Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/400 E. 2019/41 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/400
KARAR NO : 2019/41

DAVA : Marka, Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/02/2011
KARAR TARİHİ : 14/02/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/03/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, …. nolu markanın 41 ve 42. emtialarda müvekkili …Ltd.Şti adına tescilli olduğunu, …. sayılı markanın da 35, 41 ve 42 emtialarda …Ltd.Şti adına tescilli olduğunu, davalı şirket ile 2008/2009 dönemine ait bir yıllık eğitim sözleşmesi yapıldığını, 2009/2010 dönemi için yayın sözleşmesi yapılmadığını, eğitim sözleşmesinin yenilenmediğini, davalıya ihtar keşide edilmesine rağmen davalının …. adı altında dershanecilik yapmaya devam ettiğini, müvekkilinin markasını kullandığını, özellikle … sayılı tescilli logoyu kullanarak müvekkiline ait hakkı gasp ettiklerini, bu hususun Şanlıurfa … Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin …. D.iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, davalının müvekkilinin markasını kullanarak her yıl en az 100.000 TL gelir elde ettiğini, müvekkilinin Şanlıurfa’da şube açtıramadığını ve yayın satışı yapamadığını müvekkilinin gelirlerinden mahrum kaldığını iddia ederek, davalının müvekkilinin markasını ve logosunu haksız olarak kullanması önlenerek 15.000,00 TL maddi tazminatın faizi ile birlikte tahsilini ve verilecek karar özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Davacı taraf 11.12.2013 tarihli harcını yatırdığı ıslah dilekçesi ile, maddi tazminat miktarını 556 sayılı KHK’ nın 67 madde gereği 5.000,00 TL arttırdığını ve bu miktar tazminatın ıslah tarihinden itibaren faizi ile tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın başarmak için birebir markasının hak ve yetki sahibi olduğunu, Franchise sözleşmesi imzalanma anında davacının kötü niyetli davranıp hak ve yetki sahibi olmadığı …. isimini bedel karşılığı kullandırıp haksız kazanç elde ettiğini, buna rağmen müvekkilinin sözleşmenin tüm kurallarını yerine getirdiğini, ödemelerini zamanında yaptığını sözleşmeye aykırı hareket etmediğini, süresiz olan sözleşmenin halen geçerli olduğunu ve devam ettiğini, sözleşmede yazılan fesih şartlarının hiçbir şekilde oluşmadığını sözleşmenin fesh olmadığını, davacıların kötü niyetli olduğunu, şu anda kullanılan markanın M.E.B nın izin verdiği …. tabelası olduğunu, karşı tarafın tescilli markası …. eğitim hizmetleri başarmak için birebir markasının kullanılmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda,…. Esas, ….Karar ve 28/04/2016 tarihli karar ile, “Davacı tarafın davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davacı tarafa ait …. marka ve logosunun taraflar arasındaki sözleşmelerin fesh edilmiş olup, davalı tarafın markayı izinsiz kullanımı söz konusu olduğundan markaya yönelik tecavüzün tespiti ve menine, davalı tarafın …. marka ve logosunu tabela, tanıtım evrakı, broşürlerde kullanımının engellenmesine, tabela broşür ve tanıtım evrakına el konulmasına, el konulan tabela broşür ve tanıtım evrakındaki …. marka ve logosu silinmek suretiyle silinmesi mümkün değilse imha suretiyle tecavüzün giderilmesine, 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faizle davalı taraftan tahsili davacı tarafa ödenmesine, hüküm kesinleştikten sonra beş büyük gazetede ilanına” dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine dosya Yargıtay …. Hukuk Dairesine gönderilmiş ve Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın…. Esas,….Karar sayılı ve 18/06/2018 tarihli ilamı ile, “Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, men’i ve maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf, 556 sayılı KHK m. 66/1-a bendi gereği tazminat hesabı yapılmasını talep etmiş; 30.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda, 5.413,03 TL tazminat hesabı yapılmış, 21.01.2014 tarihli raporda ise, 5.582,92 TL tazminat talep edilebileceği belirlenmiştir. Buna rağmen, mahkemece, neden Borçlar Kanunu ve hakkaniyet gereğince 10.000 TL tazminata hükmedildiği karar yerinde tartışılıp gerekçelendirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmeyip bozmayı gerekmiştir” gerekçesi ile bozularak iade olunmakla, Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dosyanın tetkikinden, davacı tarafça dava tarihinde yürürlükte bulunan 556 Sayılı KHK’nın 66/1-a bendi gereği tazminat hesabı yapılmasının istediği, bu doğrultuda yapılan incelemeye göre 30/09/2013 tarihli bilirkişi raporunda ihlal süresi aylık zaman dilimi baz alınarak hesap yapılmak suretiyle davacı tarafın isteyebileceği tazminat tutarının 5.413,03 TL olarak belirlendiği, 21/01/2014 tarihli raporda ise aynı yöntem kullanılıp ihlal süresi gün olarak hesaplanmak suretiyle tazminat hesabı yapılıp davacının isteyebileceği tazminat tutarının 5.582,92 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır. Buna göre, marka kullanımına dair sözleşmenin feshinden sonra davalı tarafça markanın kullanıldığı günler hesap edilmek suretiyle davacının isteyebileceği tazminatı hesap eden bilirkişi raporu, dosya kapsamı ile uyumlu olup, davacının isteyebileceği tazminat tutarı 5.582,92 TL olarak kabul edilmiştir. TBK’nın 50/2. Maddesi uyarınca, “Uğranılan zararın miktarı tam olarak tespit edilemiyorsa hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zaranın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler”. Olayımızda, davacının tercih hakkına göre zarar miktarı bilirkişi raporu ile tam olarak tespit edilmiş olup, TBK hükümleri gereğince zararın Hakim tarafından belirlenmesine olanak ve gerek yoktur. Bu itibarla davacının tazminata dair talebinin kısmen kabulü ile, 5.582,92 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar vermek gerekmiştir. Yüksek Yargıtay … Hukuk Dairesinin 20/06/2013 tarih, …. Esas ve….Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, dava dilekçesinde faizin türü belirtilmediğine göre istenebilecek faiz yasal faiz olduğundan, keza, ilk karar davalı yararına bozulduğundan, usulü kazanılmış hak da söz konusu olmayacağından, yasal faize hükmedilmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacı tarafın davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davacı tarafa ait …. marka ve logosunun taraflar arasındaki sözleşmelerin fesh edilmiş olup, davalı tarafın markayı izinsiz kullanımı söz konusu olduğundan markaya yönelik tecavüzün tespiti ve menine, davalı tarafın …. marka ve logosunu tabela, tanıtım evrakı, broşürlerde kullanımının engellenmesine,
2-Tabela broşür ve tanıtım evrakına el konulmasına, el konulan tabela broşür ve tanıtım evrakındaki …. marka ve logosu silinmek suretiyle silinmesi mümkün değilse imha suretiyle tecavüzün giderilmesine,
3-Toplam 5.582,92 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm kesinleştikten sonra beş büyük gazetede ilanına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 381,37 TL ilam harcından, 222,75 TL peşin harç ve 85,40 TL ıslah harcının toplamı 308,15 TL harcın mahsubu ile, 73,22 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davanın kısmen reddi sebebiyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 246,95 TL ilk harç gideri ile 85,40 TL ıslah harcı toplamı 332,35 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yapılan yarç dışındaki 650,00 TL tebligat-tezkere ve 5.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.650,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul-red oranına göre 1.577,17 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından sarfedilen 86,10 TL giderin, davanın kabul-red oranına göre 62,07 TL.’sinin, davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içerisinde Yargıtay’a temyiz kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.14/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır