Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/265 E. 2019/323 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/265 Esas
KARAR NO : 2019/323

DAVA : Marka İptali
DAVA TARİHİ : 21/06/2018
KARAR TARİHİ : 03/10/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Markanın İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Müvekkilinin ….. şirketi dünyaca ünlü ….. grubunun bir parçası olduğunu, ……. moda sektörünün en önemlişirketlerinden biri ve bünyesinde birçok farklı şirket barındırdığını, bunlardan biri olan ….. şirketinin özellikle kozmeti ve parfümeri alanında dünyanın en önde gelen ve tanına şirketlerinden olduğunu, müvekkilinin TPMK nezdinde tescilli bir çok markasının olduğunu, müvekkil şirketinin, yeni erkek parfümü ürününü Türkiye de dahil olmak üzere piyasaya süreceği Madrid Protokolü’ne taraf ülkelerde “…….” adıyla tescil ettirmek üzere WIPO nezdinde tescil başvurusu gerçekleştirdiğini, müvekkilinin …… markasını Türkiye’de 3. Sınıfta tescil ettirmek istemekte olduğunu, ancak davalı şirkete ait 3. Ve 5. Sınıflarda tescilli “….” markası, müvekkilinin tesciline engel teşkil ettiğini, Davalı “……” markasını hiçbir zaman ve de özellikle son 5 yıl içinde tescil kapsamında yer alan malların hiçbiri için kullanmadığını, dava konusu tescil müvekkilinin kendi markasını Türkiye’de tescil ettirmesine engel teşkil ettiğinden davalıya ait …… sayılı “….” tescilinin davalının markasını son 5 yıl içinde üzerinde kullanmadığı tüm mallar bakımından iptaline ve markalar sicilden terkinine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini müvekkilinin maddi ve manevi tazminat hakları saklı kalmak üzere talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; müvekkili şirketinni davaya konu tescil için 28.04.2004 TPMK nezdinde …. mrakasını 26.08.2005 tarihinde …… sayı ile müvekkili şirketi adına tescil edilmiş olup 28.05.2014 tarihinden itibaren10 yıl süre ile yenilendiğini ve halen müvekkilinin dava konusu markasının tesciline sahip olduğunu, müvekkili şirketin 35 yıldan beri üretip yurt içinde ve yurtdışı 60 ülkede ……. ‘nin Türkçe okunuşu olan……. adı altında ürünlerini satışa arz ettiğini, sattığı ve bu marka ile tanındığı göz önüne alındığında müvekkilinni davaya konu markayı kullanmadığı iddiasının yasal bir dayanağı olmayacağını, davacının talebinin sadece müvekkili adına tescilli markanın kapsamı içerisinde buunan Erkek Parfümünü içerdiğinin kabulü gerekitğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, mahkemece müvekkili şirketi adına tescilli olan davaya konu markanın 5 seneden beri kullanılmadığının kabulü halinde dahi iptalin sadece Erkek Parüfümü için kabul edilmesi, diğer ürünler için reddedilmesi kanaatinde olduklarını, bu nedenlerle yargılama sırasında da ileri süreceği delil, beyan ve mahkemece yapılacak tespitlerle dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri vevekalet ücretinni davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yargılama sırasında deliller toplanmış; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konu marka tescil belgeleri ve ilgili dosya evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve taraf iddiaları ışığında dosya mahallinde davalı tarafa ait 5 yıl içerisinde davalı adına olan markanın tescilli olduğu her bir sınıf ve emtia yönünden ayrı ayrı olmak üzere ciddi kullanımının olup olmadığı, iptal koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde rapor tanzim etmek üzere biri marka, biri sektör ve bir mali müşavirden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, bilirkişiler düzenlemiş oldukları 12/04/2019 tarihli ayrınılı ve gerekçeli raporlarında özetle;” Dava konusu markanın …… tescil numarasıyla 03. Ve 05. Sınıftaki emtia için ilk defa 28/05/2004 tarihinde tescil edilmiş ve 30/05/2014 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle yenilendiğini, Mali inceleme sonucunda davalı tarafın 2014, 2015, 2017, 2018 yıllarına ticari deftelerinin sahipleri lehine delil vasfını haiz olduğunu, 2016 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdiki süresinde yapılmadığından TTK.64 maddesi gereği kati delil vasfına haiz olmadığını, davalı tarafından inceleme günü sunulan satış faturalarının ve dosyadaki dellilerin incelenmesinde; dava konusu …. markasının tescilli oludğu 3. Ve5. Sınıf emtialar yönünden kullanımının bulunmadığı” hususlarını tespit etmişlerdir.
Sunulan bilirkişi raporuna davacı vekili, bilirkişi raporu ile de teyid edildiği üzere, tescil tarihinden itibaren beş yıldan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen, dava konusu marka davalı tarafından 6769 Sayılı SMK’nun 9. Maddesi uyarınca kullanma olarak kabul edilen şekilde tescil kapsamında mallar için kullanılmadığını, davalı tarafın dava konusu markanın kullanımına yönelik olarak dosyaya herhangi bir delil sunulmadığını, davalı tarafından inceleme günü sunulan satış faturalarının ve dosyadaki delillerin incelenmesi neticesinde, davalının dava konusu markayı kullanmadığnın tespit edildiğini, tüm bu nedenlerle davalarının kabulünü talep ederek beyanda bulunmuştur.
Davalı taraf 14/05/2019 tarihli celsede, marka müvekkili adına ingilizce “….” olarak tescili içeren Türkçe anlamı olan “……..” şeklinde uygulamada kullanılmakta olduğunu, bilirkişi de buna değindiğini, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, markalarının tanınmışlığından faydalanarak markayı kendi adına tescil ettirmeye çalıştığı şeklinde itirazda bulunması üzerine bu itirazlar üzerine ve bu itirazların değerlendirilmesi amacıyla dosya yeniden bilirkişi heyetine ek rapor için tevdi edilmiştir.
Bilirkişiler 05.08.2019 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli ek raporunun sonuç kısmından özetle, davalı tarafından inceleme günü sunulan satış faturalarının ve dosyadaki delillerin incelenmesi neticesinde; dava konusu …. markasının tescilli olduğu 3. Ve 5. Sınıf emtialar yönünden kullanımın bulunmadığı, davalı tarafın adına tescilli ……. markasına yönelik yapılan incelemeler de 3. Ve 5. Sınıf emtilar yönünden; “Makyaj temizleme ürünleri: yüz ve cilt temizleyiciler, nemlendiriciler, kremler, vücut şampuanları, jelleri, cilt bakım ürünleri, nemlendiriciler, losyonlar, ağda, el ve vücut kremleri, losyonları, pudra, maskeler, şampuanlar, saç kremleri, saç balsamı, briyantin, saç parlatıcı, saç waşı, saç köpüğü, saç psreyleri, saç jölesi, besleyiciler, kolonya,bebekler için şampuan, pudra, nemlendirici krem, pişik kremi, bebe yağı, duş jeli, “emtialarında …….markasının kullanıldığını, “temizleme silileri, tonikler, kırışıklık giderici ve önleyici kremler, solüsyonlar, oje, oje çıkarıcılar, tırnak serfleştiriciler, ruj, dudak nemlendiricisi, parlatıcısı, far, allık, rimel, göz kalemi, dudak kalemi, kirpik besleyiciler, tüy dökücü krdpnler, tüy dökücü sprey, sütleri, selülit giderici ve önleyici preparatlar, varis giderici ve önleyici preparadar, fondöten, saç boyası, tırnak besleyici kremler, ayak bakım kremi, güneş kremi, güneşsiz bronzlaştmcılar, güneş öncesi ve sonrası nemlendirici bakım kremleri, traşta kullanılaıi ürünler, traş kremleri, traş köpükleri, traş sabunları, traş öncesi, ve sonrası krem, balsam, sütleri, traş losyonları, kozmetik maddeleri emdirilmiş kağıt mendiller ve pamuklar, kulak temizleme çubukları. ıslak mendiler, parfüm, esans, koku giderici veya terlemeyi önleyici deodorantlarr roll-on, stiek ve kremler, güneş bakım ürünleri, diş macunu, ağız bakım sulan, Hijyenik Ürünler; Altını tutamayanlar İçin kullanılan ve adet günlerinde kullanılanlarda dahil olmak üzere vücut akıntılarına karşı kullanılan hijyenik ürünler yanı pedler, tamponlar, bezler, külotlar, tıbbi amaçlı yakılar, jlasterler, bandajlar,pansuman malzemeleri Odalar, ¡aştı araçları ve diğer mekanlar için koku gidericiler, koku vericiler, kişisel kullanım dışındaki deodorantlar.,,” emtialarında ……. markasının kullanımına rastlanmadığı, davalı tarafın adına tescilli ……. markasına yönelik satışlarının, yıllık ciro üzerinde iki payının, yıllar itibariyle %20-45 arasında değiştiği, davalı tarafın, ….markasını, rapor içerisinde gösterilen tabodaki emtiaların satışında ciddi şekilde kullanıldığı” hususlarını tespit etmişlerdir.
Dava Markanın İptali tabeline yöneliktir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı temel olarak davalıya ait markanın kullanılmama nedenine dayalı olarak iptalini talep etmiştir. SMK 9. Madde “Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan yada kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir” hükmünü haizdir. Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarda kullanılması ve markanın marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir. 6769 sayılı SMK’nun 26. Maddesine göre ise kullanmama nedeniyle markanın iptali yetkisi Türk Patent Kurumuna aittir. Ancak bu hüküm SMK’nun 192/1 maddesi uyarınca kanunun yayım tarihinden itibaren 7 yıl sonra yürürlüğe girecektir. 6769 sayılı SMK’nun geçici 4. Maddesi uyarınca aynı kanunun 26. Madde hükmü yürürlüğe girene kadar iptal yetkisi anılan maddedeki usul ve esaslara göre mahkemeler tarafından kullanılır. 26. Maddenin yürürlüğe girdiği tarihte mahkemeler tarafından görülmekte olan iptal davaları mahkemeler tarafından sonuçlandırılır. Mahkemelerin bu madde hükmüne göre vermiş olduğu kararlar kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından kuruma resen gönderilir.
Ayrıntısı yukarıda açıklanan madde hükümleri gereğince kullanmama nedeniyle markanın iptaline ilişkin dosyaya bakma görev ve yetkisi mahkememize aittir.
SMK’nun markanın kullanım külfetine ilişkin 9. Maddesi hem geçmişte tescil edilen markalar için hemde gelecekte tescil edilecek markalar için kullanma külfeti getirmiştir. Dolayısıyla davalıya ait markada kullanma külfeti altındadır. Markanın kullanımının SMK’nun 7. Maddesinin ikinci fırkasının a,b.c bentlerinde ön görülen modelde olmak üzere anılan maddenin 3. Fırkası ile 9. Maddenin 2. Ve 3. Fıkrasında açıklandığı şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir.
Kullanmama nedenine dayalı iptal davası açabilmek için hak düşürücü bir süre bulunmamaktadır. Önemli olan dava tarihinden geriye doğru tescil anına kadar 5 yıllık sürenin dolmuş bulunmasıdır, bu nedenle dava süresindedir.
Davacı da tescilli markanın kapsamı ile aynı alanda ticari faaliyette bulunmaktadır. Bu nedenle iş bu davayı açmakta hukuki yararı vardır.
İptali istenen markanın kullanımının söz konusu markanın tescil edildiği mal ve hizmetler için pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla temel işlemine uygun olarak anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde gerçekleşmesi icap etmektedir. Bu kullanımın markanın tüketiciye yahut son kullanıcıya ürün veya hizmetin menşeini bu ürün yada hizmetin diğer kaynaklardan gelenlerden ayırt etmesine izin verecek ve karıştırmaya mahal vermeyecek biçimde yalnızca ilgili teşebbüs nezdinde değil piyasaya ulaşacak ve belirli müşteri çevresi yaratacak şekilde ciddi olarak gerçekleşmelidir. Doğal afetler, savaş, ağır bir ekonomik buhran, ambargo, ithalat kısıtlamaları gibi durumlar markanın kullanılmaması için haklı bir neden olabilir ancak somut olayda davalının böyle bir iddia ve beyanı bulunmamaktadır.
Olumsuz vakıaların ispatının davacıya düşmemesine ilişkin genel hukuk ilkesi uyarınca yargılama konusu markayı tescilli olduğu 3. Ve 5. Sınıflarda kullandığını ispat yükü davalıdadır. Bir markayı kullanan ve ileride kullanmama sebebine dayalı iptal tehdidi ile karşılaşmak istemeyen basiretli tacir gibi hareket etmesi gerekli olan davalının kullanıma ilişkin kanıtları özenle saklaması gerekmektedir. Davalı kullanıma ilişkin kanıtları açık ve anlaşılabilir şekilde mahkemeye sunacaktır. Yoksa mahkeme veya davacı markanın kullanılmadığını ispatlamayacaktır. Markanın iptal müeyyidesinden kurtulabilmesi için tescil edildiği her bir emtia için bağımsız olarak ayrı ayrı kullanılması gerekir. Buna göre bir markanın bir ürün için kullanımının diğer bir ürün için kullanım sayılmaz.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında dosyada toplanan tüm deliller ve bilimsel gerekçeye sahip ayrıntılı bilirkişi raporu karşısında davalı marka sahibinin söz konusu ” ….” markasını 3. Ve 5. Sınıflarda tescilli olduğu emtialarda ciddi bir şekilde herhangi bir kullanımının bulunmadığının dosyadaki mevcut delil durumu ve alınan raporlarla sabit olduğu bu hali ile markanın iptal sebebinin yasal koşullarının oluştuğu anlaşıldığından davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davacının davasının KABULÜNE;
-Davalı adına tescilli ……. sayılı “….” markasının tescilli olduğu 3. Ve 5. Sınıflar yönünden kullanılmama nedeniyle iptaline,
-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
-Karar kesinleştiğinde sicile işlenmesi için TPMK’ya gönderilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 peşin harç ve 140,00 TL tebligat-müzekkere, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.275,90 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde, yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/10/2019

Katip …

Hakim …