Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/448 E. 2020/229 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/448
KARAR NO : 2020/229

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref’i, Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ : 01/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2020

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin “…….” ibareli tescilli markalarının bulunduğunu, davalının iltibas yaratacak şekilde “……” ibareli ürünler ürettiğini, bu hususa ilişkin davalıya ihtarname gönderildiğini, cevabi ihtarnamesinde davalının “. …….” ibareli markanın sahibinin Bulgaristan menşeili bir şirket olan …… Ltd. olduğunu, ürünlerin yurt dışındaki bu şirkete sipariş gelirse “. …….” markasına uygun olarak üretildiğini, bu nedenle fikri hakların ihlal edilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirttiğini, ülkesellik prensibi gereği müvekkilinin bu hakkına dayalı olarak ülke sınırları içinde üretim, satış, ithalat-ihracat vb. tüm hakları elinde bulundurduğunu, bu nedenle markası ile iltibas yaratacak bir ürünün üretimine, satışına, ithalatına ve ihracatına engel olma hakkına sahip olduğunu, davalı tarafın kullanımlarının müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalı tarafından ürün ambalajında ağırlıklı olarak sarı ve mavi rengin kullanılmasının iltibası kuvvetlendirdiğini, davalının müvekkili ile aynı sektörde olması nedeniyle davacı markasından ve ambalajından haberdar olmamasının mümkün olmadığını, müvekkili markasının zayıf marka olduğunun ileri sürülemeyeceğini, markaların bir bütün olarak benzer algılandığını, “.” ibaresinin davalı kullanımına ayırt edicilik katmadığını ve davalı tarafın “. …….” ibareli kullanımının müvekkilinin marka hukukundan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği gibi, müvekkilinin markasının haklı ün ve itibarından haksız faydalanılması anlamına geleceği için aynı zamanda müvekkili şirket aleyhine açık bir haksız rekabete de neden olduğunu iddia ederek, müvekkili şirketin “…….” ibareli tescilli markalarından doğan hakları ihlal eden davalı eyleminin tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasını, haksız tecavüzün önlenmesini ve bu suretle tecavüzün giderilmesini, tecavüz oluşturan ürünler ile üretimlerinde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara el konulmasını, imhasını, SMK m.151/2 (a)’da belirtilen usule göre hesaplama yapılarak, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın ve 30.000,00 TL manevi tazminatın davalı yandan tahsilini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin ürettiği ürünlerin Bulgaristan menşeli …….Ltd. Şti.’ye ihraç edildiğini, söz konusu ürünlerin sadece ihraç edilen ülkede kullanılacağını, ürünlerin hiçbir zaman Türkiye içinde satılmadığını ve Türkiye için üretilmediğini, …… Ltd. Şti.’nin “. ……. ” markasını kendi ülkesinde tescil ettirdiğini, davacının tescilli markasını ülke dışına sadece kendisinin ihraç edebileceğine yönelik iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin davacının markası ile bire bir aynı olmayan bir ürünü davacının müşterisinin ve tescilinin bulunmadığı başka bir ülkeden gelen talebe göre üretim yaptırıp ihraç edebileceğini, aldatma, taklit, iğfal, karıştırma gibi kötü niyetli irade taşımadığını, davacının markası ile müvekkilinin ürettiği ürün arasında gerek şekil, renk, yazım şekli ve gerekse marka kullanımı bakımından benzerlik bulunmadığını, “…….” ve “…… ” ibarelerinin genel isim olduğunu, genel manada böcek ilaçları için kullanılan tanıtım özellikleri içerdiğini, “…….” şeklinde ifade edilen ve toksik madde şeklinde açılımı bulunan ibarenin, tüm Avrupa ve Amerika’da yaygın olarak kullanılan ve kimyasal ürünlerin tamamında yer alan bir bildirim yazısı olduğunu, binlerle ifade edilen markalarda ……… şeklinde ifade edilen kimyasal karışım olduğuna dair kısaltma kullanıldığını, ………. ibaresinin öldürmek kökünden türediğini, bütün dünyada böcek ilaçlarında mutlaka kullanıldığını ve davacının, markasını tescil ettirdiği şekli ile kullanmadığını ve davacı tarafın yurtdışına satışlar dahil tam ve tek hak sahibi olduğu iddiasının kabul edilemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması önlenmesi, maddi-manevi tazminat ve verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 21/10/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak, davalı ürününde davacının şekil markalarına benzer renklerin kullanılması ve “…….” ibaresine vurgulayıcı biçimde yer verilmiş olması sebebiyle, ürünün olağan alıcıları nezdinde iltibasın gündeme gelebileceği, davalı ürününde ayrıca “.” ibaresinin bulunmasının iltibası bertaraf etmeye yetecek ayırt edicilikte olmadığı ve davalının marka ihlali nedeni ile davacı lehine tazminat koşullarının oluştuğu, ancak davalının gerekli bilgi ve belgeleri ibraz etmemesi nedeniyle davacı lehine yoksun kalınan kazanç hesaplaması yapılamadığı belirtilmiştir.
Çatalca Vergi Dairesi Müdürlüğünden davalı şirketin 2017 ve2018 yıllarına ait kurumlar vergisi beyannameleri celbedildikten sonra hesaplama yapılabilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 08/06/2020 tarihli ek raporda sonuç olarak, davalı itirazının yeniden değerlendirilmesi neticesinde, kök raporda ulaşılan iltibasın mevcut olduğu yönündeki kanaatten dönülmesini gerektiren bir durumun tespit edilmediği, davalı vekilinin bahsettiği Bulgaristan marka tescilinin varlığının, -şayet Sayın Mahkemece iltibasın söz konusu olduğu kabul edilirse- davalı eyleminin hukuka aykırılığını ortadan kaldıran bir etkiye sahip olmadığı, davalı ürününün davacı markaları ile iltibasa sebep olacak derecede benzerlik arz ettiğini, dolayısıyla davacının tescilli marka haklarının ihlal edildiğini takdir etmesi halinde, davalının stok ve gelir kalemleri üzerinden yoksun kalınan kazanç hesaplaması yapılamadığı, davalı ürününün davacı markaları ile iltibasa sebep olacak derecede benzerlik arz ettiğini, dolayısıyla davacının tescilli marka haklarının ihlal edildiğini takdir etmesi halinde, davalının … Ltd.’ye yaptığı toplam satışlar üzerinden ve Kurumlar Vergisi Beyannamesine göre hesaplanan yaklaşık kar marjı oranına göre 33.216,14 TL yoksun kalınan kazanç hesaplandığı, davalı ürününün davacı markaları ile iltibasa sebep olacak derecede benzerlik arz ettiğini, dolayısıyla davacının tescilli marka haklarının ihlal edildiğini takdir etmesi halinde, davalının …… Ltd.’ye yaptığı sinek ilacı satışları üzerinden ve Kurumlar Vergisi Beyannamesine göre hesaplanan yaklaşık kâr marjı oranına göre 3.586,66 TL yoksun kalınan kazanç hesaplandığı, davalı ürününün davacı markaları ile iltibasa sebep olacak derecede benzerlik arz ettiğini, dolayısıyla davacının tescilli marka haklarının ihlal edildiğini takdir etmesi halinde, 6098 sayılı Yeni Borçlar Kanunu’nun 50’nci maddesine göre, davacının en az tazminat tutarının 15.342,00 TL olduğu yönündeki iddiasının kabul ve takdirinin sayın Mahkemede olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamı deliller, Türk Patent kayıtları, bilirkişi rapor ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde; “…….” ibareli markanın önceki tarihli davacı adına tescilli olduğu, davalının Türkiye’de tescili bulunmayan Bulgaristan uyruklu şirket için ürettiğini kabul ettiği, aynı emtia sınıfındaki ürünlerde davacının şekil markalarına benzer renklerin kullanılması ve “…….” ibaresine vurgulayıcı biçimde yer verilmiş olması sebebiyle, ürünün olağan alıcıları nezdinde iltibasın gündeme gelebileceği, davalı ürününde ayrıca “.” ibaresinin bulunmasının iltibası bertaraf etmeye yetecek ayırt edicilikte olmadığı anlaşılmakla davalının bu eyleminin davacının markadan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin kabulü gerekmiştir. Bu itibarla davalının davacı adına tescilli “……” ibareli marka haklarından tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, giderilmesine, bu meyanda davalıya ait “…….” ibaresi veya benzer şekilde “. …….” ibaresi taşıyan ürünler ile münhasırın bu ürünlerin üretiimnde kullanılan ambalaj baskı kalıplara el konularak imhasına, karar vermek gerekmiştir.
Davacının tazminat taleplerine gelince; Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere her iki tarafça birden fazla ürünün üretim ve satışının yapıldığı, ticari kayıtlarda ürün bazlı kayıt bulunmadığı, bu haliyle davanın kaç adet sat attığı ayrıca davacının mahrum kaldığı kazancın ne olduğu tam olarak tespiti mümkün olmadığından, tarafların ekonomik durumu, ihlalin niteliği ve süresi gözetilerek TBK 50 ve 51 maddeleri uyarınca davacı yararına 5.000,00 TL maddi tazminat takdir edilmiştir. Davalının eylemi, davacının markadan doğan manevi haklarını da ihlal ettiğinden ihlalin niteliği, süresi, tarafların ekonomik durumları ve manevi tazminatın amacı gözetilerek, davacı yararına 5.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Bu itibarla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının kısmen kabulüne, davalının davacı adına tescilli “…….” ibareli marka haklarından tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, giderilmesine, bu meyanda davalıya ait “…….” ibaresi veya benzer şekilde “……” ibaresi taşıyan ürünler ile münhasırın bu ürünlerin üretiimnde kullanılan ambalaj baskı kalıplara el konularak imhasına,
Toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birilkte, 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair tazminat talebinin reddine,
2-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıdan alınarak ülke çapında günlük yayınlanan bir gazete ile ilamına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 683,10 TL ilam harcından, 597,10 TL peşin harcın mahsubu ile, 85,38 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru ve 597,72 TL peşin olmak üzere toplam 633,62 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 270,40 TL tebligat-tezkere ve 3.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.770,40 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 2.639,28 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
9-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
10-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.01/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır