Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/271 E. 2019/292 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/271
KARAR NO : 2019/292

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 25/06/2018
KARAR TARİHİ : 12/09/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Müvekkilinin tütün sektöründe faaliyet gösterdiğini, alanında lider bir firma olarak …. ve … gibi tanınmış markaların üreticisi ve tescilli tek ve gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkilinin uluslararası tütün endüstrisinde dünyada üçüncü büyük konumda bulunduğunu ve Nisan 2018 itibariyle %27,6’lık pazar payı ile Türkiye’de ikinci en büyük konumda olduğunu, “…” markasının müvekkilinin adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde ilk defa 10/07/1973 tarihinde …. tescil numarası ile tescil edildiğini, “…” markasının aynı zamandaTPMK nezdinde …. numarası ile de tanınmış marka olarak tescilli olduğunu ve bu kapsamda Sınai Mülkiyet Kanunun nezdinde özel olarak korunduğunu, Ambarlı Gümrük Müdürlüğü tarafından 01/06/2018 tarihinde verilen … sayılı karar ile davalı adına işlem gören …. sayılı Tır Karinesi muhteviyatı eşya üzerinde yapılan muayene neticesinde üzerinde “…” markası bulunan 20.000 adet çakmak olduğunun tespit edildiğini, davalının ithal ettiği çakmaklar üzerinde müvekkiline ait markanın kullanıldığının son derece açık olduğunu, mahkemece … Değişik İş sayılı dosyası ile bu ürünlere el konulmasına karar verilerek ürünlere el konulduğunu, davalının, müvekkiline ait markasından haksız bir şekilde yararlandığını ve markanın piyasadaki bilinirliğinden haksız kazanç sağlamakta olduğunu, bu nedenle söz konusu marka hakkına tecavüz ile TTK anlamında haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, marka hakkına tecavüz haksız rekabet teşkil eden eylemlerin önlenmesine, el konulan ürünlerin imhasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davaya cevap vermediği görülmüş, bu suretle davayı inkar etmiş sayılmıştır.

Yargılama sırasında deliller toplanmış; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan …. adına … sayıyla tescilli markaya ait sicil kaydı, Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’nden davalı adına işlem gören … sayılı tır karnesi celp olunmuş, davacının tespit ve tedbir talebine ilişkin Mahkememizin …. değişik iş sayılı dosyası dosya içerisine alınmış ve dosyada, davalının davacının markasına tecavüzünün olup olmadığı, ürünlerin orjinal olup olmadığı ve imhasının gerekip gerekmediği yönünde inceleme yapmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 20/05/2019 tarihli raporda sonuç olarak, “davalı tarafından ithalatı yapılarak Türkiye’ye getirtilen 20.000 adet … ibareli çakmağın, gümrükten gelen örnek ürünlerin incelemesi neticesinde taklit ürünü olduğu, davalının ithalatını yaptığı 20.000 adet çakmak üzerinde davacının tanınmış … markasını izinsiz ve yetkisiz olarak kullandığı ve bu durumun davacının marka hakkına tecavüz oluşturacağı, davalı tarafın ithalat yolu ile getirmiş olduğu çakmakların üzerinin yeni bir stıkır ile yahut sadece … marka yazıları yapışkanlı stıkır ile kapatılarak davacının marka hakkına tecavüzün giderilebileceğini” tespit etmiştir.
Davacı vekilince 31/07/2019 tarihli dilekçe ile T.C. Ticaret Bakanlığı Ambarlı Gümrük müdürlüğü tarafından düzenlenen davalıya ait çakmak cinsi ürünlerin imha edildiğini gösterir tutanağın fotokopisi dosyaya sunulmuştur.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Yukarıda değinilen yasal düzenleme, dosya kapsamı, deliller ve dosya kapsamı ile uyumlu görülen bilirkişi raporuna göre; davalının, davacı adına tescilli “…” markasını ve görselini taklit ettiği, ortalama tüketiciler nezdinde karıştırmaya sebebiyet ve ayırt edilemeyecek derecede benzerlerinin kullanıldığı ve söz konusu ürünler ile karşılaşan tüketicilerin, markaların aynı işletmeye ait olduklarını düşünebilecekleri ve bu durumda da, davalı yan fiillerinin davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği anlaşılmakla, davacının davasının kabulü ile, davalının davacı adına tescilli “…” markasına vaki tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine ve önlenmesine, davalı yana ait “…” markasını taşıyan ürünlerin, Ambarlı Gümrük Müdürlüğü tarafından imha edilmiş olması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davacının davasının KABULÜ ile;
1-Davalının davacı adına tescilli …. numaralı … markasından doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine ve önlenmesine,
2-El konulan davaya konu ürünlerin imhası talebinin yargılama sırasında gümrük müdürlüğünde imha işleminin tarafların rızasıyla gerçekleştirildiği anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalı taraftan alınmak suretiyle Türkiye genelinde yayın yapan tirajı en yüksek üç günlük gazeteden birinde ilanına,
4-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davalıdan alınarak hazine-i irad kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç, 170,30 TL tebligat-müzekkere masrafı ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 906,20 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/09/2019

Katip …

Hakim …