Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/428 E. 2019/302 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/428
KARAR NO : 2019/302

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Maddi-Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/10/2018
KARAR TARİHİ : 19/09/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/09/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin TPMK nezdinde “….” ibareli 42. Sınıfta … tescil sayılı ve 37. Sınıfta 2016/35589 tescil sayılı ve “….” ibareli 27 ve 42. Sınıflarda ….tescil sayılı markaların sahibi olduğunu, faaliyetleri neticesi üretim kalitesi, piyasada tanınırlığı ile haklı bir üne kavuştuğunu, iyi bir pazar payı oluşturduğunu, bilinen ve aranan bir marka haline geldiğini, davalının anılan markaları internet arama motorlarında ve sosyal medya hesaplarında izinsiz ve kendisine aitmiş gibi kullandığını, ayrıca …[email protected] adlı bir e-mail adresi açtığını, bu durumun marka tecavüzü olduğu ve haksız rekabete sebebiyet verdiğini, 02.08.2017 tarihinde davalı şirket yetkilisi ….’ün facebook sayfasında paylaştığı telefon numarası aranarak durumun kendisine bildirildiğini, bir düzeltme olmaması üzerine Beyoğlu … Noterliği’nin 12.10.2017 tarihli, …. yevmiye sayılı E-Tespit tutanağı ile ihlallerin devam ettiğinin kayıt altına alındığını, 21.02.2018 tarihinde davacı şirket adına kayıtlı telefondan davalı şirket yetkilisinin telefonuna whatsapp üzerinden antetli kağıt ile tescilli markaların kullanılmamasının, ihlale son verilmesinin bildirildiği, aynı anda da …[email protected] adresine de mail olarak gönderildiğini, davalı şirketin 07.03.2018 tarihinde “… Limited Şirketi” olan unvanını “ ….Limited Şirketi” olarak değiştirildiğini, ama marka tecavüzü dozunun arttırıldığını, anılan tecavüzün Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. D. İş sayılı dosyasından alınan 06.09.2018 tarihli rapor ile tespit edildiğini iddia ederek, marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesini, uğranılan zararın tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL tutarında maddi tazminat, yoksun kalınan kazanç sebebi ile SMK md. 151/2-b bendi “ tecavüz edenin elde ettiği net kazanç” hesabına göre şimdilik 10.000 TL ve uğranılan manevi zarara karşılık 100.000,00 TL tutarında manevi tazminat ile tecavüz tespiti için yapılan noter ve tespit dosyası masrafları için toplam 829,78 TL masrafın davalıdan tahsili ile verilecek karar özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, henüz davacının mimarlık hizmetlerini içerir 42. sınıfta “…” adına başvurusu yokken, davalının “…” adını kullandığını, ….Ltd.Şti.’nin 03.03.2016 tarihinde Eskişehir Ticaret Sicil Müdürlüğüne kaydının yapıldığını bununla birlikte TMMOB Mimarlar Odasına da kayıt yaptırılarak ticaret unvanının oda kayıtlarına işlendiğini, bu tarihten sonra Mimar …. tarafından çizilen projeler yasa ve yönetmeliklere uygun olarak “…” ibaresi eklendiğini, davacının “….” ibaresini marka olarak tescili için davalı bu isimle faaliyete başladıktan 2 yıl sonra 09.10.2017 tarihinde kötüniyetli olarak TPMK’ya başvurduğunu, bundan 3 gün sonra 12.10.2017 tarihinde henüz üç gün önce başvurusunu yaptığı “….” ismini ticaret sicil kayıtlarında da geçtiği şekli ile şirket ismi ve büro adı olarak kullanan davalı aleyhine halihazırdaki yasal ismini kullandığı gerekçesi ile tespit yaptırdığını, davacının “…” İsmi ile mimari hizmetler sınıfında marka başvurusu yokken davalı şirket yetkilisi Mimar ….’ün bürosunu açtığı ve büro adı olarak ”…” ibaresini kullandığını, davacı tescilinin kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının “…” ve “…” markalarına, davalı yanın tecavüzünün tespiti, önlenmesi, men’i ve maddi-manevi tazminat taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …. sayılı “…. +Şekil” ibareli markanın 42. Sınıfta 02/07/2014 tarihinden itibaren,…sayılı aynı ibareli markanın 37. Sınıfta 18/04/2016 tarihinden itibaren, ….sayılı “….+Şekil” ibareli markanın 37 ve 42. Sınıfta 09/10/2017 tarihinden itibaren 10’ar yıl müddetle davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 29/05/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak, …. ibareli markaların tanınmış marka olduklarına dair dosyada herhangi bir iddia veya delil bulunmaması, …. ibaresinin davalı şirketin tek ortağının soy ismi olması ve kendisinin mimarlık mesleği ile iştigal etmesi, ayrıca davalı kullanımının Mahkemenin …. D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporundaki tespitlere göre Eskişehir ile sınırlı olması beraber değerlendirildiğinde, davalının …. ibaresini kullanımının hukuka aykırı olmadığı ve davacının aynı ibareli markalarından doğan haklarını ihlal etmediği, davalının …. ibaresinin ticaret unvanına uygun kullanıldığı savunmasının, anılan ticaret unvanın davalı yanca değiştirilip bu değişikliğin sicile tescil edilmesi ve 6769 sayılı SMK md. 7/3-e bendinin varlığı karşısında marka ihlali davasında savunma argümanı olmayacağı, ancak, davalının …. ibaresi bakımından önceye dayalı hak sahibi olduğu, bu sebeple Yargıtay içtihatları ışığında, davalı her ne kadar davacı markasının tesciline itiraz etmemiş ve hükümsüzlük davası açmamış olsa da, tescilli marka hakkı sahibi olan davacı şirketin, bu işareti önceden beri kullanan davalıyı, bu tanıtma işaretini önceki kapsamı ile kullanmaktan hukuken men edemeyeceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalının kullanımı davacının tescilinden önceye dayalı olduğu gibi, ticaret unvanı kapsamında olduğu, davacının marka haklarına herhangi bir tecavüzün bulunmadığı anlaşılmakla, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 2.063,48 TL peşin harçtan, 44,40 TL ilam harcının mahsubu ile, 2.019,08 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.19/09/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır