Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/296 E. 2019/31 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/296
KARAR NO : 2019/31

DAVA : Marka, Manevi ve İtibar Tazminatı
DAVA TARİHİ : 05/07/2018
KARAR TARİHİ : 07/02/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/02/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin özellikle “….” ve “….” markaları olmak üzere, yazı veya şekil markası ve tasarımlara ilişkin TPMK nezdinde koruma sağlayacak şekilde birden fazla kendi adına tescilinin bulunduğunu, müvekkili adına tescil edilmiş olan marka ve tasarımların üretim ve lisans verme yetkisi münhasıran müvekkiline ait olduğu halde davalı tarafından hukuka aykırı olarak üretildiğini ve taklit ürünlerin davalı tarafından satışa sunulduğunu, buna istinaden Bakırköy …. FSHCM’nin … Esas sayılı dosyasında yargılama yapılarak, davalının suçunun sabit görüldüğünü ve hakkında mahkumiyet kararı verildiğini ve davalı yanın bu fiillerinin müvekkilini zarlara uğrattığını ve itibarını zedelediğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 4.000,00 TL manevi ve 1.000,00 TL itibar tazminatının, 14/05/2014 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmak sureti ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile, her ne kadar Ceza Mahkemesince kendisi hakkında mahkumiyet kararı verilmiş ise de, kendisini anlatamadığını, avukatı ve imkanı olmadığından bu suçun haksız yere üzerinde kaldığını, kendisinin bahse konu oyuncakları Eminönü ilçesinden alndığını, para olarak değerinin 2,00 TL olduğunu, bu meblağ ile davacıya ne kadar zarar vermiş olabileceğini, kendisinin mağdur durumda olduğunu ve hakkında açılan davanın yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacı adına TPMK nezdinde tescilli olan markaya konu tasarım ve ürünlerin, davalı tarafından hukuka aykırı olarak üretilip satışa sunulup sunulmadığı ve davacının marka hakkına tecavüz edilip edilmediği, manevi ve itibar tazminatı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, … sayılı “….+Şekil” ibareli markanın birçok sınıfta 15/05/2012 tarihinden itibaren, …. sayılı “….” ibareli markanın 28, 38 ve 41. Sınıfta 12/04/2011 tarihinden itibaren, ….sayılı “….” ibareli markanın aynı sınıflarda, aynı tarihten itibaren, …. sayılı …. Şekil markasının birçok sınıfta 15/02/2013 tarihinden itibaren, …. sayılı … Şekil markasının 20. Sınıfta 30/11/2014 tarihinden itibaren, …. sayılı … Şekil markasının birçok sınıfta 26/07/2011 tarihinden itibaren ve “….”, “….”, “….” ve “….” gibi daha birçok markanın 10’ar yıl müddetle davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Celbedilen Bakırköy … FSHCM’nin …. Esas, ….Esas sayılı dosyası incelendiğinde, Marka Hakkına Tecavüz suçundan Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davalı hakkında mahkumiyete karar verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmıştır.
Yerleşik Yargıtay içtihatları gereği Ceza Mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar, teknik manada kesin hüküm oluşturmayıp, Hukuk Mahkemesini bağlayıcılığı yoktur. Hukuk Mahkemesi delilleri serbestçe takdir ederek karar verir. Davacı vekilinin delil olarak dayandığı ceza mahkemesi dosyasının tetkikinden, davalının olay tarihinde kozmetik ürünleri ticareti ile uğraştığı, gerek ceza mahkemesindeki savunmasında ve gerekse mahkememizdeki savunmalarında, işyerinde elde edildiği belirtilen ve sadece iki adet oyuncak telefondan ibaret davacının markasını taşıyan ürünleri çocukları için aldığını ve çocuklarının okula gittikleri gün okulda bıraktığını bildirmesi, davacı tarafın bunun aksini ispata yarar başkaca hiçbir delil ortaya koymamış olması karşısında, davalının kişisel tüketimi için bulundurduğu iki adet oyuncağın davacının marka ve tasarım haklarına tecavüz oluşturmayacağı anlaşılmakla, koşulları oluşmadığından davacının manevi tazminat ve itibar tazminatına dair talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 85,39 TL peşin harçtan, 44,40 TL ilam harcının mahsubu ile, 13,99 TL fazla harcın, talebi halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının davacıya iadesine,
Davacı vekili ve davalının yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.07/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır