Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/256 E. 2021/30 K. 29.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/256
KARAR NO : 2021/30

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/06/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/02/2021
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin …… yılında Türk inşaat sektörünün ilk ve öncü firmalarından biri olarak kurulduğunu, 70 yıllık inşaat müteahhitliği ve 37 yıllık gayrimenkul geliştirme deneyimi, güçlü kurumsal yapısı ve çok geniş bir yelpazeye yayılmış olan faaliyet alanları ile yurt içi ve yurt dışında saygın bir konuma sahip olduğunu, bu anlamda baraj, tünel ve altyapı işleri, endüstriyel binalar, yüksek binalar ve arazi geliştirme konularında ve özel projelerde kazandığı deneyim ve hizmet potansiyeli ile yıllar boyunca …… İnşaat’ın kazandığı başarılarda payı olan ve sektördeki devamlılığını sağlayan, yetkin ve deneyimli kadrosunun da katkılarıyla yeni ve dinamik bir ortaklık yapısı kurulduğunu, müvekkili şirket bünyesindeki “….. Projesi” kapsamında 02.01.2013 tarihinde “…..” ibaresini marka olarak ……. numara ile tescil ettirdiğini, müvekkili şirketin bu markayı işyerlerinde, şantiye alanında, proje tanıtımlarında, reklam panolarında, tabela ve reklam vasıtalarında kullandığını, müvekkili şirket tarafından ….. Projesinde yer alan yapay göletin yapımına ilişkin olarak davalı ……. yapay gölet teknolojisinden faydalanılmak istenildiğini, ancak taraflar arasında yapılan görüşmelerin olumsuz sonuçlanması nedeniyle herhangi bir sözleşme akdedilmemiş ve ticari ilişki kurulamadığını, taraflar arasında sözleşme akdedilmemiş olmasına rağmen davalı şirketin intemet sitesinde müvekkilinin tescilli markası olan “…..” markasının kullanıldığı hususunun tespit edildiğini ve davalı yanın söz konusu fiillerinin müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve hakız rekabet oluşturduğunu iddia ederek, davalı şirketçe “…..” markasının kullanımının, müvekkili şirkete ait marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitini ve önlenmesini, davalının müvekkiline ait tescilli markasını kullanımından doğan zararların tazmini amacıyla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutulmak kaydıyla şimdilik 50.000 USD maddi ve 50.000 USD manevi olmak üzere toplam 100.000 USD tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı şirketin müvekkilinin markasını ihlal etmesi sebebiyle karşılaşabileceği tazminat yaptırımını mahsup etmekamacıyla işbu davayı açtığını, davacı ile müvekkili arasındaki görüşmelerin ilerlediği izleniminde olan müvekkilinin, bu görüşmelerin nihai olarak en geç Ekim 2014’te lisans anlaşmasıyla sonuçlanacağını düşünerek, internet sitesinde “…….” başlığı altında davacının yaptığı veya yapmak üzere olduğu farklı aşamalardaki (devam eden görüşme, planlama, inşaat veya işletme) ……. projelerinin yer aldığı referans listede iyi niyetle yayımladığını, bu bilginin yayımlanmasındaki amacın kamuyu …….’un dünyadaki büyümesi ile ilgili olarak son haberler hakkında bilgilendirmek olduğunu, bu referans listeyle müvekkilinin listede yer alan projelerle bağlantılı herhangi bir ürün ya da hizmet sunmadığını ve bu projelerin internet sitesinde yer almasının müvekkiline herhangi bir yarar sağlamadığını, davacının “…….” markasını kullanarak bilinçli olarak kamu nezdinde müvekkilinin teknolojisinin lisanslı kullanıcısı olduğunu açıkça ticari fayda sağlamaya ve satış hacmini arttırmaya çalıştığını, Ekim 2014’te görüşmelerin sonlandığı düşünerek ve davacıya karşı bir saygı göstergesi olarak, hem de herhangi bir uyuşmazlıktan kaçınmak adına www……com websitesinden “…….” ifadesini derhal kaldırdığını, kaldı ki işbu davanın 14.06.2018 tarihinde açıldığını, dava açma hakkının zaman aşımına uğradığını ve davacının sessiz kalarak hak kaybına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi maddi ve manevi tazminat taleplidir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu17/09/2020 havale tarihli raporda sonuç olarak, dosyaya delil olarak sunulan http://www………com/…… bağlantısının ……. üzerinde arşiv kayıtlarına ulaşılamadığı, bunun üzerine davalı yana ait www………com internet sitesinin ……. üzerinde, davalı yana ait web sitesi dahilinde aynı içeriğin İspanyolca dilinde hazırlanmış http://www………com/……. sürümü üzerinde incelemelerin sürdürüldüğünü, http://www………com/…… adresinin ……. üzerinde geçmiş sürümleri üzerinde yapılan incelemede; davalıya ait www………com adlı internet sitesinde “…….” ibaresinin 16.06.2013 – 04.10.2014 tarihleri arasında sürekli olarak yer aldığını, “…….” ibaresinin; en son görüntülenebilen 04.10.2014 sonrası arşiv kayıtlarında yapılan incelemede; “……… ” ibaresinin davalı web sitesinden kaldırılmış olduğunu, söz konusu ibarenin halen kullanılıp kullanılmadığı yönüyle https://www………com …… adresi ve tüm alt sayfalarında yapılan incelemede, davalı web sitesinde davacı yana ait “…….” ibaresine rastlanmadığını bildirmiştir.
Öncelikle dava dilekçesi davalı tarafa 31/07/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, vekilince süresinde cevap için ek süre talebinde bulunulduğu, ve mahkememizce verilen bir aylık ek süre içerisinde cevap dilekçesinin verildiği, görülmekle davalının zamanaşımı def’i incelenmiştir.Dava marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile buna bağlı olarak maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.Marka haklarına tecavüz sübutu halinde ve aynı zamanda SMK hükümleri gereği suç teşkil ettiği gibi, TTK hükümleri gereği haksız rekabet de suç teşkil ettiğinden SMK’nın 157 maddesi atfıyla TBK 70.Maddesi uyarınca keza, haksız rekabet yönünden TTK 60 maddesi uyarınca uzamış zamanaşımına tabii olduğundan en son tespit edilen 04.10.2014 tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmadığından davalının zamanaşımı itirazının reddi gerekmiştir.
Esas yönünden yapılan değerlendirmede ise, taraf vekillerinin dilekçe ve aşamalardaki beyanları, bilirkişi raporu ve benzer olaya ilişkin aynı taraflar arasındaki İstanbul … Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında davacının yapımının istendiği inşaat projelerinde davalının hak sahibi olduğu ……. projelerinin kullanılması için lisans sözleşmesi yapılmak üzere görüşmeler başladığı, görüşmeler devam ederken davalının kendisine ait internet sitesinde İspanyolca “……. ” başlığı altında davalının yaptığı veya yapmak üzere olduğu farklı aşamalardaki ……. projelerinin yer aldığı referans listede başka marka ve ülke isimleri yanında “……… ” ibaresine yer verdiği, yapılan bilirkişi incelemesine göre de 04.10.2014 tarihinde internet sitesinden kaldırıldığı ve bir daha görülemediği anlaşılmıştır.
SMK 29. Maddesinde marka hakkında tecavüz sayılan fiiller; ” a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak. b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek. c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak. ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.” olarak sayılmıştır. Davalının yukarı da değinilen eylemi bu kapsamda değerlendirilebilecek (SMK 29 ve 7. Maddeleri) bir eylem değildir. Markasal kullanım olarak kabulü mümkün olmadığından marka hakkına tecavüz söz konusu olmadığından davacının marka haklarına tecavüze ilişkin davasının reddi gerekmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır. Yine, davalının yukarıda değinilen eylemi yasa maddesinde örnek olarak belirtilen haksız rekabet hallerinden olmadığı gibi, iyi niyetle bağdaşmayan dürüst rekabeti etkileyen bir sonuç doğurmadığından davacının haksız rekabeti ilişkin talebi yönünden de davanın reddi gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 7.952,66 TL harçtan, 59,30 TL ilam harcının mahsubu ile, 7.893,36 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince, tarifenin 13/4 maddesi de gözetilerek, tecavüzün tespiti ve men’i talepleri nedeniyle 5.900,00 TL,red edilen maddi tazminat talebi nedeniyle 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır