Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/444 E. 2021/39 K. 29.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/444
KARAR NO : 2021/39

DAVA : Tasarıma (Markaya) Tecavüz ve Haksız Rekabet,Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/11/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/02/2021
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dilekçesi ile, TPMK nezdinde müvekkili adına 11/01/2018 tarihinden itibaren ……. sayılı marka tescil belgelerinin bulunduğunu, müvekkilinin tescil tarihinden çok daha önce de müvekkili tarafından bu markaları kullandığını ve uzun yıllardır kullanılan bu markaların piyasada müvekkili ile özdeşleştiğini, ancak hal böyle iken davalı tarafından, müvekkiline ait söz konusu markaların aynılarının veya ayırt edilemeycek derecede benzerlerinin herhangi bir izne dayalı olmadan haksız bir şekilde marka hakları ihlal edilmek suretiyle kendi ürünlerinde kullanıldığını, müvekkili müşterilerine ulaşarak müvekkilini oldukça büyük zararlara uğrattığını ve davalı yan fiillerinin müvekkilinin markadan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, tasarıma(marka) tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın, tespit tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ve 50.000,00 TL manevi tazminatın, tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalının kendi…… merkezinde geliştirdiği reçeteler ile özgün ve kalite düzeyi yüksek üretim yapan, kendi markasına sahip bir firma olduğu, davalının davacı markalarına tecavüz etmekte herhangi bir menfaati olmadığını, davalının tescilsiz olarak kullandığı markaların davacının tescilli markaları ile karıştırılma ihtimali bulunmadığı gibi, davalının tescilli markalarına yöneltilmiş herhangi bir tecavüz eylemi bulunmadığını, davacının tescilli markalarının kök sözcüklerinin “…… ” ve “……. “, davalının ise “……. ” ve “…….” olduklarını, diğer kısımların ise ürünlerin ne için kullanıldığını ve içeriklerini gösteren anonim ürünler olduğunu, bu sözcüklerin kullanımının kimsenin tekelinde olmadığını, davalının davaya konu tescilsiz marka kullanımının davacının markalarının tescil başlangıç tarihlerinden daha önce olduğunu, ürün içerikleri ile ilgili herhangi bir reçete sunulmadığını, sunulan grafik ve analizlerin kim tarafından ne şekilde yapıldığının belli olmadığını, davanın ürün içerikleri ile ilgili değil, markalar ile ilgili olduğunu, davalının davacı aleyhine herhangi bir haksız rekabet yaratacak eylemi olmadığını, yapmış olduğu yatırım ve Ar-Ge çalışmaları neticesinde davacının ürünlerinden daha kaliteli ve uygun fiyata piyasaya ürün satması ile tüketici lehine netice meydan geldiğini, delil olarak sunulan Bakırköy …… İş Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyasının tarafının …… isimli bir kişi olduğunu, bu kişinin davacı firmanın eski bir çalışanı olduğu husunun dava dilekçesinden anlaşıldığını, ancak söz konusu kişinin müvekkili ile herhangi bir bağı bulunmadığını, müvekkilinin çalışanı olmadığını, müvekkili ile bağlantılı gösterilmeye çalışılmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu, manevi tazminatın şartlarının oluşmadığını, ayrıca kısmi veya belirsiz alacak olarak talep edilmesinin de mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men ve ref’i, maddi-manevi tazminat ve verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir. Her ne kadar dava dilekçesinin netice-i talep kısmında tasarımdan bahsedilmiş ise de dilekçenin tamamı ve aşamalardaki beyanlar ile dava dilekçesinin konu kısmı değerlendirildiğinde davanın dayanağının tasarım olmadığı, marka olduğu anlaşılmıştır. Taraf delilleri toplanmış, bildirilen tanıklar dinlenerek bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada tedbire itiraz nedeniyle olan İstanbul BAM …… Hukuk Dairesi’nin kararı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 01/07/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacı adına ……. tescil sayılı “……”, …… tescil sayılı “……”, …… tescil sayılı ” ….. “, ….. tescil sayılı “……. ” ve ……. tescil sayılı “…… ” markalarının Türk Patent nezdinde tescilli olup, koruma sürelerinin devam ettiğini, …… tescil sayılı “…… ” markasından doğan haklarının davalı yanca ne şekilde ihlal edildiği hususu somutlaştırılmadığı için bu marka bakımından raporda bir değerlendirmede bulunulamadığını, davacının tescilli “……”, “……”, “…… “, ” ……” markaları ile davalının tescilsiz şekilde kullandığı “……. “, “…….”, ” …… ” markalarının 1. sınıfta yer alan tekstil kimyasalları emtiası bakımından kullanıldığı yanlar arasında çekişmesiz olduğunu, davalının tescilsiz markasal kullanımı ile davacının tescilli markaları arasında ayniyet olmadığı, ancak benzerlik olduğu, Tekstil Kimyasalları emtiası bakımından halkın yani ortalama tüketicinin somut olaydaki ürünlerin alıcısı olan haşıl şirketleri gibi, daha özenli yüksek seviyede bilgili kişiler oldukları, karşılaştırılan markalarda yer alan kısaltmaların ve ortak kelimelerin üzerinde inhisari hak sağlanması mümkün olmayan, koruma kapsamı dışı tali unsurlar olduğu, davalı kullanımındaki esaslı unsurun “……. ” olduğu anlaşılmakla davacının tescilli markalarından kaynaklı haklarının ihlal edilmediği kanaatinin oluştuğu, davacı tarafa ait varil üzerinde yer alan etiket tasarımı ile davalı tarafa ait varil üzerinde yer alan etiket tasarımı arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları belirtilmiştir. Bilirkişi heyeti biri marka patent vekili, biri tasarım uzmanı ve biri de sektörden kimya mühendisi olup, konularının uzmanı oldukları, keza raporun dosya kapsamıyla uyumlu olduğu görülmekle itibar edilmiştir.
Dosya kapsamı deliller, tanık beyanları ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı adına ……. tescil sayılı “……”, …… tescil sayılı “……”, …… tescil sayılı “….. “, …… tescil sayılı “……. ” ve …… tescil sayılı “……. ” markalarının Türk Patent nezdinde tescilli olup, davacının tescilli “……”, “……”, “…… “, “……. ” markaları ile davalının tescilsiz şekilde kullandığı “……. “, “…… “, “…… ” markalarının 1. sınıfta yer alan tekstil kimyasalları emtiası bakımından kullanıldığı yanlar arasında çekişmesiz olduğu, davalının tescilsiz markasal kullanımı ile davacının tescilli markaları arasında ayniyet olmadığı, ancak benzerlik olduğu, Tekstil Kimyasalları emtiası bakımından halkın yani ortalama tüketicinin somut olaydaki ürünlerin alıcısı olan haşıl şirketleri gibi, daha özenli yüksek seviyede bilgili kişiler oldukları, karşılaştırılan markalarda yer alan kısaltmaların ve ortak kelimelerin üzerinde inhisari hak sağlanması mümkün olmayan, koruma kapsamı dışı tali unsurlar olduğu, davalı kullanımındaki esaslı unsurun “……. ” olduğu anlaşılmakla davacının tescilli markalarından kaynaklı haklarının ihlal edilmediği, davacı tarafa ait varil üzerinde yer alan etiket tasarımı ile davalı tarafa ait varil üzerinde yer alan etiket tasarımı arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunduğu, bu haliyle davalının, davacının marka haklarına tecavüzünün söz konusu olmadığı anlaşılmakla, marka hakkına dayalı davanın reddi gerekmiştir. Ayrıca gerek markalar, gerek fiili kullanımlar gözetildiğinde, yine tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafın TTK anlamında haksız rekabet teşkil edecek bir eyleminin de ispatlanamadığı anlaşılmakla, haksız rekabete dayalı talebin de reddi gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 1.024,65 TL harçtan, 59,30 TL ilam harcının mahsubu ile, 965,35 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 197,00 TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır