Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/346 E. 2019/421 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/346
KARAR NO : 2019/421

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 25/07/2018
KARAR TARİHİ : 05/12/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/01/2020

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 1987 yılından bu yana otomotiv sektörü ve bilgisayar-yazılım sektörlerinde faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin ise 2002 yılında kurulduğunu ve internet sitelerinden alınan bilgiye göre mağaza tasarımı alanında faaliyet gösterdiğini, “……” ibareli markanın 7. ve 9. sınıflarda müvekkili adına tescilli olduğunu, 35 ve 42. sınıflara ilişkin kullanımların ise müvekkilinin kuruluşundan bu yana tescilsiz “……” markası ve ticaret unvanı altında sürdürüldüğünü, davalı tarafında da “……” ibareli markaların bulunduğunu, ancak müvekkilinin “……” ibaresi üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, davalı tarafın yedekleme amacı güden kötü niyetli tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin “……” markasını meşhur ve maruf hale getirdiğini, davalı şirket adına tescil edilen bu markaların çok büyük bir kısmının davalının faaliyet alanının kapsamı dışında olduğunu, müvekkili faaliyet alanına girdiğini iddia ederek, davalı şirketin ….. ve ….. kod numaralı “……” ibareli markalarının 35. ve 42. sınıflar bakımından hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin …. tescil numaralı markasının 35. Sınıfta “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri” şeklinde ifade edilen tek bir hizmet kaleminde tescilli olduğunu, davacı tarafın belirtilen hizmet üzerinde “……” markasının gerçek hak sahibi olduğunu kanıtlaması gerektiğini, TürkPatent tarafından sınıflandırma listesinin 2011 yılında revize edildiğini, müvekkillerinin tescili kapsamında yer aldığı şekilde genel tanımlı hizmet uygulamasının terk edildiğini, 35. sınıfta ilgili hizmeti içeren tescil taleplerinin özel mal tanımlı olarak kabul edilmeye başlandığını, davacının …. tescil numaralı markasının 42. sınıfta tüm hizmetler bakımından hükümsüzlüğünü talep ettiğini, ancak sadece belirli hizmetler bakımından eskiye dayalı kullanım iddiasında bulunduğunu, önceki tarihli bir ticaret unvanının, tescilli bir markanın hükümsüzlüğünü sağlayabilmesi için ancak markasal anlamda kullanılmış olmasının gerektiğini, sadece faturalarda, reklam ve tanıtım malzemeleri üzerinde ticaret unvanının kullanılmış olmasının markasal anlamda kullanım olmadığını, gerçek hak sahipliği ilkesine dayalı hükümsüzlük talebinde bulanan davacının, hükümsüzlük talebine konu 35 ve 42. sınıf hizmetlerinin her biri üzerinde ve dava konusu tescil taleplerinden de önce marka hukukuna özgü şekilde “……” ibaresini kullandığını ispatlaması gerektiğini, ancak davacının bu bakımdan davasını ispat edemediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GERKEKÇE :
Dava, davalı adına ….. ve ….. sayılı markaların, 25 ve 42. Sınıflar bakımından hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …. sayılı “…..” ibareli markanın, 07 ve 09. sınıflarda ilk defa 22/12/1995 tarihinden itibaren, …. sayılı “……+şekil” ibareli markanın, 07, 08, 09, 10, 12, 21 ve 28. sınıflarda ilk defa 21/12/2005 tarihinden itibaren, …. sayılı “…… & ….” ibareli markanın, 07 ve 09. sınıflarda 29/12/2014 tarihinden itibaren, …. sayılı “…… & …” ibareli markanın aynı sınıflarda aynı tarihten itibaren 10’ar yıl müddetle davacı adına tescilli olduğu, …. sayılı “……+şekil” ibareli markanın, 06, 20 ve 35. sınıflarda ilk defa 07/05/2002 tarihinden itibaren davalı adına tescilli olduğu ve süresi bitenlerin süresinde yenilendiği, … tescil nolu “……” ibareli markanın 01,02,04,…. ve 45 sınıflarda davalı adına tescilli ve halen geçerli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlayacağı belirtilmiştir.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.

Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 08/04/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacı tarafın markalarının, davalı markalarının tescil başvuru tarihleri olan 07.05.2002 ve 15.01.2013 tarihleri itibariyle tanınmış marka olduklarının heyetimizce tespit edilemediği, davacı tarafın hükümsüzlük talebi yönelttiği markalardan ….. tescil numaralı markanın 10.11.2003 tarihinde tescil edildiği, bu nedenle ilgili marka bakımından hükümsüzlük talep edilebilecek olan 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği, sessiz kalma yoluyla hak kaybının yaşandığı, davalı yanın davaya mesnet marka tescil başvurularını gerçekleştirir iken kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı, bu nedenlerle davalının …. tescil numaralı markasına yönelik hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, davacı tarafın eskiye dayalı tescilsiz kullanımları nedeni ile gerçek hak sahibi olduğunu iddia edip dosya arasına belgeler sunmuş olsa da davalı yana ait …… kod numaralı markanın sağladığı müktesep haklar nedeni ile ….. kod numaralı markanın tescilli olduğu 35. Sınıf bakımından hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, 42. Sınıf açısından yapılan değerlendirmede ise, davacı tarafın sunmuş olduğu delillerin ….. kodlu markanın koruma tarihi olan 15.01.2013 tarihinden önce olması nedeniyle, davacı tarafın 42. Sınıfta yer alan “Bilgisayar hizmetleri; bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık ve kiralanması hizmetleri. Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri. Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri.” bakımından gerçek hak sahipliğini sunmuş olduğu delillerle ispatladığı ve davacının gerçek hak sahipliğine dayanarak, davalının ….. tescil numaralı markasının 42. Sınıfta tescilli olduğu bu hizmetler açısından hükümsüzlüğünü talep edebileceği, davalının ….. tescil numaralı markasının 42. Sınıfta yer alan “Bilgisayar hizmetleri; bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık ve kiralanması hizmetleri. Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri. Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri.” bakımından hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, “ Sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri” bakımından ise davacı yanın gerçek hak sahipliği iddialarını ispatlar herhangi bir belgeyi dosya arasına sunamadığı, bu hizmetler bakımından hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora itirazları nedeniyle bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 16/10/2019 havale tarihli ek raporda sonuç olarak, itirazlar çerçevesinde heyetlerince yapılan ayrıntılı incelemeler çerçevesinde kök raporda belirttikleri görüşlerini değiştirmelerini gerektirir bir hususun var olmadığı belirtilmiştir.
Buna göre davacının davalı adına tescilli ….. tescil nolu marka yönünden davalının kötü niyeti ıspatlanamadığından 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve sessiz kalma yoluyla itiraz hakkını kaybettiği anlaşılmakla davacının bu markaya yönelik davasının reddi gerekmiştir. Davacının dava konusu davalı adına tescilli ….. tescil numaralı markasına yönelik davasına gelince; ….. kod numaralı markanın sağladığı müktesep haklar nedeni ile ….. kod numaralı markanın tescilli olduğu 35. Sınıf bakımından hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, her ne kadar bilirkişi raporunda 42. Sınıfta tescilli olduğu raporda belirtilen hizmetler açısından hükümsüzlüğünün talep edebileceği, belirtilmiş ise de raporda belirtilen önceki kullanım olarak kabul edilen belge ve faturalar bu emtialara ilişkin olmayıp öncelik hakkı sağlayan nitelik ve sayıda olmadığı münferit sadece bir iki adet faturanın öncelik hakkı sağlanmayacağı anlaşılmakla bilirkişi raporu taktiri delil olup mahkemenin tüm delilleri serbestçe taktir etmesi mümkün olduğundan davacının dava konusu ….. tescil numaralı markaya yönelik davasının da reddi gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 8,50 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.05/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır