Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/254 E. 2020/91 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/254
KARAR NO : 2020/91

DAVA : FSEK-Tecavüzün Durdurulması, Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 16/06/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/06/2020
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin söz yazarı ve besteci olduğunu, müvekkilinin son albümüne de ismini verdiği ve eser sahibi olduğu “…….” şarkısının davalı … tarafından 24/06/2018 tarihinde yapılacak seçim öncesinde müvekkilinden izinsiz bir şekilde kullandığını, davalı partinin seçim hazırlık aşamasında, müvekkilinin eser sahibi olduğu şarkının, adeta davalı partinin seçim şarkısıymış gibi davalıya ait seçim arabalarında çalındığını ve bu durumun müvekkilinin hak ve eser sahibi olduğu şarkı üzerinde manevi haklarını tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, tecavüzün tespitini, durdurulmasını, 61.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dosya kapsamında sunulan belgeler kapsamındaki iddiaların, …… Seçim Kampanyası kapsamında Sayın …… ‘nin propagandasını yapan araca yönelik olduğunu, her adayın topladığı bağışlar kapsamında çıkarılan kanun ve yönetmelikler gereği, siyasi partilerden bağımsız olarak yönetildiğini, 6271 Sayılı Kanunun amir hükmü bu olmasına rağmen, davanın müvekkili siyasi partiye yönlendirilmesinin hukuken mümkün olmadığını ve öncelikle husumet yönünden davanın reddi gerektiğini ve dava konusu yapılan kaydın …… Başkanlığı ile ilgili hiçbir ilgisi bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının eser sahibi olduğu “…….” isimli şarkının davalı tarafça tecavüzünün tespiti, durdurulması ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 07/08/2019 tarihli raporda sonuç olarak, davacının “…….” ismini verdiği müzik çalışmasının FSEK md.I/B anlamında hususiyet taşıyan bir çalışma olduğu, bu bağlamda FSEK’in 3. maddesi çerçevesinde musiki eseri/müzik eseri olarak değerlendirildiği, FSEK md. 11 uyarınca ve yine dosyada mübrez …… kayıtlarının incelenmesi çerçevesinde de, davacının davaya konu olan “…….” isimli eserin söz yazarı ve besteci sıfatıyla sahibi olduğu, heyetteki teknik/sektör bilirkişilerince yapılan inceleme ve değerlendirmelerde, davacı eserinin, umuma açık bir alanda alenen kullanıldığı, kullanım biçiminin izinsiz bir şekilde 01 dk. 14 saniyelik süre boyunca eserin ara saz bölümünün loop tabir edilen şekilde çoğaltılıp tekrar edilerek üzerine bir konuşma yapıldığı, bu konuşmada ……’in ” ……” isimli şiirinin okunmasının yanı sıra selam, barış, kardeşlik vs. gibi konular üzerine genel hitap içeren ifadelerin geçtiği, 01 dk. 14 saniyelik sürenin ardından, davacı tarafın söz konusu eserinin saz kısmının peşinden “……” şeklindeki nakarat kısmının alenen anlaşılır şekilde iki kez tekrar edilip tekrar saz bölümüne devam edildiği, bu bağlamda saz kısımlarının uzatılıp ‘loop’lanarak bütünlüğünün bozulduğu, üzerine mahiyet ve hususiyetiyle herhangi bir ilgisi olmayan metinler okunarak bağlamından uzaklaştırıldığının tespit edildiği” bu çerçevede sözkonusu kullanımın FSEK md.16’da öngörülen eserin mahiyet ve hususiyetini bozan bir değişiklik olarak görüldüğü dolayısıyla sözkonusu kullanımın eser sahibinin manevi haklarından eser üzerinde değişiklik yapılmasını önleme yetkisinin ihlali olarak değerlendirilebileceği belirtilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 27/12/2019 tarihli ek raporda ise delil olarak dayanılan CD’de ki görüntülere göre dava konusu müziğin çalıındığı aracın üzerinde davalı siyasi partiye ait herhangi bir amblem vs bulunmadığı, cumhurbaşkanlığı adayı …… ye ait resim ve ismin yer aldığı bildirilmiştir. Davacı tanığı her ne kadar müziğin çalındığı aracın davalı partiye ait olduğunu bildirmiş ise de bunun yanılgıya dayalı olması mümkündür. Zira görüntülerin incelenmesinde dava konusu müziğin çalındığı aracın davalı parti ile bir ilgisinin bulunmadığı görülmüştür. Bu itibarla tanık beyanına itibar edilmemiştir.
6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi kanunu 8. maddesi uyarınca siyasi partilerce aday gösterilmesi mümkün ise de aynı kanunun 13 ve devamı maddeleri uyarınca propaganda adayın kendisi tarafından kanunda öngörülen bağış ile yapılmaktadır. Bu itibarla dava konusu müziğin çalındığı propaganda aracının davalı siyasi partiyle bir ilgisi bulunmayıp sorumluluk aday ve propaganda işlerini tertip edenlere aittir. Bu nedenle husumet davalı siyasi partiye düşmeyeceğinden davacının davasının pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 1.041,73 TL harçtan, 54,40 TL ilam harcının mahsubu ile, 987,33 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.16/06/2020
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır