Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/282 E. 2020/130 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/282
KARAR NO : 2020/130

DAVA : Tasarımın Hükümsüzlüğü, Tasarıma Tecavüz ve Haksız Rekabetin
Men ve Ref’i, Maddi-Manevi Tazminat
KARŞI DAVA : Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 02/07/2018
KARŞI DAVA TARİHİ : 27/07/2018
KARAR TARİHİ : 09/07/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/07/2020

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkil firmanın 25 yılı aşkın süredir en yenilikçi ve kaliteli ürünleri, üstün hizmet sunumu ile harmanlayarak müşteri memnuniyetini sağlamayı amaç edinmiş bir firma olduğunu, İstanbul’da 5500 metre kare kapalı alanda üretim yapan müvekkilinin tüm ürünlerinin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın 05.07.2011 tarih ve ….. no.lu izni ile sağlığa zararlı hiçbir madde içermeden üretilmekte olduğunu, üretim hacminin yarısını başta orta doğu, Kuzey Afrika ve Balkan ülkeleri olmak üzere yaklaşık 35 ülkeye ihraç ederek yalnızca Türkiye için değil tüm Dünya için üretim yaptığını, aynı zamanda faaliyet alanı içerisinde çeşitli AR-GE çalışmaları yaptırtarak yeni ve tamamen özgün tasarımlar oluşturan ve oluşturduğu bu tasarımları adına tescil ettiren bir firma olduğunu, müvekkili firmanın görsellerine yer verdikleri kase tasarımlarını Türk Patent Enstitüsü nezdinde 16.11.2009 tarihli …… (1) sayılı çoklu tasarım belgesi tescil ettirmiş olup, 6769 sayılı Kanunu’nun hükümlerine göre koruma altına aldıklarını, davalı tarafından Türk Patent nezdinde tescil edilmiş olan ….. (1) sayılı tasarımın müvekkile ait …… (1) sayılı tasarım karşısında yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine haiz olmadığını, davalıya ait tasarımın müvekkile ait tasarım ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalı tarafından müvekkile ait tasarımın dış yüzeyinde yer alan dikey çıkıntıların davalı tasarımında açılı bir şekilde dizayn edildiğini fakat bu farklılığın tasarımları birbirinden farklı kılmadığını, nitekim bu durumun Mahkememizin …… D.İş sayılı dosyasına sunulan 30/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda da tespit edilmiş olduğunu, davalı tarafından davaya konu ürünlerin piyasaya sürülmekte olup haksız kazanç sağlandığını, davalı tarafın işbu eylemlerinin 6769 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca tasarım hakkına tecavüz oluşturduğunu, karşı tarafın tespite konu fiillerinin aynı zamanda TTK 54. vd maddeleri gereği haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek,…… (1) numaralı endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini, davalı tarafın eylemlerinin tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, tescilli tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulmasını, haksız tecavüzün önlenmesini ve bu suretle tecavüzün giderilmesini, tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara el konulmasına, imhasını, davalı tarafın müvekkil firmaya ait …… (1) numaralı tasarımdan doğan haklarını ihlal eder nitelikte ürün imalinin, satışının ve dağıtımının, ithalinin ve ihracının, yurt içinde ve yurt dışında satışa sunulmasının, tabelada, levhalar, dış camlar ve işyeri içerisinde kullanılmasının dava neticesine kadar önlenmesini, 6769 Sayılı Kanunu’nun 151/2-a maddesinde belirtilen “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelire göre hesaplama yapılarak fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA ; Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile, Müvekkilinin 1974 yılında kurulmuş olup, mutfak, banyo, ev gereçleri ve temizlik grubu ürünlerinin üretim ve satışını yaptığını, müvekkilinin davacı adına tescilli …… (1) sayılı endüstriyel tasarımına tecavüz teşkil eden herhangi bir fiilinin mevcut olmadığı gibi, haksız rekabet teşkil edebilecek herhangi bir eylemi de bulunmadığını, tasarımın davacı şirkete ait …… (1) sayılı tasarıma tecavüz ettiği, haksız rekabet oluşturduğu iddia edilerek hükümsüzlüğünün talep edilmesinin gerçekçi olmadığı kadar, kötü niyetli bir yaklaşım olduğunu, 6769 sayılı Kanun’un 155. Maddesinin davacının belirttiği şekilde yorumlanmasının ve uygulanmasının, sicile kayıt edilerek koruma verilen tasarımlara verilen korumanın, TPE tarafından yapılan incelemelerin, harcanan zamanın vs. hiçbir değerinin olmadığı sonucunu doğuracağını, bunun ise davacı açısından hakkın kötüye kullanımından başka bir şey olmadığını, davacı şirket adına tescilli …… (1) sayılı tasarım ile müvekkil şirket adına tescilli ….. (1) numaralı tasarımın teknik şartnameleri incelendiğinde, her iki tasarımın bir birinden farklı teknik özelliklere sahip olduğunun açıkça görülebileceğini, müvekkili şirket adına tescilli tasarımın kullanılmasının, davacı şirketin iddia ettiği şekilde hiçbir şekilde haksız rekabet de teşkil etmediğini, zira gerek davacı şirketin tescilli tasarımı gerekse müvekkil şirketin tescilli tasarımının dikine oluklu/dalgalı yapı şeklinde üretilmiş ve Türkiye’de ve dünya genelinde genel olarak çerezlik olarak kullanılan tasarımlar olduğunu, genel itibariyle çerezlik olarak kullanılan bu ürünlerin kullanım süresi, yaygınlığı ve çeşitliliği göz önüne alındığında her ikisinin de piyasada olmasında, kullanılmasında haksız rekabet teşkil edecek bir durumun söz konusu olmadığını, gerek davacı şirketin gerekse müvekkil şirketin tescilli tasarımlarına benzer piyasada birçok ürünün bulunduğuna ilişkin dilekçe ekinde delilleri sunduklarını, davacı şirketin iş bu davasındaki haksız rekabet iddialarında haklı olabilmesi için tüm bu tasarımlı ürünlerin de hükümsüzlüğünü talep etmesi gerekeceğini, bunun da davacı yönünden piyasada tekel oluşturmak anlamı taşıyacağını, müvekkili şirketin başkasının emtiasına, tasarımına veya ürününe haksız rekabet ederek veya tecavüz ederek fayda sağlamaya ihtiyacı olmadığı gibi ticari itibari için buna tenezzül edebilecek bir şirkette olmadığını, maddi ve manevi tazminat taleplerinin de gerçekçi olmadığını, zira davacı tarafın, maddi zarara uğradığına ilişkin hiçbir somut delilin dosyaya sunulmadığını savunarak, asıl davanın reddini ve davacı/karşı davalı adına tescilli …… (1) sayılı endüstriyel tasarımın, davacı tarafından TPMK nezdinde tescil talebinde bulunulmadan önce hem Türkiye’de hem de dünya genelinde piyasaya sunulmuş harcıalem bir ürün niteliğinde olması nedeniyle yenilik ve ayırt edicilik nitelikleri taşımadığından, hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, tasarım tescilinin hükümsüzlüğü ve tasarımdan doğan haklarına tecavüz ile haksız rekabete ilişkindir. Karşı dava ise tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkindir. Taraf delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yapılmıştır. İtirazlar üzerine bilirkişi heyetinden ek raporlar alınmıştır. Yine ek rapora itiraz üzerine ikinci heyetten rapor alınmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 77 maddesi ile, tasarımın 55. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56. ve 57. maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58. maddenin dördüncü fıkrası ve 64. maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse, hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse, sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilebileceği belirtilmiştir. Aynı maddenin 2. bendinde ise, 64. maddenin altıncı fıkrasının (b) ve (ç) bentleri ile fikri mülkiyet haklarının yetkisiz kullanımı gerekçesiyle tasarımın bir kısmına ilişkin hükümsüzlük talebinin kabul edilmesi halinde, o kısmın tescili hükümsüz kılınacağı ve kısmi hükümsüzlük sonucunda tescilin devamı için, kalan kısmın koruma şartlarını sağlaması ve tasarım kimliğini muhafaza etmesi şart olacağı hususları belirtilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 81/1. Maddesi ile, tasarım sahibinin izni olmaksızın bu kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek, tasarım hakkını gasp etmenin tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller gösterilmiştir. Yine aynı maddenin devamında ise, başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahip olduğu, tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmayacağı, tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edileceği ve koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmayacağı belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı deliller ve birbirini doğrulayan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde gerek davacı adına tescilli olan ……(1) nolu tasarım, gerekse davalı adına tescilli …..(1) nolu tasarım tescilinin tescil başvuru tarihi itibariyle yeni ve ayırt edici niteliklerinin bulunmadığı, tescil başvuru tarihlerinden önce kamuya sunulduğu anlaşılıştır. Buna göre asıl dava yönünden hükümsüzlüğe ilişkin talebin kabulü gerekmiştir. Hükümsüzlük baştan beri sonuç doğuracağından hükümsüz kılınan tasarıma dayalı olarak tecavüz davası ve buna bağlı tazminat istenemeyeceği gibi haksız rekabet de söz konusu olmayacağından davacının tecavüz ve haksız rekabete ilişkin davasının reddi gerekmiştir.
Karşı dava yönünden de davacı adına tescilli ……(1) nolu tasarımının tescil başvuru tarihi itibariyle yeni ve ayırt edici nitelikte olmadığından karşı davanın da kabulü gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN :
1-Asıl dava yönünden davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalı adına olan ….. (1) nolu tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davacının tasarımdan doğan haklara tecavüz ve haksız rekabete ilişkin taleplerinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 429,94 TL harçtan, 54,40 TL ilam harcının mahsubu ile, 375,54 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen kısım nedeniyle hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kısmen reddi sebebiyle, karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 429,94 TL peşin ve 35,90 TL başvuru olmak üzere toplam 465,84 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 264,00 TL tebligat-tezkere ve 6.100,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 6.364,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 1.272,80 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
B-KARŞI DAVA YÖNÜNDEN :
1-Karşı dava yönünden davacı-karşı davalı adına olan …… (1) tescil nolu tasarımın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 54,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 18,50 TL bakiye karar harcının davacı-k.davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davacı-k.davalıdan alınarak davalı-k.davacıya verilmesine,
4-Davalı-k.davacı tarafından yapılan 35,90 TL peşin ve 35,90 TL başvuru olmak üzere toplam 71,80 TL harç giderinin davacı-k.davalıdan alınarak davalı-k.davacıya verilmesine,
C-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
D-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Davacı-karşı davalının yokluğunda, davalı-k.davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.09/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır