Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/267 E. 2019/291 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/267
KARAR NO : 2019/291

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Resmi Makamlarca Açılan Hükümsüzlük İstemli)
DAVA TARİHİ : 22/06/2018
KARAR TARİHİ : 12/09/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Resmi Makamlarca Açılan Hükümsüzlük İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA ; davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketinin uzun yıllardan beri plastik eşya ve oyuncak imalatıyla ticari faaliyetlerine devam etmekte olup bu alanda kendine özgün ürünleriyle farklılığını ispatladığını, müvekkilinin davalı şirketin başvurusnda bulunudğu …… tasarım başvurusu hakkında 08.12.2017 tarih ve …… itiraz sayısı andında yenilik ve ayırt edicilik vasfına haiz olmadığı gerekçesiyle TPE’ye yasal süresi içerisinde itiraz başvurusunda bulunduğunu, TPE tarafından davalının yenilik ve ayırt edicilik vasfına haiz olmayan tasarım başvurusunu tescil ettiğini, davalı şirketin tescile sunduğu tasarımların yenilik ve ayırte dicilik vasfına haiz olmayan tasarım başvurusunu tescil ettiğini, davalı şirketin tescile sunduğu tasarımların yenilik-farklılık-buluş niteliği içermeyen tasarımlar olduğunu, tescile konu edilen …… nolu tasarımların ….. görselleri ile aynı ve ayırt edilemeyecek oranda benzer olduğu görülebildiğini, işbu sebeple kanunda aranan kriterlerin mevcut olmadığı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini beyan ederek TPE’nin … nolu tasarım tescil kararının kaldırılmasını ve tasarımlar hakında hükümsüzlük kararı verilmesini, yargılama gider ve ilam vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle: Davalı müvekkilinin 1976 yılında oyuncak sektöründe hizmet vermek amacıyla kurulduğunu, davacının emsal gösteridği emsal görsellerle müvekkili şirkete ait …. ve …. nolu davacının emsal gösterdiği tasarımlar arasında ne gibi bir benzerlik olduğu, hangi yönden hükümsüzlük niteliğinin bulunduğu hiçbir şekilde izah edilmediğini, müvekkili şirkete ait …… başvuru numaralı ürün ile itiraza gerekçe gösterilen …. ürünü arasında ürünlerin toplanmış halleri arasında farklılıklar bulunduğunu, müvekkiline ait olan tasarım ile ….. ürünü arasında ürünlerin toplanmış halleri arasında farklılıklar bulunduğunu, müvekkiline ait olan tasarım ile ….. ürününün tasarımsal olarak birbiri ile benzerlik göstermemekle birlikte ….. ürünü tescile engel teşkil etmediğini, …… başvuru numaralı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliğine haiz olup davaya karşı sundukları gerekçeli beyanları dikkate alarak haksız davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Yargılama sırasında deliller toplanmış; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konu tasarım tescil belgeleri ve ilgili dosya evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve taraf iddiaları ışığında dosya davalı adına kayıtlı ……-. ve …… nolu tasarımlar yönünden inceleme yapılarak tasarımların başvuru tarihi itibariyle daha önceden kamuoyuna piyasaya sunulup sunulmadığı, yenilik ve ayırt edici özelliklerini başvuru tarihi itibariyle taşıyıp taşımadığı hususlarında inceleme yaparak rapor tanzim etmek üzere bir sektör bilirkişisi, bir yazılım mühendisi ve bir tasarım uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, bilirkişiler düzenlemiş oldukları 04/02/2019 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında özetle; “…… numaralı endürstriyel tasarımın….. ve Tic. A.ş adına 28.07.2017 tarihinde … sınıflarında tescil edildiğini, hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen ürün görsellerinin web arşiv kaydı ve internet kayıtları verilerine göre 2014, 2015 ve 2016 yıllarında web ortamında yayınlanmış olduklarına dair bulgulara ulaşıldığının tespit edildiğini, hüküsüzlüğü istenen davalı tarafa ait 28.07.2017 başvuru tarihli …..(1) nolu tasarım ile hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen…… “masa” kısmı arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı geneli izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıklarını, karşılaştırılan tasarımların her ikkisi de dar uzun bir yapıda olduğunu, karşılaştırılan tasarımların uzun dış kenarları dışa doğru hafif eğrisel olup, iç uzun kenarlarının düz olduğunu, dış uzun kenarlar arasındaki eğrisel birbirine yakın olduğunu, her iki tasarımında köşeleri ve üst yüzey ile kenarlar arasında radyos bulunduğunu, hükümsüzlüğe dayanarak olarak gösterilen ürünün sağ ve sol başında yer alan kısa bölümlerinde hafif çıkıntılı bir bölüm, dış uzun kenarında ise çizgisel bir katman yer aldığını, bu bölümlerin hükümsüzlüğü istenen tasarımda yer almamakta olduğunu, hükümsüzlüğe dayanarak olarak gösterilen tasarımın iç uzun kenarının ortasında yarım daire şeklinde ufak bir boşluk olduğunu, ürünlerin alttan görünümünde ürünün sağlamlığını sağlamak için federler ve montaja uygiun deliller yer aldığını, feder ik iyüzey arasındaki sağlımlığı artırmak için kullanılan yapısal parçalar olup nihai tüketici için federlerin görsel açıdan bir ayırt ediciliği bulunmadığını, hükümsüzlüğü istenen davalı tarafa ait 28.07.2017 başvuru tarihli … (2) nolu tasarım ile hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen ….. “oturak” kısmı arasında bilgilenmiş kullancı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları” hususlarını tespit etmişlerdir.
Sunulan bilirkişi raporuna davalı vekili ürünler arasında hiçbir benzerlik bulunmadığı, bilirkişi raporunda TPE nezdinde yapılan itiraza ve görüş belirtme formundaki ayrıntılı inceleme ve karşılaştırmalara yer verilmediği iddialarıyla itiraz etmiş, bu itirazlar üzerine ve bu itirazların değerlendirilmesi amacıyla dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişiler 13.06.2019 havale tarihli ek raporlarında özetle;”Kök incelemelerde ürünün bütünü üzerinden değil, hükümsüzlüğü istenen ……-numaralı tasarımlar üzerinden yapılmış, sonuç bölümünde de özellikle tasarım tescil numaraları belirtilerek vardıkları sonucu belirttiklerini, ürünü satın alacak olan bilgilenmiş kullanıcı bu tip bir ürünü satın alırken ürünlerin alt kısmını değil görünen ve kullanıcılar bölümleri üzerinden değerlendirilmesini yapacağını, ürünlerin altında bulunan ve teknik bir çözüm içeren feder yapılarının farklılığı bilgilenmiş kullanıcının tasarımı algılamasını etkilemeyeceğini, farklı masa biçimleri ve oturma bölümleri tasarımcının seçenek özgürlüğü içerisinde olduğunu, kök raporlarındaki görüşlerini değiştirecek hususlar olmadığını, kök raporda belirtmiş oldukları kanaatin devam ettiğini” hususlarını tespit etmişlerdir.
Dava endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda mahkememizce özellikle tartışılması gereken husus davalıya ait tescilli tasarım ile davacıya ait daha önce kamuya arz edilen ürünlerin benzer olup olmadıkları, bu bağlamda davalı adına tescilli tasarımın “yeni” ve “ayırd edici” özelliklere sahip olup olmadığıdır. Tasarımda önemli olan teknik ve bilimsel yönden ziyade, görünüm, şekil, doku ve ergonomi gibi özelliklerdir ve temel itibariyle koruma bu “görünüm” için değerlendirilmektedir. SMK’nun 44/1 md’si açıkça tasarımın görünüme ilişkin olduğunu düzenlemiştir. Burada kastedilen nihai tüketici nezdinde algılanan “dış” görünüştür. Tasarım hakkı SMK 55/1 gereğince ürün ve eşyaların teknik işlevini değil tescil şartlarına uyan görünümünü konu etmektedir. Bu “dış” görünüşün hukuki korumadan yararlanması için yeni ve ayırd edici özelliklere sahip olması gerekmektedir. Davaya konu olayda mahkememizce alınan rapor ve ek raporda davalı adına tescilli tasarım ile davacının daha önce kamuya arz ettiği ürünün yukarıda açıklanan kriterler ışığında “dış görünüş” itibariyle bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer olarak algılandıkları, davalının itirazlarının genel itibarı ile bu ürün ve tasarımların görünüşleri itibari ile değil teknik kısımları ile görünmeyen kısımlarına ilişkin olduğu, ürünlerin görünmeyen kısımlarındaki farklılıkların yukarıda anılı kanun maddeleri ışığında tüketici nezdinde benzer olarak algılanmayı değiştirmeyeceği ve bu itibarla davalı adına tescilli davaya konu tasarımların yeni ve ayırd edici niteliklerinin bulunmadığının kabulü gerektiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KABULÜNE;
-Davalı adına tescilli ……-(1ve2) tescil nolu tasarımların hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ve 173,00 TL tebligat-müzekkere, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.308,09 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde, yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/09/2019

Katip …

Hakim …