Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/280 E. 2019/401 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/280
KARAR NO : 2019/401

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Markaya Tecavüz ve Haksız Rekebetin
Tespiti, Men ve Ref’i, Maddi-Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/07/2018
KARAR TARİHİ : 26/11/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/12/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinin sektörünün öncü firmalarından biri olduğunu, Türk Patent nezdinde tescilli birçok markaları olduğunu, bu markalar içerisinde en önemlilerinin “…..” ibareli marka olduğunu, müvekkilinin “…..” markasının 03, 05 ve 35. sınıfta tescil ettirdiklerini, davalı adına tescilli “…..” ibareli markanın müvekkillerinin markaları ile iltibas yarattığını, markanın esas unsurunun “…..” ibaresi olduğunu, davalının bunu birebir kullanarak önüne sadece “…..” ibaresini koyduğunu, “…..” ibaresinin anlamının “Tüm” olduğunu ve bu ibarenin markaya ayırt edicilik katmadığını, aksine markaya seri marka izlenimi kattığını, bu nedenle davalının markasının hükümsüz kılınması gerektiğini, davalının dava konusu markayı kullanmasının, müvekkilinin markadan doğan haklarını ihlal ettiğini, davalının müvekkilinin ambalajlarına benzer şekilde ambalaj kullandığını ve bu durumun iltibası kuvvetlendirdiğini, davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, davalı tarafın ayrıca …… Kozmetik isimli bir başka müvekkilinin “…..” ibareli markasını ihlal ettiğindan bahisle Mahkememizin ….. D.İş dosyası ile tespit işlemi yaptırdığını ve davalı fiillerinin müvekkili haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, davalı adına ….. sayı ile tescilli “….. …..” markasının hükümsüzlüğünü, sicilden terkinini, tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, giderilmesini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile ve 20.000,00 TL manevi tazminatın, dava açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıtan tahsilini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiş, davacı vekili bilahare sunmuş olduğu 30/09/2019 tarihli dilekçesi ile, 10.000,00 TL olan maddi tazminat talebini 21.470,00 TL olarak ıslah etmiş ve ıslah harcını yatırmıştır.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin “…..” ibareli markanın sahibi olduğunu, davacının hükümsüzlük talep ettiği “…..” ibareli markanın bu markanın seri markası olduğunu, “…..” ibareli ….. tescil numaralı markanın 12.06.2013 tarihinde tescil edildiğini ve 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, “………” ibareli markalar üzerinde müktesep hakka sahip müvekkilinin seri markası niteliğinde olan “…..” ibareli markasının hükümsüzlüğüne karar verilemeyeceğini, davacı yan markaları ile müvekkili markalarının iltibas teşkil etmediğini, davacı markalarında şekil unsurlarının bulunduğunu, müvekkili markasında ise şekil unsuru bulunmadığını, müvekkilinin markasında yer alan “…..” ibaresinin markayı farklılaştırdığını, davacı markalarının zayıf markalar olduğunu, piyasada bulunan pek çok firma tarafından bu ibarelerin kullanıldığını, “….” ibaresinin öldürmek, “….” ibaresinin ise ürünün etken maddesi olan “…..”in kısaltılmışı olduğunu, davaya konu markaların böcek ve sinek öldürme ilaçları olduğunu, alıcı kitlesinin, ürünlerin kimyasal madde içeren ve yanlış kullanımı durumunda tehlikeli ve insan sağlığını olumsuz etkileyecek özellikler barındırması nedeniyle daha dikkatli olacağını, tüketici tarafından daha dikkatli olarak seçileceğinden, dikkat düzeyi yüksek olan tüketicinin mezkur markaları karıştırmayacağını, ürünlerin ambalajlarının farklı olduğunu, müvekkillerinin kötü niyetli olmadığını, Bakırköy …. FSHHM ….. D.iş sayılı dosyasının tarafları ve konusunun farklı olduğunu, bu nedenle bu davada nazar-ı itibara alınmaması gerektiğini, davacı yanın ambalaj açısından da sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığını, müvekkillerinin “…..” ibareli markası altında aynı tasarımı 5 yıldan fazla süredir kullandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, markanın hükümsüzlüğü, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, giderilmesi, tecavüz teşkil eden ürünler ile münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılan kalıpların imhası ve maddi-manevi tazminat taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …. sayılı “……” ibareli markanın, 05. Sınıfta 18/01/1998 tarihinden itibaren,….. sayılı “…..” ibareli markanın aynı sınıfta 20/04/1999 tarihinden itibaren,….. sayılı aynı ibareli ve 35. Sınıfta tescilli markanın 03/08/2012 tarihinden itibaren, ….. sayılı “……” ibareli markanın 05. Sınıfta 16/04/2013 tarihinden itibaren …. sayılı ……” ibareli markanın, 03, 05 ve 35. Sınıflarda 19/01/2018 tarihinden itibaren 10’ar yıl müddetle davacı adına, ….. sayılı “….. …..” ibareli markanın 05. Sınıfta 29/09/2017 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu ve süresi bitenlerin süresinde yenilendiği anlaşılmıştır.
Dosya arasına alınan Mahkememizin ….. D.İş sayılı dosyası incelendiğinde, …… Kozmetik firması tarafından, dosyamız davacısı aleyhinde tespit ve tedbir talep edildiği, bunun üzerine keşif mahallinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan raporda sonuç olarak özetle, keşif mahallinde tespit edilen ürünlerin …..” ibareli tescil başvurusuna konu markayı içerdiği ve yazı ve şekillerin renkleri gibi benzerlikler sebebiyle ürünün olağan alıcıları nezdinde iltibasın gündeme gelebileceği” belirtilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlayacağı belirtilmiştir.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 12/04/2019 tarihli raporda sonuç olarak, davacı markaları ile davalı markasının asli unsurlarının benzer olması nedeniyle, markalar arasında karıştırılma tehlikesinin bulunduğu, davalı tarafın markasını, davacı tarafın tescilli emtiaları üzerinde kullandığı, bu hususun Bakırköy ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ….. D.İş dosyası üzerinden görülebileceği, bu kullanımların davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği, davalının ürünlerinde, davacı ürünlerine benzer ambalajlar kullanarak ve markasını davacı markasına yakınlaştırarak kullanması nedeniyle haksız rekabete sebebiyet verdiği, davacı tarafın markasını, davalı taraftan önce tescil ettirmesi nedeni ile hak sahibi olarak kendi markasına benzer veya iltibas içeren markaların tescilinin iptalini talep etmeye hak sahibi olduğu, davacı tarafın ….. ve….. tescil nolu markaları ile davalı markasının açıklamış olduğumuz nedenler ile benzerlik içerdiği ve iltibasa sebebiyet verdiği, davalı tarafın markasının tescili olduğu “Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları.” emtiaları bakımından davacı yanın markalarından kaynaklanan hakları nedeni ile davalı yana karşı üstün hakkının bulunduğu ve bu nedenle davalı tarafa ait ….. kod numaralı markanın ilgili emtialarının hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu, davalı tarafın hesaplanan hak edebileceği maddi tazminat tutarının 2.206,94 TL olduğu belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora itirazları nedeniyle aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 19/06/2019 havale tarihli ek raporda sonuç olarak, kök rapordaki görüşlerini ilaveten davacı yanın muhtemel gelirinin net karı üzerinden hesaplamasıyla hak edebileceği maddi tazminat tutarının 21.470,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, deliller, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler ve alınan bilirkişi raporları topluca değerlendirildiğinde, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacı markaları ile davalı markasının asli unsurlarının benzer olması nedeniyle, markalar arasında karıştırılma tehlikesinin bulunduğu, davalı tarafın markasını, davacı tarafın tescilli emtiaları üzerinde kullandığı, bu kullanımların davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği, davalının ürünlerinde, davacı ürünlerine benzer ambalajlar kullanarak ve markasını davacı markasına yakınlaştırarak kullanması nedeniyle haksız rekabete sebebiyet verdiği, davacı tarafın markasını, davalı taraftan önce tescil ettirmesi nedeni ile hak sahibi olarak kendi markasına benzer veya iltibas içeren markaların tescilinin iptalini talep etmeye hak sahibi olduğu, davacı tarafın ….. ve….. tescil nolu markaları ile davalı markasının benzerlik içerdiği ve iltibasa sebebiyet verdiği anlaşılmakla, davacının davasının kabulü ile, davalı adına tescilli ….. tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalının davacı adına tescilli “…..” esas unsurlu marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, giderilmesine, tecavüz teşkil eden “….. …..” ibareli ürünler ile münhasıran bunların üretiminde kullanılan kalıplara el konularak imhasına ve davacı yanın markalarından kaynaklanan haklarının ihal edilmiş olması nedeniyle, davacının maddi tazminata yönelik talebinin ıslah talebi de nazara alınarak 21.470,00 TL üzerinden kabulüne, toplam 21.470,00 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebine gelince, davalı yan fiillerinin davacının marka hakkından kaynaklanan manevi haklarını da ihlal ettiğinden, ihlalin niteliği, tarafların ekonomik durumları ve manevi tazminatın amacı gözetilerek, davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile, toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve hüküm kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere hüküm özetinin günlük yayınlanan bir gazede ile ilanına karar verilmesi gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli ….. tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Davalının davacı adına tescilli “…..” esas unsurlu marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, giderilmesine, tecavüz teşkil eden “….. …..” ibareli ürünler ile münhasıran bunların üretiminde kullanılan kalıplara el konularak imhasına,
Toplam 21.470,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere hüküm özetinin günlük yayınlanan bir gazede ile ilanına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 2.832,82 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin ve 241,00 TL ıslah harcının mahsubu ile, 2.555,92 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 71,80 TL dava ilk masrafı, 241,00 TL ıslah harç masrafı, 317,70 TL tebligat-tezkere ve 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.730,50 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
9-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.26/11/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır