Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/307 E. 2019/53 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/307
KARAR NO : 2019/53

DAVA : Marka, Manevi ve İtibar Tazminatı
DAVA TARİHİ : 05/07/2018
KARAR TARİHİ : 21/02/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/03/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin özellikle “….” ve “….” markaları olmak üzere, yazı veya şekil markası ve tasarımlara ilişkin TPMK nezdinde koruma sağlayacak şekilde birden fazla kendi adına tescilinin bulunduğunu, müvekkili adına tescil edilmiş olan marka ve tasarımların üretim ve lisans verme yetkisi münhasıran müvekkiline ait olduğu halde davalı tarafından hukuka aykırı olarak üretildiğini ve taklit ürünlerin davalı tarafından satışa sunulduğunu, buna istinaden Bakırköy …. FSHCM’nin …. Esas sayılı dosyasında yargılama yapılarak, davalının suçunun sabit görüldüğünü ve hakkında mahkumiyet kararı verildiğini ve davalı yanın bu fiillerinin müvekkilini zarlara uğrattığını ve itibarını zedelediğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 4.000,00 TL manevi ve 1.000,00 TL itibar tazminatının, 16/08/2012 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmak sureti ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı cevap dilekçesi ile, davaya konu ürünleri başka bir firmadan aldığını, kendisinin 2013 yılında dükkanını zarar ettiğinden kapattığını, resmi olarak bir iş ile iştigal etmediğini, üzerine kayıtlı herhangi bir gayrimenkul veya başka bir gelirinin de olmadığını, zor geçinmekte olduğunu, her ay 500,00 TL nafaka ödediğini, talep edilen 5.000,00 TL tazminatın fahiş olduğunu ve ödemesinin mümkün olmadığını, mağdur olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacı adına TPMK nezdinde tescilli olan markaya konu tasarım ve ürünlerin, davalı tarafından hukuka aykırı olarak üretilip satışa sunulup sunulmadığı ve davacının marka hakkına tecavüz edilip edilmediği, manevi ve itibar tazminatı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ….sayılı “…+Şekil” ibareli markanın birçok sınıfta 15/05/2012 tarihinden itibaren, ….sayılı “….” ibareli markanın 28, 38 ve 41. Sınıfta 12/04/2011 tarihinden itibaren, … sayılı “….” ibareli markanın aynı sınıflarda, aynı tarihten itibaren,…. sayılı …. Şekil markasının birçok sınıfta 15/02/2013 tarihinden itibaren, …. sayılı …. Şekil markasının 20. Sınıfta 30/11/2014 tarihinden itibaren,…. sayılı …. Şekil markasının birçok sınıfta 26/07/2011 tarihinden itibaren ve “….”, “….”, “….” ve “….” gibi daha birçok markanın 10’ar yıl müddetle davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Bakırköy …. FSHCM’nin …. Esas, … Esas sayılı dosyasının tüm uyap kayıtları celbedilmiş ve Marka Hakkına Tecavüz suçundan Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davalı hakkında mahkumiyete karar verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı ve kararın itiraz edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza dosyasında suça konu ürünler üzerinde uzman bilirkişi tarafından inceleme yapılmış ve bilirkişi verdiği raporda, ürünlerin müşteki firmanın orijinal ürünleri olmadığının, ürünlerin daha önce kullanılmamış yeni ürünler olduğunun, suça konu ürünler üzerinde müşteki firma adına tescilli ….nolu “….” markasının izinsiz olarak ve taklit edilerek kullanıldığını ve bu nedenlerle suça konu ürünlerin marka taklidi yapılmış ürünler olduklarının bildirildiği görülmüştür.
Her ne kadar hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olmakla, Ceza Mahkemesi kararı Hukuk Mahkemesini bağlayıcı nitelikte değil ise de, ceza mahkemesi dosyasında toplanan deliller, mahkememizce de yeterli görülüp değerlendirilmek suretiyle davalının davacı adına tescilli markayı taşıyan ürünlerin orijinal olmayanını ticaretinde kullandığının sabit olduğu anlaşılmıştır.
Gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan 556 Sayılı KHK, gerekse dava tarihinde yürürlükte bulunan SMK’nın 149/1-ç ve 150. Maddeleri uyarınca davacı marka hakkına tecavüz nedeniyle manevi tazminat talep edebilir. Manevi tazminat miktarının belirlenmesi, TBK 58. Maddesi çerçevesinde Hakimin takdir yetkisindedir. Bu yetki kullanılırken olayın oluş şekli, ele geçen taklit ürün miktarı, ihlal süresi, sayısı, tarafların ekonomik ve sosyal konum ve durumları dikkate alınmalıdır. Dava konusu olayda ele geçen ürün sayısı, eylemin gerçekleştirildiği tarih, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve manevi tazminatın amacı gözetildiğinde, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, takdiren 2.500,00 TL manevi tazminatın tahsiline, davacı vekili haksız fiil tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte tahsilini talep etmiş ise de, uyuşmazlığın niteliğine göre bu miktarın ticari avans faizi ile birlikte (mevduata uygulanan en yüksek faiz oranını geçmemek kaydı ile) tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davacının itibar tazminatı talebine gelince, hakka konu ürünün (oyuncağın) kötü denebilecek şekilde üretilerek satışa sunulması gözetildiğinde, davacının itibar tazminatı da talep edebileceği anlaşılmakla, davacının markası ve ürününün tanınmışlık düzeyi, ihlalin ağırlığı ve elde edilen ürün sayısı (31 adet oyuncak) gözetilerek, itibar tazminatı talebinin de kısmen kabulü ile 1.000,00 TL itibar tazminatının tahsiline, fazlaya dair taleplerin ise reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının kısmen kabulüne, 2.500,00 TL manevi tazminatın ve 1.000,00 TL itibar tazminatının olay tarihi olan 16.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte (mevduata uygulanan en yüksek faiz oranını geçmemek kaydı ile) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 239,09 TL ilam harcından, 85,39 TL peşin harcın mahsubu ile, 153,70 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.500,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Peşin alınan 85,39 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 98,00 TL tebligat-tezkere giderinin, davanın kabul-red oranına göre 68,60 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.21/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır