Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/228 E. 2019/59 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/228
KARAR NO : 2019/59

DAVA : Markaların Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 20/05/2018
KARAR TARİHİ : 26/02/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/03/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı adına TPMK nezdinde kayıtlı 26.01.2015 tarihli…. tescil numaralı “….”, 09/10/2014 tarihli…. tescil numaralı “….”, 10.09.2014 tarihli … tescil numaralı ve 19.09.2014 tarihli …. tescil numaralı “…. ….” markalarının, TPMK nezdinde ….Limited Şirketi adına kayıtlı 18.05.2009 tarihli ….tescil numaralı,…A.Ş adına kayıtlı 03.04.2003 tarihli …. tescil numaralı, ….Limited Şirketi adına kayıtlı … tescil numaralı ve …. adına kayıtlı … tescil numaralı markalar ile benzer şekilde kullanımı sebebiyle kötü niyetle tescil edilmiş olduğunu, davalı yan kullanımının söz konusu firmaların Sınai Mülkiyet Kanun’undan doğan ve TTK‘dan doğan haklarını ihlal eder nitelikte olduğunu, markaların aynılık derecesinde benzer olduklarını ve davalı yanın bahsi geçen markaların içerisinde yer alan “….” kelimesinin önüne ve devamına harf eklemek sureti ile benzer şekilde kullandığını iddia ederek, davalı adına TPMK nezdinde tescilli yenilik ve ayırt edicilik niteliklerinden yoksun, kötü niyetle tescil edilen 26.01.2015 tarihli …. tescil numaralı …. caropella, 09.10.2014 tarihli …. tescil numaralı …., 19.09.2014 tarihli ….tescil numaralı şifa garden …., 10.09.2014 tarihli …. tescil numaralı markalarının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davaya konu markaların davacı adına tescilli olmadığını, dava dışı üçüncü kişiler adına tescilli olduğunu, davacı yan bu markalar üzerinde herhangi bir hak sahibi olmadığı gibi müvekkili adına tescilli markaların hükümsüzlüğünü istemekte menfaat sahibi olmadığını, bu nedenle davacının müvekkilin davaya konu markalarının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava hakkına sahip olmaması sebebiyle, davacının huzurdaki davada aktif husumet dava ehliyeti bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, davalı adına tescilli markaların, dava dışı firmalar adına tescilli markalara benzer ve iltibas teşkil etmesi nedeniyle hükümsüzlüklerine karar verilmesi talepli olup, 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 25/2 maddesine göre, aynı Kanunun 6. maddesi hükmü kapsamında iltibas iddiasına dayalı olarak markanın hükümsüzlüğünü, menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları ile ilgili kurum ve kuruluşların isteyebileceği belirtilmiş olup, iltibas iddiasına ve davaya dayanak yapılan markaların dava dilekçesinde belirtildiği ve Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları ile sabit olduğu üzere dava dışı üçüncü kişiler adına tescillidir. Davacı, bu markalar üzerinde herhangi bir hakka sahip olmadığı gibi, yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, davacı zarara uğrama tehlikesi altında veya dava konusu markaları kullanabilme olanağına da sahip değildir. Bu itibarla davalı adına tescilli markaların hükümsüzlüğünü istemekte hukuki yararı yoktur. Davalı vekili davacı şirket yetkilisi ile davalı arasında kişisel husumet bulunduğunu, sırf bu nedenle dava açıldığını beyanla, bunun ispatı yönünden Bakırköy …. Aile Mahkemesinin …. D.İş sayılı dosyasından verilen 6284 Sayılı yasaya göre tedbir kararını dahi ibraz etmiştir. Bu durumda da davacının işbu davada hukuki yararı olmayıp, davayı kötü niyetle açtığı sonuç ve kanaatine varılarak, hukuki yarar bulunması dava şartlarından olduğundan, davacının davasının HMK’nın 115. Maddesi gereğince, hukuki yarar dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının hukuki yarar dava şartı yokluğu sebebi ile usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 8,50 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Talep halinde kararın taraf vekillerine tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.26/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır