Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/310 E. 2019/38 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/310
KARAR NO : 2019/38

DAVA : Marka, Manevi ve İtibar Tazminatı
DAVA TARİHİ : 05/07/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/02/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin özellikle “…” ve “….” markaları olmak üzere, yazı veya şekil markası ve tasarımlara ilişkin TPMK nezdinde koruma sağlayacak şekilde birden fazla kendi adına tescilinin bulunduğunu, müvekkili adına tescil edilmiş olan marka ve tasarımların üretim ve lisans verme yetkisi münhasıran müvekkiline ait olduğu halde davalı tarafından hukuka aykırı olarak üretildiğini ve taklit ürünlerin davalı tarafından satışa sunulduğunu, buna istinaden Bakırköy … FSHCM’nin … Esas sayılı dosyasında yargılama yapılarak, davalının suçunun sabit görüldüğünü ve hakkında mahkumiyet kararı verildiğini ve davalı yanın bu fiillerinin müvekkilini zarlara uğrattığını ve itibarını zedelediğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 4.000,00 TL manevi ve 1.000,00 TL itibar tazminatının, 27/01/2015 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmak sureti ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Dava vekili cevap dilekçesi ile, davacının iddia ettiği …. markası ile ilgili olarak davacı şirket aleyhinde İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde söz konusu çizgi filmin İspanyol sahibi …adlı şirketin, …. isimli çizgi film karakteri ile….karakterinin birebir aynı olması sebebi ile ….’nin …. karakteri üzerindeki haklarına tecavüz ettiği iddiası ile dava açıldığını ve dava ile davacının TPE nezdinde yaptığı tüm hukuka aykırı tescillerin kaldırılmasını talep edildiğini ve haksız rekabetin tespiti, marka hükümsüzlüğü ve telif haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle açılan iş bu davada dava kabul edilerek, mahkemece ….” karakterinin tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesine karar vermiş ve açılan bu davanın davacı lehine onadığı basında yer aldığını, zira müvekkilinin sözkonusu emtiaları parasını ödeyerek fatura karşılığı ….Ltd.Şti.’nin bulunduğu yerden satın aldığını, müvekkilinin kendisinin sahte ürün imalatı yapmasının ve bunları satması söz konusu olmadığını ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacı adına TPMK nezdinde tescilli olan markaya konu tasarım ve ürünlerin, davalı tarafından hukuka aykırı olarak üretilip satışa sunulup sunulmadığı ve davacının marka hakkına tecavüz edilip edilmediği, manevi ve itibar tazminatı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan,…sayılı “…+Şekil” ibareli markanın birçok sınıfta 15/05/2012 tarihinden itibaren, …. sayılı “….” ibareli markanın 28, 38 ve 41. Sınıfta 12/04/2011 tarihinden itibaren, …. sayılı “….” ibareli markanın aynı sınıflarda, aynı tarihten itibaren, …. sayılı …. Şekil markasının birçok sınıfta 15/02/2013 tarihinden itibaren, …. sayılı …. Şekil markasının 20. Sınıfta 30/11/2014 tarihinden itibaren,….sayılı …. Şekil markasının birçok sınıfta 26/07/2011 tarihinden itibaren ve “….”, “….”, “….” ve “….” gibi daha birçok markanın 10’ar yıl müddetle davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Bakırköy … FSHCM’nin …. Esas, …. Esas sayılı dosyasının tüm uyap kayıtları celbedilmiş ve Marka Hakkına Tecavüz suçundan Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davalı hakkında mahkumiyete karar verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı ve kararın itiraz edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza dosyasında alınan marka uzmanı bilirkişi raporunda dava dosyası kapsamında bulunan tüm bilgi ve belgeler ile ele geçirilen ürünlerin orijinal ürün numunesi ile kıyaslamalı olarak yapılan incelemesi sonucunda : Şikayetçi ….LTD. ŞTİ. in; ibareli yukarda bildirilen …. ve … tescil nolu markalar yönünden; “… Kağıt, karton (mukavva) ve bunlardan yapılmış ürünler ( Kırtasiye amaçlı ürünler hariç). Plastik malzemeden mamül ambalajlama ve sarma malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı evraklar; basılı yayınlar, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, (pullar). Kırtasiye, büro, eğitim ve öğretim malzemeleri (mobilyalar ve cihazlar hariç). Büro makineleri. Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar.”ve “Oyunlar ve oyuncaklar. Salonda oynanan oyunlar için aletler, makineler ve cihazlar ( jetonla çalışanlar dahil ). Hayvanlar için oyuncaklar. Çocuk bahçeleri, parklar ve oyun parkları için oyuncaklar. Jimnastik ve spor aletleri ile malzemeleri. Suni yılbaşı ağaçları ve bunlar için süsler, suni karlar, çıngıraklar, eğlence (parti, diskotek vb.) süsleri, parti şapkaları” emtiası yönünden şikayet tarihinde ve halen tescilli marka hakkı sahibi olduğu, Şekil markasının tanınmışlık düzeyi oldukça fazla olan bir marka olduğu, Söz konusu markaların, sanığın iş yerinde ele geçirilen ve ortak emtiadan olan “… okul çantası ve oyuncaklar ” üzerinde iktibas edilmek suretiyle kullanıldığı, Markaların, taklit edildiği ürünlerin, ürün kalitesinin düşüklüğü, satın alındığı mecra ve sanığın beyanları vb birçok husus esas alındığında, orijinal ürünlerden farklı ve taklit ürünler oldukları, Sanığın, satışa sunduğu şikayet konusu 6 adet oyuncak ve bir adet okul çantası ürününde şikayetçiye ait tanınmışlık düzeyi yüksek olan kelime ve şekil markalarından yararlanarak, haksız kazanç elde etme imkanına kavuştuğu, tüketicinin şikayet konusu ürünleri satın alma kararında, şikayetçiye ait yüksek ayırt edici niteliğe sahip, tanınmış şekil markaların ön planda olarak aynılarının kullanılmış olmasının etkili faktör olacağı eyleminin; 556 sayılı KHK md.61, 61/A kapsamında, şikayetçinin marka hakkına tecavüz fiilini oluşturacağının tespit edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olmakla, Ceza Mahkemesi kararı Hukuk Mahkemesini bağlayıcı nitelikte değil ise de, ceza mahkemesi dosyasında toplanan deliller, mahkememizce de yeterli görülüp değerlendirilmek suretiyle davalının davacı adına tescilli markayı taşıyan ürünlerin orijinal olmayanını ticaretinde kullandığının sabit olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili dava konusu markalar hakkında hükümsüzlük davası bulunduğu bildirmekle, dosya ve mahkeme numarasını bildirmesi için süre verilmiş, herhangi bir dosya ve mahkeme bildirilmemiştir.
Gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan 556 Sayılı KHK, gerekse dava tarihinde yürürlükte bulunan SMK’nın 149/1-ç ve 150. Maddeleri uyarınca davacı marka hakkına tecavüz nedeniyle manevi tazminat talep edebilir. Manevi tazminat miktarının belirlenmesi, TBK 58. Maddesi çerçevesinde Hakimin takdir yetkisindedir. Bu yetki kullanılırken olayın oluş şekli, ele geçen taklit ürün miktarı, ihlal süresi, sayısı, tarafların ekonomik ve sosyal konum ve durumları dikkate alınmalıdır. Dava konusu olayda ele geçen ürün sayısı, eylemin gerçekleştirildiği tarih, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve manevi tazminatın amacı gözetildiğinde, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, takdiren 1.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline, davacı vekili haksız fiil tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte tahsilini talep etmiş ise de, uyuşmazlığın niteliğine göre bu miktarın ticari reeskont faizi ile birlikte (mevduata uygulanan en yüksek faiz oranını geçmemek kaydı ile) tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davacının itibar tazminatı talebine gelince, gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan 556 Sayılı KHK ve gerekse dava tarihinde yürürlükte bulunan SMK’nın 150 maddesi uyarınca, “Sınai Mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi, yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat isteyebilir”. Dava konusu olayımızda davalının işyerinde sadece az sayıda taklit ürün bulunmuş olup, bu yasal düzenlemenin koşulları oluşmamıştır. Bu itibarla davacının itibar tazminatına yönelik talebinin reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 1.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 27/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranını aşmamak koşulu ile ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya dayalı manevi tazminat ile itibar tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 85,39 TL peşin harçtan, 68,31 TL ilam harcının mahsubu ile, 17,08 TL fazla harcın, talebi halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen kısım yönünden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kısmen reddi sebebiyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Peşin alınan harçtan iade edilen tutarın mahsubu ile, 68,31 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 140,00 TL tebligat-tezkere giderinin, davanın kabul-red oranına göre 28,00 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.12/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır