Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/30 E. 2019/409 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/30
KARAR NO : 2019/409

DAVA : Markanın İptali
DAVA TARİHİ : 24/01/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/12/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin 1976 yılında kurulmuş kozmetik ve cilt bakım ürünleri satan ve bu ürünleri birçok ülkede piyasaya sunan, sektörün önde gelen büyük firmalarından biri olduğunu, ülkemiz de dahil birçok marka tescilinin olduğunu, bronzlaştırıcı kategorisinde yer alan “…..” koleksiyonu altında satışa sunduğu ürünlerin de dünya çapında bir çok marka başvurusu ve tescili olduğunu, müvekkili şirketin ülkemizde de “…..” ibaresini marka olarak tescil ettirmek amacıyla TPE nezdinde 02.10.2017 tarihinde marka başvurusunda bulunduğunu, ancak başvurulan ibarenin davalı adına tescilli ….. sayılı “…..” ve…… sayılı “…..” markaları ile ayırt edilemeyecek ölçüde benzerliğinden bahisle reddedildiğini, davalıya ait…… sayılı “…..” markasının yenilenmeyerek hükümden düştüğü için artık müvekkili markasının tesciline bir engel taşımadığını, ancak yapılan araştırmalar sonucunda ….. sayılı “…..” markasının davalı şirket tarafından tescil edildiği 03, 29, 30 sınıf mallar üzerinden fiilen kullanılmadığını, bu yüzden davalı şirkete ait ….. sayılı “…..” markasının kullanılmadığı halde tescilli olduğu ve müvekkilin marka tesciline engel oluşturduğu için markanın hükmünün geçersiz olduğunu, ….. sayılı “…..” markasının tescil tarihinin 19.12.2005 olduğunu, markanın tescil tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin 19.12.2010 tarihinde dolduğunu, fakat davalının dava açılana kadar markayı kesintisiz olarak kullanmadığını iddia ederek, davalının ….. sayılı “…..” markasının, 6769 Sayılı SMK’nın 9, 26/1-a ve 27/2 maddeleri uyarınca, başvuru tarihinden itibaren tescil edildiği 03, 29 ve30. sınıflarda yer alan mallar bakımından kullanılmadığı dikkate alınarak, kullanmama nedeni ile iptale konu edilebileceği ilk tarih olan 19.12.2010’dan itibaren, ya da yapılacak yargılamada markanın 19.12.2010’dan önce kullanıldığı tespit edilirse, kullanmama nedeniyle iptale konu edilebileceği en eski tarihten itibaren iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin ….. sayılı “…..” ve…… sayılı “…..” markasının TPE nezdinde tescili olduğunu, ….. sayılı “…..” markasının 14.01.2013 tarihinden itibaren 10 yıllık süre ile yenilediğini, müvekkili şirketin “…..” markasını aktif olarak kullandığını, kendi üretimlerinde ya da diğer firmalarla yaptığı fason üretim sözleşmeleri ve faturalarda da bu markayı aktif olarak kullandığını, davanın Fikri ve Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 9.26/1-a maddesine göre açıldığını, bu kanunun 9/1.Maddesinde “Tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına 5 yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir” hükmünün bulunduğunu, aynı kanunun 192/1-a maddesinde, “Bu kanunun 26. maddesi, yayım tarihinden itibaren 7 yıl sonra” yürürlüğe gireceğinin yazıldığını, kanunun 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe girdiği için bu kanuna göre açılacak davanında 10.01.2017 tarihinden itibaren 7 yıl geçtikten sonra açılabileceği, işbu davanın ise kanunun yayım tarihinden itibaren 7 yıllık süre dolmadan 24.01.2018 tarihinde açıldığını bu yüzden davanın reddinin gerektiğini, Fikri ve Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 9/1 maddesinde geçen 5 yıllık süre kanunun yayım tarihinden itibaren işleme başlayacağını, geriye işletilmesinin mümkün olamayacağını, yani kanunun 9/1 maddesindeki şartların varlığı halinde 26/1-a maddesine göre iptal davası açılabilmesi için kanunun yayım tarihinden itibaren 5 yıl geçmesi gerektiğini, hem kanunun iptal davası açmaya konu 26/1-a maddesinin yürürlük tarihinin, kanunun yayım tarihinden itibaren 7 yıl olması, hem de kanunların geriye yürümezlik ilkesi gereği 5 yıllık süre dolmadan dava açıldığı için öncelikle davanın usulden reddinin gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına ….. sayılı “…..” ibareli markanın, 03, 29 ve 30. sınıflarda kullanmama nedeniyle iptali taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ….. sayılı “…..” ibareli markanın, 03, 29 ve 30. Sınıflarda ilk defa 14/01/2003 tarihinde davalı adına tescil ediliği ve 14/01/2013 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına yenilendiği anlaşılmıştır.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 15/04/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak, davalının tespit edilen kullanımları dikkate alındığında, “…..” markasının davalı tarafından “ıslak mendil” emtiası bakımından ciddi ve yoğun şekilde kullanıldığı, markanın tescil edildiği diğer emtia bakımından kullanımına ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, bu durumda davalının ….. sayılı “…..” markasını “ıslak mendil” emtiası dışındaki tescil ettirilen emtia bakımından kullanmaması sebebiyle SMK’nın 9. Maddesi uyarınca markanın tescil edildiği “ıslak mendil” hariç bütün emtia bakımından iptaline karar verilebileceği belirtilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 9. Maddesi uyarınca, tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına 5 yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. Mülga 556 Sayılı KHK’nın 14. Maddesinin Anayasa Mahkemesi’nce iptaline ilişkin gerekçeli kararın 06 Ocak 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanması ile 6769 Sayılı SMK’nın 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında, 10/01/2017 tarihinden sonra açılan iptal davalarında, 5 yıllık sürenin hesabında aradaki bu günlük 4 günlük boşluk nedeni ile 6769 Sayılı SMK’nın yürürlüğünden önceki dönemde geçen sürenin de hesaba katılması gerekir. Zira 06/01/2017 tarihine kadar markanın kullanılmamasının bir yasal yaptırımı mevcuttur ve marka sahipleri de bunu bilmektedir. Türkiye’nin taraf olduğu Paris Sözleşmesi’nin 5/c maddesi ile TRIPS Anlaşmasının 19. Maddesinde de, markanın kullanılması koşulu düzenlenmektedir. Her ne kadar 6769 Sayılı kanunda, bir geçici madde ile 4 günlük boşlukla ilgili bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, 06/01/2017 tarihinden önceki kullanmama sürelerinin yok sayılması mümkün değildir. Sonuçta halen yürürlükteki yasal düzenlemeye göre tescilden itibaren 5 yıl kullanılmayan marka iptal edilir. SMK’nın 26. Maddesinin SMK önceki dönemde tescil edilmiş, fakat kullanılmayan markalar yönünden de uygulanması, kanunların geçmişe yürümeme ilkesine de aykırı değildir. Zira geçmişe etki yasağı mutlak olmayıp, hak sahiplerinin belirli bir hukuki duruma olan güveni objektif olarak haklı ise geçmişe etki yasağından söz edilemez. (Bakınız Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, 4. Bası, S.983 vd) Bu konuda henüz Yargıtay ilamına tesadüf edilememiş ise de, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması da bu doğrultudadır.
Tüm dosya kapsamı, deliller, yukarıda değinilen yasal düzenleme ve alınan bilirkişi raporu topluca değerlendirildiğinde, davalı yanın ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davalının davaya konu ….. sayılı “…..” ibareli markayı tescilli olduğu “ıslak mendil” emtiası bakımından ciddi ve yoğun bir şekilde kullanıldığı, bu nedenle bu emtia yönünden kullanmama nedeniyle iptal koşullarının oluşmadığı, markanın tescil edildiği diğer emtialar bakımından ispat yükü davalı yana ait olup, davalının diğer emtialar yönünden kullanımına ilişkin dosyaya herhangi bir delil de sunulmadığı anlaşılmakla, davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının ….. sayılı “…..” markasının “ıslak mendil” emtiası dışındaki tescil ettirilen diğer tüm emtialar bakımından kullanmama nedeniyle iptaline karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalı adına tescilli ….. tescil nolu “…..” ibareli markanın tescilli olduğu “Islak Mendil” emtiası dışındaki tüm emtialar yönünden kullanmama nedeniyle İPTALİNE, fazlaya dair talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 8,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kısmen reddi sebebiyle, karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL peşin ve 35,90 TL başvuru olmak üzere toplam 71,80 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 225,40 TL tebligat-tezkere ve 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.325,40 TL yargılama giderinin, davanın kısmen kabul-kısmen reddi sebebiyle 1.162,70 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
7-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.03/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır