Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/277 E. 2018/359 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/277
KARAR NO : 2018/359

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/06/2018
KARAR TARİHİ : 27/11/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/12/2018

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait “…” markası OHİM ve pek çok ülkede tescilli olup TPE nezdinde…. başvuru numarasıyla tescil talebinde bulunduklarını ancak davalı … A.Ş. Adına 25.sınıfta …. sayılı “….’…” markası ile tescilli olduğundan KHK’nin 7/1-b maddesi gereğince 25.sınıftaki mallar bakımından reddedilmiş olduğunu, davalının adına tescilli marka ile ilgili uzun yıllardır herhangi bir faaliyetinin bulunmadığını tespit edildiğini, tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde kesintisiz kullanılmadığından dolayı 556 sayılı KHK’nin 14.maddesi gereğince iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili davaya karşı cevabında; dava konusu “….’…” markasının 2001 yılında tescil edilmiş olup, 25.sınıftaki mallar yönünden kullanıldığını, markayı ürettiği kodlarda ve düğmelerinde kullandığını, buna ilişkin faturalarının bulunduğunu, ayrıca birçok firmayla sözleşme imzalamış olduklarını, markanın tanıtımı için reklam yaptığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizden verilen 21/03/2016 tarih ve….Esas 2…Karar sayılı, davanın kabulü ile, davalı adına TPE nezdinde tescilli … nolu markanın kullanmama sebebiyle iptaline ve sicilden terkinine dair karar, davalının temyiz talebi üzerine dosya Yargıtay … Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş ve Yargıtay …. Hukuk Dairesi 21/03/2016 tarih ve…. Esas ve ….Karar sayılı ilamı ile, “Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nin 14. maddesi gereğince markanın kullanmayan emtialar bakımından iptaline karar verilmiştir. Ancak, 24.07.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 09.04.2014 tarih 2013/147 esas ve 2014/75 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nin 42/1-c maddesinin iptaline; karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nin 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir” gerekçesi ile bozularak iade olunmakla, Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Kapatılan … FSHM dosyası mahkememizce devri yapılarak dosya üzerinden yeniden inceleme yapılmış usul ve yasaya uygun yargıtay bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılmıştır.
Davalıya ait markanın iptali yönünden yapılan incelemede Taraflar arasındaki dava konusundaki uyuşmazlık davalı tarafa ait markanın öncelikle kullanılmama nedeniyle iptaline ilişkin olup, HMK 114.maddesi dava şartlarını düzenlemiş olup, HMK 115.madde de mahkeme dava şartının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır, taraflarda dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilir, hükmünü içermekte olup, davacı tarafın dava konusu yaptığı husus davalı markalarının 556 sayılı KHK’ nın 14.madde gereği kullanılmama nedeniyle iptali ve sicilden terkinine ilişkin olup, söz konusu KHK’ nın 14.maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli 06.01.2017 tarilhinde Resmi Gazetede yayınlanan 2016/148 Esas, 2016/189 Karar sayılı ilamıyla; Anayasanın 91.maddesinin 1.fıkrasında sıkı yönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere Anayasanın 2.kısmının 1. Ve 2.bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile 4.bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler KHK ile düzenlenemez denilmektedir. Buna göre Anayasanın 2.kısmının kişisel haklar ve ödevler başlıklı 2.bölümde yer alan mülkiyet hakkı KHK ile düzenlenmesi mümkün değildir.
Mülkiyet hakkının konusu maddi ve gayrı maddi mallar oluşturmaktadır. Taşınır ve taşınmaz mallar, maddi mallar kapsamındayken fikri ve sınai mülkiyet haklar gayrı maddi mallar kapsamında bulunmaktadır. Bir markanın sahibine tanıdığı haklar ise marka hakkı olarak adlandırılmakta, marka hakkı fikri ve sınai mülkiyet hakları kapsamıda yer almaktadır. Dolayısıyla itiraz konusu kural mülkiyet hakkı konusunu oluşturan marka hakkı ile ilgili olup KHK ile düzenlenemeyeceğinden 556 sayılı KHK’ nın 14.maddesinin Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Davaya dayanak olan 556 sayılı KHK’ nın 14.maddesi Anayasa Mahkemesinin kararı ile iptal edilmiş olup, davanın yasal dayanağı kalmadığından yeni sınai mülkiyet yasası 10.0.12017 tarihinde yayın tarihinde yürürlüğe girmiş olup, eldeki davaya uygulama olanağı bulunmadığından mülkiyet hakkının sona erdirilmesine ilişkin boşluğun yasal dayanak olmadan M.K’ya göre hakim tarafından doldurulmasıda mümkün olmadığından yasal dayanağı ortadan kalkan davanın reddine karar vermek ve dava açılış tarihi itibariyle haklılık durumu dosya kapsamınca değerlendirildiğinde, alınan bilirkişi heyet raporunda Boob’s ibareli markanın tescilli olduğu emtia yönünden tescil tarihinden itibaren 5 yıl kesintisiz olarak ciddi kullanımının bulunmadığı ve davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu yönündeki rapor ve dosya kapsamı ile sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacının haklı olduğu dava itibariyle sabit olduğu kanaatine varılarak, davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinin tamamından sorumlu tutulması gerekli ve yerinde görülmüştür.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1- Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 35,90 TL ilam harcından, 25,20 TL peşin harcın mahsubu ile, 10,70 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
3-Dava tarihindeki haklılık durumuna göre, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.145,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,20 TL dava ilk masrafı, 215,00 TL tebligat-tezkere ve 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.869,020 TL.’nin, dava tarihindeki haklılık durumuna göre, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
6-Gider Avansından kalan miktarın 6100 Sayılı yasanın 333 maddesine göre karar kesinleşince davacıya iadesine,

Kararın taraflara tebliğinden itibaren ilgili Hukuk Dairesinde 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar, açıkça okunup anlatıldı.27/11/2018

Katip …

Hakim …

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır