenen bedellerin maliyet hesaplarında takip edildiği, davalı tarafından, dava dışı ……. ve Barış Kutu firmalarından satın alınan, dava konusu 28,031 adet ürünü, davacı taraf satışa sunmuş olsaydı, elde edeceği muhtemel kazancın 12.165,45 TL’sı olarak hesap edildiğini, Sayın Mahkeme tarafından, 07/05/2018 tarihli Bilirkişi Raporu kapsamında, davalı tarafın şirket merkezinde yapılan tespit sırasında, benzerliği tespit edilen 17.000 adet ürün için hesaplama yapılmasının istenmesi halinde, davacı tarafın elde edeceği muhtemel kazancın 7.378,00 TL’sı olarak hesap edildiği, davacı tarafın maddi tazminat talebinin Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddelerine göre belirlenmesi hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu” belirtilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları nedeniyle önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu ek raporda sonuç olarak “Davacı tarafa ait 29.05.2012 başvuru tarihli …… numaralı tescilli tasarım (Çanta) ile davalı tarafa ait dosyada bulunan ürün (Çanta) arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin benzerlikler bulunduğunu, bu sebep ile iltibas yaratabilecek derecede benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait 05.01.2017 başvuru tarihli ……… (1) , (2) numaralı tescilli tasarım (Karton Oluklu Mukavvadan Raf) ile davalı tarafa ait dosyada delil olarak sunulan ürün (Karton Oluklu Mukavvadan Raf) arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin benzerlikler bulunduğunu, bu sebep ile iltibas yaratabilecek derecede benzer olarak algılandıklarını, davalı tarafın, ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, ihtarnamenin 14.12.2017 tebliğ tarihi ile 01.11.2018 dava tarihi arasındaki dönem içerisinde, dava konusu üründen 5.993 adet satın alındığı, söz konusu ürünleri davacı taraf piyasada satışa sunmuş olsaydı elde edeceği muhtemel kazancın 2.600,96 TL’sı olarak hesap edildiği” belirtmiştir.
Dosya kapsamı deliller ve bilirkişi rapor ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde; ……. (1) tescil nolu tasarımların davacı adına tescilli olduğu, davalı tarafça bu tasarımdan korunma kapsamındaki ürünlerin ticari amaçla elde bulundurulduğunun öğrenilmesi üzerine kendilerine noter marifetiyle ihtarname çekilerek buna son verilmesinin istendiği, ihtarnamenin 14/12/2017 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen buna son verilmeyerek ticari amaçlı dava dışı üçüncü kişiden alınıp kullanılmaya devam edildiği, bu durumun mahkememizin …… Değişik iş sayılı dosyasında tespit edildiği, davalı kullanımının davacının tasarım tescili kapsamında olduğu anlaşılmıştır. Buna göre davalının bu eylemi davacının tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğinden, tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine ve ref’ine karar vermek gerekmiştir.
Davacının maddi tazminat talebine gelince; Yüksek Yargı kararlarında ve öğretide kabul edildiği üzere, tecavüzün varlığı için kusur aranmaz ise de, tazminat talepleri bakımından kusur gereklidir. Bu bağlamda koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya faturaya konulmamış olması eylemi tecavüz olmaktan çıkarmaz. Tescil işaretleri sadece kusurun değerlendirilmesine dikkate alınır. (Bkz. Cahit Suluk-Rauf Karasu-Temel İnal Fikri Mülkiyet Hukuku S.340 vd.) SMK’nın 150-151 maddeleri kapsamında açılabilecek olan maddi tazminat davası, özünde bir haksız fiil davasıdır. Dolayısıyla, her ne kadar madde metninde açıkça belirtilmemekte ise de, zarar ile fiil arasında nedensellik bağı yanında tazminat talep edilebilmesi için mütecavizin kusurun varlığı da gereklidir. Haksız fiil sorumluluğunda “kusur”, sorumluluğun kurucu unsurudur. Kusur, kasıt biçiminde olabileceği gibi, ihmal biçiminde de ortaya çıkabilir. Fail, hukuka aykırı sonucu isteyerek hareket etmiş ise kasıt, hukuka aykırı sonucu istememiş, ancak bundan kaçınmak için iradesini yeterli ölçüde kullanmamış, yeterli özeni göstermemiş, bu yönden irade kullanmamış ise ihmal mevcuttur. İhmal halinde gösterilecek özenin derecesi belirlenirken, objektif kriterler yanında, failin mesleği, iştigal alanı, tacir olup olmadığı, somut olayın özellikleri gibi hususların da gözetilmesi gereklidir. (Bkz. Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, S.774 vd.) Bu itibarla davalı vekili söz konusu ürünlerin dava dışı üçüncü kişiden satın aldığını belirtmiş ve müvekkilinin kusursuz olduğunu iddiayla tazminat koşullarının oluşmadığını savunmuştur. Dava konusu tasarımların ve ürünlerin niteliğine göre, davalının doğrudan bunları üretmeden 3. Kişiden satın alınması karşısında kendisine ihtarname çekilmesindeki dönem yönünden kusursuz olduğu kabul edilmiştir. Ne var ki, davacı tarafça kendisine ihtarname tebliğine rağmen eylemini devam ettirmesi karşısında, tebliğden sonraki dönem yönünden artık durumu bildiği ve kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, bilirkişi ek raporu doğrultusunda ihtarnamenin tebliğ tarihinden dava tarihine kadar olan dönemde gerçekleşen satın alma nedeniyle davacının isteyebileceği maddi tazminat tutarının 2.600,96 TL olduğu anlaşılmakla, bu tutar yönünden tazminat talebi kabul edilmiştir. Davalının yukarıda değinilen eylemi aynı zamanda davacının tasarımdan doğan manevi haklarını ihlal ettiğinden tarafların ekonomik durumu, manevi tazminatın amacı, ihlal niteliğinin süresi gözetilerek davacı yararına 3.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının davacı adına tescilli …… ve ……. (1) tescil nolu tasarımlardan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine ve ref’ine,
Davalı tarafça kullanılan ticarete konu edilen …… ve ……. (1) tescil nolu koruma kapsamındaki ürünlere el konularak imhasına,
Toplam 2.600,96 TL maddi ve 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avansı ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya dair tazminat taleplerinin reddine,
Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınarak hüküm özetinin ülke çapında yayınlanan trajı en yüksek üç gazetenin birinde ilanına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 382,60 TL ilam harcından, 204,93 TL peşin ve 175,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile, 2,67 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru, 204,93 TL peşin ve 175,00 TL ıslah olmak üzere toplam 415,83 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 187,00 TL tebligat-tezkere ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.187,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 910,40 TL.’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
9-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
10-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı. 06/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır