Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/438 E. 2019/21 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/438
KARAR NO : 2019/21

DAVA : Markanın Hükümsüzülüğü
DAVA TARİHİ : 13/02/2015
KARAR TARİHİ : 29/01/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/02/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı adına TPMK nezdinde tescilli …., …., ….., markalarının 556 sayılı KHK’nin 14. Maddesi nedeniyle tescil tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde ciddi kullanımda bulunmaması sebebiyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, işbu davanın davacıya karşı Bakırköy ….. FSHHM’de tecavüzün önlenmesi ve haksız rekabetin önlenmesi davasına karşı açılmış dava olduğunu, dava konusu olan markaları müvekkili tarafından kullanıldığını, ayrıca davacının dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığını, davacının kötü niyetli oldğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizden verilen 03/03/2017 tarih ve ….. Esas, …. Karar sayılı davanın reddine dair karar, davacı vekilinin istinaf talebi üzerine Dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesine gönderilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesi’nin 05/10/2018 tarih,….. Esas ve …… karar sayılı ilamıyla, “Dava, 556 Sayılı KHK’nın 14.maddesine dayalı olarak açılan hükümsüzlük davasıdır. Davalı vekilinin istinafı vekalet ücretine yöneliktir. Davacının davasında haklı olup olmadığı dava tarihindeki duruma göre belirlenir. Dava tarihinde davanın dayanağı olan 556 Sayılı KHK’nın 14.maddesi yürürlükte olup yargılama sırasında anılan madde iptal edilmiş olduğundan ve karar da bu iptal nedeniyle verildiğinden ve anılan maddenin iptal edilmesinde taraflara atfedilecek bir kusur da bulunmadığından hükmedilecek yargılama gideri ve vekalet ücretinin iptal kararı söz konusu olmadan dava esastan sonuçlanmış olsaydı nasıl hükmedilecekse o şekilde hükmedilmesi gerekir. Buna göre dava konusu markaların tescil tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin geçip geçmediği, 5 yıllık süre geçmişse 14.madde anlamında kullanım olup olmadığının tespiti gerekir. Her markanın tescil belgesinden 5 yıllık sürenin dolup dolmadığının tespiti mümkünse de, markanın tescil kapsamında yer alan ürün ve sınıflar bakımından kullanıldığını kanıtlama yükü davalıya düşer. Davalı taraf söz konusu markaları kullandığını savunmuş ve bir kısım deliller sunmuştur. Mahkemece de yargılama sırasında bilirkişiden rapor da alınmıştır. Buna göre gerek alınan bilirkişi raporu, gerekse tüm deliller icabında toplanmak ve yapılacak değerlendirme sonucuna göre yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda bir karar verilmek üzere HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılması ve dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir” gerekçesiyle Mahkememiz kararı kaldırılarak iade olunmakla, Mahkememizce yeniden yargılama yapılmıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplanıp bilirkişi incelemesi dahi yapılmıştır. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumlarına göre yargılama giderlerine hükmedilmesine yönelik ise de; Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11/05/2011 tarih ve 2011/1-331 Esas, 2011/308 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 76.maddesinde (HMK’nın 33) “Hakim, Türk hukukunu resen uygular. Bu yasal ilke gözetildiğinde; Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının bu gibi kesin hüküm halini almamış derdest dosyalar yönünden uygulanmasının zorunluluğu ortadadır. İptal kararının Resmi Gazetede yayınlandığı tarihten sonra, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 76.maddesi (HMK 33) uyarınca, yürürlükteki yasaları uygulamakla yükümlü bulunan mahkemelerin ve giderek Yargıtay’ın, iptal kararı ile yürürlükten kalkan bir yasa maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkisi bulunmadığından, davanın açıldığı tarihteki mevzuat ve içtihatlara uygun olarak açılan davanın, anılan iptal hükmü nedeniyle reddi halinde, tarafların sorumluluğu bulunmadığından ve davada haksız çıkan taraf olarak nitelendirilip vekalet ücretiyle sorumluluklarına hükmetme olanağının bulunmadığından, her bir tarafça yapılan yargılama giderleri üzerinde bırakılarak vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur. .
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan harcın mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Her bir tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Her bir taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6-Gider Avansından kalan miktarın 6100 Sayılı yasanın 333 maddesine göre karar kesinleşince taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.29/01/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır