Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/236 E. 2019/412 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/236
KARAR NO : 2019/412

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması,
Önlenmesi, Unvan Terkini
DAVA TARİHİ : 29/05/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 1959 yılında …… İnşaat Limited Şirketi adıyla faaliyetlerine başladığını, 2003 yılında ….’nin kurulduğunu, 52 yıldır inşaat-endüstri tesisleri imalat, montaj, enerji ve iletişim alanlarında faaliyet gösterdiğini, “……” esas unsurlu markaların dünya çapında maruf hale getirilmiş tanınmış markalar olduğunu, davalının müvekkili ile aynı faaliyet alanında “……” esas unsurlu markaları ve ticaret unvanında da “……” ibaresini kullandığını, davalının kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin itibarından haksız yararlanma amacı güttüğünü, davalının bu eylemlerinin marka tecavüzüne sebebiyet verdiğini, müvekkilinin ticaret unvanı ile davalının ticaret unvanı arasında iltibas söz konusu olduğunu, müvekkilinin önceye dayalı hak ve iltibas sebebiyle davalı ticaret unvanından …… ibaresinin terkini gerektiğini iddia ederek, davalı tarafça yapılan tecavüz ve iltibasın tespitini, durdurulmasını, tecavüz, iltibas ve ticari dürüstlüğe aykırı kullanım nedeni ile davalının ticaret unvanından “……” ibaresinin iptali ile silinerek terkin edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin markasal kullanımda bulunmadığını, …… ibaresini unvansal olarak kullandığını, müvekkilinin üretiminin olmadığını, sadece toptan ve perakende satış yaptığını, Tespit raporunda marka ihlali olduğu yönünde rapor tanzim edildiğini ancak müvekkillerinin işyerinde ürünlerde …… markasının bulunmadığını, …… isminin bütün materyallerde uzantısı ile birlikte “…… Demir Çelik San. Ve Tic. Ltd. Şti.” olarak unvanı belirtmek amacı ile kullanıldığını, müvekkilinin “……” adıyla reklam, tanıtım, pazarlamaya yönelik herhangi bir görsel veya işitsel faaliyeti olmadığını, davacının, müvekkilinin faaliyet alanı olan demir cevherleri toptan ticareti alanında bir faaliyeti olmadığını, bu nedenle davacının müşterisinin yanılmasının mümkün olamayacağını, bu nedenle iltibas riskinden söz edilemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve davalının ticaret unvanından “……” ibaresinin terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ….. sayılı “……+Şekil” ibareli markanın ilk defa 09/09/1999 tarihinden itibaren, ….. sayılı “…… ENDÜSTRİ+Şekil” ibareli markanın aynı tariten itibaren, … sayılı “…… A.Ş.+Şekil” ibareli markanın ilk defa 11/06/1997 tarihinden itibaren, … sayılı “……+Şekil” ibareli markanın 28/12/2011 tarihinden itibaren, ….. sayılı “…… ENDÜSTRİ+Şekil” ibareli markanın 22/03/2013 tarihinden itibaren, …. sayılı “…… … ” ibareli markanın 22/12/2018 tarihinden itibaren 10’ar yıl müddetle davacı adına tescil edildiği ve süresi bitenlerin süresinde yenilendiği anlaşılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen kayıtlardan, davalı ….’nin, … sicil numarası ile 17/03/2017 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dosya arasına alınan Mahkememizin …. D.İş sayılı dosyası incelendiğinde, dosyamız davacısı tarafından, yine dosyamız davalısı aleyhinde tespit talebi üzerine, mahallinde yapılan keşif sonucu hazırlanan raporda sonuç olarak, davalıya ait işyerinde “……” kelimesinin tanıtım materyallerinde marka olarak kullanıldığı, davalının ticaret unvanının ayırt edici eki olan …… kelimesini, unvan olmaktan öteye marka olarak kullandığı, söz konusu işyerinde rastlanan bu kullanımın, davacı adına tescilli markanın 6. Sınıfını kapsadığı belirtilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 29/07/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak, davalının tespit edilen kullanımlarının salt ticaret unvanı olarak kullanmanın ötesine geçtiği, işaretin ticaret unvanında kullanılmasının mal veya hizmetleri ayırt etme amacına yönelik olduğu ve davalının markasal kullanımlarının davacının Türk Patent nezdinde tescilli ve “……” hakim unsurlu markalarına tecavüz ve iltibas teşkil eder nitelikte olduğu, 6769 sayılı SMK’nın 7/3 ve 6102 sayılı TTK’nın 52. Maddesi uyarınca, davalının ticaret unvanında bulunan “……” ibaresinin iptaline ve sicilden terkinine ilişkin şartların oluştuğu belirtilmiştir.
Buna göre, dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davalının tespit edilen kullanımlarının salt ticaret unvanı olarak kullanmanın ötesine geçtiği, işaretin ticaret unvanında kullanılmasının mal veya hizmetleri ayırt etme amacına yönelik olduğu ve davalının markasal kullanımlarının davacının Türk Patent nezdinde tescilli ve “……” hakim unsurlu markalarına tecavüz ve iltibas teşkil eder nitelikte olduğu, 6769 sayılı SMK’nın 7/3 ve 6102 sayılı TTK’nın 52. Maddesi uyarınca, davalının ticaret unvanında bulunan “……” ibaresinin de karışıklığıa sebep olacağı, davacının ticaret unvanı ve marka tescilinin çok önceye dayalı olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalının davacı adına tescilli “……” esas unsurlu markalardan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, davalının ticaret unvanından “……” ibaresinin çıkarılmasına (ticaret sicilinden terkinine),
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 8,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 71,80 TL dava ilk masrafı, 225,60 TL tebligat-tezkere, 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 1.099,20 TL değişik iş dosyasına yapılan masraf olmak üzere toplam 2.096,60 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.03/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır