Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/23 E. 2019/269 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/23
KARAR NO : 2019/269

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 12/01/2018
KARAR TARİHİ : 11/07/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/07/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin çok uzun süredir “….” ibaresini esas unsur olarak kullandığı müzik okulu işlettiğini ve eğitim hizmetleri verdiğini, müvekkilinin … sayı ile “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, ancak davalı adına…sayı ile tescilli “….” ibareli markanın, eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfında tescilli olması nedeniyle başvurularının reddedildiğini, ancak yaptıkları araştırma neticesinde davalının, söz konusu markayı eğitim hizmetleri sınıflarınd hiç kullanmadığını öğrendiklerini iddia ederek, davalı adına… sayı ile tescilli “…” ibareli markanın, “….” sınıfında kullanmama nedeniyle kısmen hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi, tensip tutanağı ve ön inceleme duruşma gün ve saatinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, dava ile ilgili cevap dilekçesi sunulmadığı, ancak bilahare davalı vekili olarak dosyaya vekaletname sunan Av. … 10/07/2019 havale tarihli dilekçesi ile, “…” ibaresinin anonim bir ibare olduğnu, tek başına bir anlam ifade etmediğini, ancak müvekkilinin kullandığı “…” ibaresinin özgün logo ve tasarımı ile 2001 tarihinden itibaren tescilli olduğunu, müvekkilinin söz konusu markayı 17/09/2015 tarihinde devraldığını, dava tarihi 15/01/2018 oldğuna göre, müvekkilinin 5 yıl süre ile kullanmadığı ididasına dayanak olarak iptal kararı verilemeceğini, ayrıca tescil hakkının 01/10/2011 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile yenilendiğini, bu süreçte de davacının tescil talebi veya itirazına dair hiçbir belge ve kayıt bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına …. sayı ile tescilli “…” ibareli markanın, “…” sınıfında kullanmama nedeniyle kısmen hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
6769 Sayılı SMK’nın 9. Maddesi uyarınca, tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına 5 yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. Mülga 556 Sayılı KHK’nın 14. Maddesinin Anayasa Mahkemesi’nce iptaline ilişkin gerekçeli kararın 06 Ocak 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanması ile 6769 Sayılı SMK’nın 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında, 10/01/2017 tarihinden sonra açılan iptal davalarında, 5 yıllık sürenin hesabında aradaki bu günlük 4 günlük boşluk nedeni ile 6769 Sayılı SMK’nın yürürlüğünden önceki dönemde geçen sürenin de hesaba katılması gerekir. Zira 06/01/2017 tarihine kadar markanın kullanılmamasının bir yasal yaptırımı mevcuttur ve marka sahipleri de bunu bilmektedir. Türkiye’nin taraf olduğu Paris Sözleşmesi’nin 5/c maddesi ile TRIPS Anlaşmasının 19. Maddesinde de, markanın kullanılması koşulu düzenlenmektedir. Her ne kadar 6769 Sayılı kanunda, bir geçici madde ile 4 günlük boşlukla ilgili bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, 06/01/2017 tarihinden önceki kullanmama sürelerinin yok sayılması mümkün değildir. Sonuçta halen yürürlükteki yasal düzenlemeye göre tescilden itibaren 5 yıl kullanılmayan marka iptal edilir. SMK’nın 26. Maddesinin SMK önceki dönemde tescil edilmiş, fakat kullanılmayan markalar yönünden de uygulanması, kanunların geçmişe yürümeme ilkesine de aykırı değildir. Zira geçmişe etki yasağı mutlak olmayıp, hak sahiplerinin belirli bir hukuki duruma olan güveni objektif olarak haklı ise geçmişe etki yasağından söz edilemez. (Bakınız Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, 4. Bası, S.983 vd) Bu konuda henüz Yargıtay ilamına tesadüf edilememiş ise de, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması da bu doğrultudadır.
Yerleşik Yargıtay içtihatları gereği, kullanmama nedeniyle iptal davalarında, ispat külfeti davalıya ait olup, davalı kullanım hususunda herhangi bir iddia da bulunmamış ve ispata yarar herhangi bir delil bildirmemiştir. Bu itibarla, davalı adına tescilli markanın dava konusu edilen eğitim hizmetleri yönünden 5 yılı aşkın süreden beri kullanılmadığı anlaşılmakla, aşağıda yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının kabulüne, davalı adına tescilli … tescil başvuru nolu markanın sadece eğitim hizmetleri sınıfı yönünden kullanmama nedeni ile iptaline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 8,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 71,80 TL dava ilk masrafı ve 173,70 TL tebligat-tezkere masrafı olmak üzere toplam 245,50 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.11/07/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır