Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/434 E. 2018/383 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/434
KARAR NO : 2018/383

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 13/02/2015
KARAR TARİHİ : 06/12/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/12/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinden esasa ilişkin beyanı soruldu: davalı adına TPE nezdinde tescilli …. markalarının 556 sayılı KHK’nin 14. Maddesi nedeniyle tescil tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde ciddi kullanımda bulunmaması sebebiyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: dava davacıya karşı Bakırköy ….FSHHM’de açmış olduğumuz tecavüzün önlenmesi ve haksız rekabet davasına karşı açılmış dava olduğunu, dava konusu olan markaları müvekkili tarafından kullanıldığını,ayrıca davacının dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığını, davacının kötü niyetli oldğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizden verilen 03/03/2017 tarih ve ….Esas, … Karar sayılı davanın reddine dair karar, davacı vekilinin istinaf talebi üzerine Dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesine gönderilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 05/10/2018 tarih, …. Esas ve…. Karar sayılı ilamıyla, “Dava, 556 Sayılı KHK’nın 14.maddesine dayalı olarak açılan hükümsüzlük davasıdır. Davalı vekilinin istinafı vekalet ücretine yöneliktir. Davacının davasında haklı olup olmadığı dava tarihindeki duruma göre belirlenir. Dava tarihinde davanın dayanağı olan 556 Sayılı KHK’nın 14.maddesi yürürlükte olup yargılama sırasında anılan madde iptal edilmiş olduğundan ve karar da bu iptal nedeniyle verildiğinden ve anılan maddenin iptal edilmesinde taraflara atfedilecek bir kusur da bulunmadığından hükmedilecek yargılama gideri ve vekalet ücretinin iptal kararı söz konusu olmadan dava esastan sonuçlanmış olsaydı nasıl hükmedilecekse o şekilde hükmedilmesi gerekir. Buna göre dava konusu markaların tescil tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin geçip geçmediği, 5 yıllık süre geçmişse 14.madde anlamında kullanım olup olmadığının tespiti gerekir. Her markanın tescil belgesinden 5 yıllık sürenin dolup dolmadığının tespiti mümkünse de, markanın tescil kapsamında yer alan ürün ve sınıflar bakımından kullanıldığını kanıtlama yükü davalıya düşer. Davalı taraf söz konusu markaları kullandığını savunmuş ve bir kısım deliller sunmuştur. Mahkemece de yargılama sırasında bilirkişiden rapor da alınmıştır. Buna göre gerek alınan bilirkişi raporu, gerekse tüm deliller icabında toplanmak ve yapılacak değerlendirme sonucuna göre yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda bir karar verilmek üzere HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılması ve dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir” gerekçesiyle Mahkememiz kararı kaldırılarak iade olunmakla, Mahkememizce kaldırma kararına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumlarına göre yargılama giderlerine hükmedilmesine yönelik olup, dosyada alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere, dava konusu bazı markaların dava tarihinden geriye yönelik olarak 5 yıl içerisinde kullanıldıkları ve bu nedenle iptal şartlarının oluşmadığı, bazı markaların ise dava tarihinden itibaren geriye yönelik olarak 5 yıl içerisinde kullanımına rastlanmadığından iptal şartlarının oluştuğu yolunda görüş belirtildiği hususu da nazara alındığında, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve alınan bilirkişi birlikte değerlendirildiğinde, davanın açıldığı tarih itibariyle, tarafların yarı yarıya haklı olduğu sonucuna varılarak, tarafların yapmış oldukları yargılama giderlerinin 1/2’si oranında hükmedilmesi ve yine davadaki haklılık durumu gözetilerek, karşılıklı olarak vekalet ücreti takdirine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle ;
1-Davanın reddi yönünden hüküm kesinleştiğinden, yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Dava açılış tarihindeki haklılık durumuna göre davacı tarafından yapılan 59,50 TL dava ilk masrafı, 100,00 TL tebligat-tezkere gideri ve 2.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.659,50 TL yargılama giderinin, 1/2’si oranında 1.329,75 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafından yapılan 85,00 TL giderin, 1/2’si oranında 42,50 TL.’sinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.145,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.145,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 35,90 TL ilam harcından, 27,70 TL peşin harcın mahsubu ile, 8,20 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
8-Gider Avansından kalan miktarın 6100 Sayılı yasanın 333 maddesine göre karar kesinleşince taraflara iadesine,

İlgili Hukuk Dairesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar, açıkça okunup anlatıldı.06/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır