Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/286 E. 2019/272 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/286
KARAR NO : 2019/272

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref’i
DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ : 11/07/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/07/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 1913 yılında İtalya’da kurulduğu günden bu yana, lüks tüketim ürünleri ve moda endüstrisi içerisinde faaliyette bulunduğunu, izlediği yüksek kalite standartları ve yenilikçi tasarımları ile İtalya ve Avrupa’da itibarlı bir müşteri çevresi edindiğini, günümüzde Türkiye de dahil olmak üzere 70 ülkede faaliyette bulunduğunu ve şirkete ait “…” ve sair markalı ürünlerinin satışını gerçekleştirdiğini, müvekkili markrasının Türkiye de dahil, pek çok ülkede yoğun kullanımlarından dolayı son derece tanınır hale geldiğini, bunun yanında müvekkilinin markalarının tüm dünyada tanıtımı için çok ciddi harcamalar yaptığını, ancak hal böyle iken, Ambarlı Gümrük Müdürlüğü tarafından 04.06.2018 tarih ve…. sayılı verilen durdurma kararı sonrasında yapılan muayene neticesinde, müvekkilinin tescilli … markaları ile ayırt edilemeyecek düzeyde benzer “…” markalarını taşıyan 5100 (beşbinyüz) kg gözlük tespit edildiğini, dava konusu … markası ile müvekkilinin tanınmış … markalarının başlangıç kısımlarında yer alan harfler ve harf sayı/dizilimleri ile birebir aynı olduğunu ve aralarındaki tek farkın müvekkili taraf markasının sonundaki “….” harfinin dava konusu markada “….” harfi ile değiştirilmiş olduğunu, davalının müvekkilinin tanınmış … markalarını kötü niyetli bir şekilde taklit ederek tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali yarattığını, müvekkiline ve tanınmış markalarına zararlar verdiğini ve haksız kazanç elde ettiğini, söz konusunu eylemlerin müvekkili marka haklarına tecavüz teşkil ettiğini, ayrıca ürünlerin satışa sunulmasının tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin oluşması sebebiyle müvekkilinin pazar ve müşteri kaybına yol açacağını, davalının bu ayırt edilemeyecek düzeyde benzer kullanımının ayrıca haksız rekabet teşkil edeceğini iddia ederek, davalının kullandığı … markaları üzerindeki kullanımın, müvekkilinmarka hakkına tecavüz ve haksız rekabete yol açtığının tespitini, tespit edilen hukuka aykırılıkların durdurulmasını, önlenmesini, sonuçlarının ortadan kaldırılmasını ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı, davalı vekili sıfatı ile duruşmaya katılan avukat, vekaletname sunacaklarını ve bilirkişi raporundan sonra beyanda bulunacaklarını belirtmiş ise de, dava ile ilgili herhangi bir yazılı yanıtta bulunulmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekili vekaletmesini ibraz etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması, tecavüzlü ürünlerin imhası ve verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Davacı vekili tarafından deliller sunulduktan ve tescil kayıtları ile resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 06/03/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak, davalı tarafın “…” ibaresini kullanmasının, davacının tescilli marka hakkına SMK’nın 29 uyarınca tecavüz eylemini gerçekleştirdiği ve sözkonusu eylemin TTK’nın 54 ve devamı hükümleri çerçevesinde iltibasa yol açması sebebiyle haksız rekabet teşkil ettiği belirtilmiştir.
Paris Sözleşmesinin 1. mükerrer 6. Maddesi ile, birlik ülkeleri, tescilin yapıldığı ülkenin yetkili makamınca söz konusu ülkede bu sözleşmeden yararlanacağı kabul olunan bir kişiye ait olduğu, aynı veya benzeri mallar için kullanıldığı iyi bilinen tanınmış bir markanın herhangi bir karışıklığa yol açabilecek bir şekilde yeniden reprodüksiyonunu, taklit edilmesini veya aslına yakın bir şekilde değiştirilmesini içeren bir markanın kullanılmasını gerek mevzuat izin verdiği takdirde re’sen gerekse ilgilinin isteği üzerine yasaklamayı ve tescilini reddetmeyi veya iptal etmeyi taahhüt ederler. Markanın elzem bir bölümünün tanınmış bir markanın reprodüksiyonundan oluşması veya bu tanınmış markayla karıştırılabilecek bir taklitten ibaret olması durumunda da, bu hükümler geçerli olacaktır. Böyle bir markanın iptalinin istenmesi için tescil tarihinden itibaren en az beş yıllık bir sürenin tanınması gerekecektir. Birlik ülkeleri, kullanmanın yasaklanması talebinin yapılması için gerekli süreyi tanıyabilirler. Kötü niyetli tescil edilen veya kullanılan markaların kullanımının yasaklanmasını veya iptalini istemek için süre tespit edilemeyeceği belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Yukarıda değinilen yasal düzenlemeler, dosya kapsamı, deliller ve dosya ile uyumlu bilirkişi raporuna göre, davalının davacı markası ile açıkça iltibas oluşturacak şekilde “…” markasını ihtiva eden gözlük emtiasının Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’nce tespiti üzerine, davacı tarafa ihbarda bulunulduğu ve davacı tarafça süresinde eldeki davanın açıldığı, bu eylemin davacının markadan doğan haklarına tecavüz ve aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiği anlaşılmakla, sübut bulan davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalının davacı adına tescilli ve tanınmış marka olan …. esas unsurlu markası ile iltibas oluşturacak şekilde “….” markasını ürün ve ticaret evraklarında kullanılmasının, davacının marka haklarına tecavüz ve aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, tecavüz ve haksız rakabetin durdurulmasına, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu meyanda; davalının davacı markası ile iltibas oluşturacak şekilde …. markasını her türlü ürünler üzerinde tek başına yahut tali unsurlar ile birlikte kullanılmasının bu markayı taşıyan ürünlerin internet üzerinde yahut sair mecralarda tanıtmasının ve bu amaçlarla kullanılmasının durdurulmasına, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu ürünlerin el konularak imhasına,
Karar kesinleştiğinde numune olarak getirtilen ürünlerin imha edilmek üzere gümrüğe iadesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 8,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 71,80 TL dava ilk masrafı, 98,35 TL tebligat-tezkere ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 870,15 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.11/07/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır