Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/411 E. 2020/202 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/411 Esas
KARAR NO : 2020/202

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2018
KARAR TARİHİ : 18/09/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin Almanya merkezli şirketin global bir şirket olduğunu 1932 itibaren motorlu araç endüstrisinde faaliyet gösterdiğini, sektörün liderlerinden biri olduğunu, “…… ” ibareli seri markaların müvekkili adına tescilli olduğunu ve piyasada bilindiğini, davalı adına 12. Sınıfta tescilli ……. kod numaralı ……. markasının hem müvekkillerine ait seri markalarıyla iltibas teşkil ettiğini, hem de henüz uluslararası başvurusunu gerçekleştirdikleri ……. kod numaralı ……. markası için tescil engeli oluşturduğunu, davalının ……. tescil numaralı markasının tescilinden itibaren 5 yıl geçmesine rağmen kullanılmadığını, bu nedenle kullanmama nedeni ile iptal edilmesi gerektiğini, davalının 12. Sınıfta tescilli markasının, iptal edilmesinde hukuki yararları olduğunu, davalının dava konusu tescilinin tüketici nezdinde müvekkili ile bağlantı olabileceği izlenimini yaratabileceğini, davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, kullanmadığı markayı kendi adına tescil ettirdiğini bu nedenle iptalinin gerektiğini iddia ederek davalı adına TPMK da ……. sayı ile tescilli “……” markasının tescil kapsamında yer alan tüm mallar için kullanılıp kullanılmadığının tespiti ile, kullanılmadığı tespit edilen tüm mallar yönünden (12. Sınıf) iptal ve sicilden terkinine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın taleplerinin dayanak maddelerinin Anayasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın marka tescil tarihinin müvekkilinin markasının tescilinden sonra olduğunu, tescilde evveliyat esası gereği tescil hakkının müvekkiline ait olduğunu, davacı yanın, dava konusu markayı kullandığına ilişkin bir iddiasının olmadığını, müvekkilinin yatırım ve kullanım amacıyla “……” markasının kendi adına tescil ettirdiğini, fakat tescilden bu yana ülkenin çeşitli ekonomik ve siyasi krizler yaşadığını yatırım yapmaya elverişli ortamının olmadığını dolayısıyla markayı kullanamadığını, meydana gelen mücbir sebepler ile haklı nedenin somut olayda gerçekleştiğini, müvekkilinin bu sebeplerle markayı kullanmadığını, davacının marka kullanımı konusundaki itirazlarını kabul etmediklerini, öncelikle 6769 sayılı Yasanın 9. Maddesinin birinci fıkrasının Anayasa’nın 2 ve 35. Maddesine açıka aykırı olduğuna yönelik itirazlarının kabulü ile bu itirazlarının değerlendirilmesi için dosyanın Anayasa mahkemesine gönderilmesine, davanın esasına yaptıkları itirazların kabul edilerek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yargılama sırasında deliller toplanmış; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konu marka tescil belgeleri ile ilgili dosya evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve taraf iddiaları ışığında dosya davaya konu markanın geriye dönük 5 yıllık süre içerisinde ciddi bir kullanımının olup olmadığı, dosyaya sunulan beyan ve deliller ışığında mücbir sebep koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanzim etmek üzere dosya bir marka, bir SMM ve bir hukukçu bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, bilirkişiler düzenlemiş oldukları 21.02.2020 havale tarihli raporlarında özetle;” davalı yanın heyetlerine incelenmek üzere ticari defter ibraz etmeyeceklerini beyan etmeleri üzerine incelemenin dosya münderecatı çerçevesinde yapıldığı, davalı tarafın ……. tescil numaralı 12. Sınıfta bulunan emtialar bakımından dava tarihi olan 27.09.2018 tarihinden geriye 5 yıl 4 gün öncesi olarak 23.09.2013-27.09.2018 tarihleri arasında ciddi ve kesintisiz olarak kullanmadığı, davalı yanın markasını kullanmamasının haklı sebepleri/ mücbir sebeplere dayandığı iddiaları ile ilgili koşuların oluşmadığı, davalı yan adına tescilli …… tescil numaralı markanın ciddi ve kesintisiz olarak kullanıldığının ispatlanamadığı 12. Sınıfta bulunan emtialar bakımından iptal koşullarının oluştuğu” hususlarını bildirmişlerdir.
Dosya; davalının tescilli markasının kullanılmama nedeniyle hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
SMK’nun markanın kullanım külfetine ilişkin 9. Maddesi hem geçmişte tescil edilen markalar için hemde gelecekte tescil edilecek markalar için kullanma külfeti getirmiştir. Dolayısıyla davalıya ait markada kullanma külfeti altındadır. Markanın kullanımının SMK’nun 7. Maddesinin ikinci fırkasının a,b.c bentlerinde ön görülen modelde olmak üzere anılan maddenin 3. Fırkası ile 9. Maddenin 2. Ve 3. Fıkrasında açıklandığı şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir.
İptali istenen markanın kullanımının söz konusu markanın tescil edildiği mal ve hizmetler için pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla temel işlemine uygun olarak anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde gerçekleşmesi icap etmektedir. Bu kullanımın markanın tüketiciye yahut son kullanıcıya ürün veya hizmetin menşeini bu ürün yada hizmetin diğer kaynaklardan gelenlerden ayırt etmesine izin verecek ve karıştırmaya mahal vermeyecek biçimde yalnızca ilgili teşebbüs nezdinde değil piyasaya ulaşacak ve belirli müşteri çevresi yaratacak şekilde ciddi olarak gerçekleşmelidir. Doğal afetler, savaş, ağır bir ekonomik buhran, ambargo, ithalat kısıtlamaları gibi durumlar markanın kullanılmaması için haklı bir neden olabilir ancak davalının bu şekilde bir beyanı olsa da raporda bu husus değerlendirilmiş olup mücbir sebeplere ilişkin koşulların oluşmadığı anlaşılmıştır.
Olumsuz vakıaların ispatının davacıya düşmemesine ilişkin genel hukuk ilkesi uyarınca yargılama konusu markayı tescilli olduğu 12. Sınıflarda kullandığını ispat yükü davalıdadır. Bir markayı kullanan ve ileride kullanmama sebebine dayalı iptal tehdidi ile karşılaşmak istemeyen basiretli tacir gibi hareket etmesi gerekli olan davalının kullanıma ilişkin kanıtları özenle saklaması gerekmektedir. Davalı kullanıma ilişkin kanıtları açık ve anlaşılabilir şekilde mahkemeye sunacaktır. Yoksa mahkeme veya davacı markanın kullanılmadığını ispatlamayacaktır. Markanın iptal müeyyidesinden kurtulabilmesi için tescil edildiği her bir emtia için bağımsız olarak ayrı ayrı kullanılması gerekir. Buna göre bir markanın bir ürün için kullanımının diğer bir ürün için kullanım sayılmaz.
Somut olayda davalının bilirkişi incelemesine herhangi bir ticari defter ibraz etmedikleri , incelemenin dosya münderecatı çerçevesinde yapıldığı , dava konusu markaya ilişkin ciddi ve kesintisiz olarak kullanıldığının ispatlanamadığı, iptal koşullarının oluştuğu bilirkişi raporu ile anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı taraf mücbir sebep iddiasında bulunmuş ise de; mücbir sebep olarak sunduğu gezi olayları, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri, 2015 erken seçim kararı, Ankara Garı gibi terör olayları, fetö kalkışması, 2017 referendumu, 2018 kur krizi gibi olaylar tüm Türkiye çapında tüm sektörlerin yaşadığı ve etkilendiği olaylardır ve bunların tek tek ya da hep birlikte kullanılma nedeni iptal davalarında mücbir sebep olarak kabulü bu dava türünü fiiliyatta işlevsiz bırakacak mahiyette hakkaniyete uygun olmayan sonuçlar doğuracağı anlaşılmaktadır. Kaldı ki tüm bu ileri sürülen olay ve gelişmeler ile birlikte ülkede ticari faaliyetler devam etmiş, tamamen durmasına ya da durma noktasına gelmesine sebep olmamıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında dosyada toplanan tüm deliller ve bilimsel gerekçeye sahip ayrıntılı bilirkişi raporu karşısında davalı marka sahibinin söz konusu ……. tescilli markasını 12. Sınıfta tescilli olduğu emtiaları yönünden kullanılmama nedeniyle iptaline ve sicilden terkinine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davalı yana ait ….. tescil numaralı markanın kullanılmama nedeniyle iptaline, hüküm kesinleştiğinde sicilden terkinine,
2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından bu dava nedeniyle yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 peşin harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 123,20 TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 3.195,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.18/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır