Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/219 E. 2020/281 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/219 Esas
KARAR NO : 2020/281

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 15/05/2018
KARAR TARİHİ : 23/10/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin TPMK nezdinde ….. markalarının sahibi olduğunu, davalı tarafın, müvekkillerinin markası olan…… kelimesinin iltibas yaratacak ……ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ olarak kullandığını, Gaziantep …. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. D.İş sayılı dosyasında bu hususun tespit edildiğini, davalıdan SMK’nun md 151. Uyarınca seçimlik haklarından lisans bedeli olarak maddi tazminat talep ettiklerini, bu tutarın İstanbul Ticaret Odası kayıtlarından tespit edilmesini, ayrıca Yargıtay İçtihatları uyarınca tazminat için varsayımsal lisans bedelinin bilirkişice belirlenmesini, davalarının kabulüne, davalının markaya tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti ile bunların önlenmesine, toplanacak delillere göre gerek zararın bilirkişi raporu ile tespitine müteakip maddi tazminat taleplerini arttırılarak harcı tamamlanmak üzere ;Fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik her bir davacı için 5.000 TL olmak üzere toplam 10.000 TL. maddi tazminat ile her bir davacı için 20.000 TL. olmak üzere toplam 40.000 TL. manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari-avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri(Gaziantep ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin …… D.İş sayılı tespit dosyası masrafları ile birlikte) ve ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine hüküm olunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin TPMK nezdinde ….. tescil numarası ile markasını tescil ettirdiğini, “….. ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ” markasının hiçbir kişi ya da kuruluşa ait herhangi bir markanın etkisi altında kalmadan tamamen özgürce oluşturulduğunu, davacı tarafın markasıyla mukayese edildiğinde içerdiği ibareler, oluşturuluş biçimleri ve görseller açısından çok belirgin farklılıklar bulunduğunu, markaların bir bütün olarak değerlendirildiğinde farklılıkların tüketici tarafından net bir şekilde algılanabileceğinin aşikar olduğunu ve tüketici açısından iltibasa neden olmasının söz konusu olmadığını, marka hakkına tecavüz durumunun vuku bilmesi için aynı vea ayırt edilemeyecek kadar benzeri şartının bulunması gerektiğini, markaların tali unsurlarındaki farklılıkların bulunması halinde söz konusu markaların aynı olarak değerlendirilemeyeceğini, müvekkilinin markasının “…… ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ” olup tescil belgesinde …… yazısının kırmızı renkte yazıldığını, altında mavi zemin üzerine beyaz yazılarla alışveriş merkezi yazıldığını, ayrca çatı şekli yer aldığını, davacı tarafın markası ise lacivert zemin üzerine sarı harflerle…… yazıldığını ve altına kırmızı zemin üzerine beyaz harflerle “…….” yazıldığını, markaların görünümleri itibariyle çok bariz farklılıkların olduğunu, değişik iş tespit dosyasına itiraz etmiş olduklarını, müvekkilinin Gaziantep’te faaliyet gösterdiğini, davacı tarafın Gaziantep’te herhangi bir mağaza veya işyerinin bulunmadığını, tüketici kitlelerinin tamamen farklı olduğunu, bu sebeple iltibas ihtimalinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin haksız fiil teşkil eden bir eyleminin olmadığını, müvekkilinin marka kullanımının tescile uygun olduğunu, davacının tanınmış marka özelliğine sahip olmadığını, davacının maddi veya manevi zarara uğrama durumunun söz konusu olmadığı sebepleriyle davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yargılama sırasında deliller toplanmış; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konu marka tescil belgeleri ile ilgili dosya evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizin 29.01.2019 tarihli duruşmasında davalı tanıkları …… ve …….’ın beyanı için Gaziantep ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş ve tanıklar talimat yolu ile dinlenmiştir.
Gaziantep ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. Talimat sayılı dosyasında 06.05.2019 tarihli duruşmasında davacı tanığı ……. beyanında: Davacıları tanımadığını, davalı …’ı tanıdığını, davalının yanında çalışan personeli olduğunu, 2015 yılında davalının yanında işe başladığını, 20/11/2018 tarihinde işten ayrıldığını, davalının işyeri …… olarak geçtiğini, davalı…… ibareli ürünler kullanmadığını, işten ayrıldıktan sonra tabelanın indirildiğini duyduğunu, davalının firmasında koltuk takımı, züccaciye, küçük ev aletleri satıldığını ,işten ayrıldıktan sonra işyerinin kapandığını duyduğunu beyan etmiştir.
Gaziantep ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…… Talimat sayılı dosyasında 06.05.2019 tarihli duruşmasında davacı tanığı …… beyanında; Davacıları tanımadığını, davalı … amcasının oğlu olduğunu, davalının yanında satış yaptığını, 2017-2018 yılları arasında davalının yanında çalıştığını, bu işyerinin davalıya ait olduğunu, davalının işyerinin …… olarak geçtiğini, davalının işyerinin 2018 yılının sonunda kapandığını, davalı…… markalı ürünleri satmadığını, davacının bu şehirde şubesi olmadığını, firmada mobilya üzerinde faaliyet yapıldığını, davalıya ait firmada sigortalı olarak çalıştığını, yine bu çalışmış olduğu dönemde davacı firmaya ait bazı kargolar davalının firmasına geldiğini, iade etmek zorunda kaldıklarını , davacının başvurusu neticesinde davalının tabelasının indirildiğini ve firmayı kapatmak zorunda kaldıklarını beyan etmiştir.
Mahkememizce 01/11/2018 tarihli duruşmasında Gaziantep Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak tarafların iddia ve savunmaları sundukları deliller, d.iş sayılı dosyasındaki tespitler dikkate alınarak davacıya ait tescilli markaların, davalı tarafından haksız rekabet ve tecavüze neden olacak şekilde kullanımı olup olmadığı var ise davacının maddi zararının tespiti için dosyanın bir marka patent uzmanı, bir mali müşavir ve bir ürünlerin olduğu konuda sektör bilirkişisine tevdine karar verilmiş, Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin dosyasında alınan bilirkişi raporunda özetle; “davacının TPMK nezdinde tescilli …. numaralı markaları ile davalının “……HOME” tescilsiz kullanımına ilişkin olarak, yazı unsurları yönünden davacının markasının “…….” markasıyla yazı, görsel ve işitsel benzerliklerin bulunduğu, aynı iş kolunda tescilli korunan “…….” markası yönünden “……” kullanımın marka üzerindeki kısmi farklılıklara rağmen esas olarak karıştırma ihtimali sonucu doğurabileceğini, sonuç olarak, harf ve işaret farklılıkları sebebiyle iki ürün üzerindeki logoların SMK md. 7/2-a anlamında aynı olduğundan bahsedilemese de, SMK md 7/2-b anlamında benzer olduğu değerlendirildiğini, davalının tescile dayalı bir hakkı olmaksızın gerçekleştirdiği faaliyetlerinde ürünlerin üzerindeki logonun görsel olarak davacının tescilli olarak korunmakta olan markasıyla benzer olduğu, aynı iş kolunda faaliyette bulunan taraflar yönünden dosyaya dayanak olan delil tespitinde bu ürünlerin satışa arz edilmiş şekilde görüldüğü hususları göz önünde bulundurulduğunda davalının eylemlerinin SMK md. 29 yollamasıyla aynı kanunun 7/2-b maddesi anlamında davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği kanaatine varıldığını, davacının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet kanunu’nun 151. Maddesinin 2. Fıkrasının c bendi gereği “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeli “yönünden tazminat hesaplaması yapılması istediğinden dolayı Gaziantep ……. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. D.İş sayılı dosyasında delil tespitinin yapıldığı 19.03.2018 tarihinden önce kullanımın olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılmadığı için bu tarih başlangıç alınmış olup; tespit tarihi ile (19.03.2018) dava tarihine (15.05.2018) kadar ki varsayımsal lisans bedeli 2.268,69 TL olarak, tespit tarihi (19.03.2018) ile rapor tarihi (27.05.2018) aralığındaki varsayımsal lisans bedeli 17.758,57 TL olarak hesaplandığı” hususlarını bildirmişlerdir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporundaki aleyhe hususları kabul etmemekle, yapılan tazminat hesabının hatalı olup müvekkilinin iş yeri kapalı olduğu dönem de kapsama alınarak hesaplama yapıldığını, asla kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için müvekkilinin hukuka aykırı bir fiil işlediği farz edilse dahi davacının Gaziantep’te mağazası bulunmamakta olup adına tescilli marka “tanınmış marka” özelliğine de haiz olmadığını, hal böyleyken davacının herhangi bir maddi veya manevi zarara uğraması söz konusu olmayacağını bu nedenlerle müvekkilinin iş yerinin kapalı olduğu dönem göz önüne alınarak tekrar hesaplama yapılması için dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilerek ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 26.09.2019 tarihli duruşmasında davaya konu markanın ekonomik önemi, geçerlilik süresi, sektördeki toplam satış hacmi, ihlalin boyutu, markaların tanınmışlığı, piyasa payı, tarafların mali hacimleri, üretim ve satış kapasiteleri dikkate alınarak ve tüm bu kriterler somut olaya uygulanarak mevcut duruma uygun maddi tazminat yönünden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosya ek rapor için yeniden Gaziantep …… Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmış, talimatla alınan ek raporda özetle; Davalının 2018 yılı net kârı 23.844,51 TL olup, İTO’nun hesaplama şekline göre tazminat miktarı davalının 2018 yılı net kârından çok fazla olacağını, bu bilgiler hesaplamalar ışığında tazminat miktarının; Brüt kâr esas alınması halinde tespit tarihi ile (19.03.2018) dava tarihine(15.05.2018) kadar ki tutarın: 2.195,40 TL, tespit tarihi ile (19.03.2018) işin terk tarihi (25.12.2018) sonuna kadar ki tutarın: 10.522,72 TL olduğunu, cironun (İTO’nun görüşü) esas alınması halinde, tespit tarihi ile (19.03.2018) dava tarihine (15.05.2018) kadar ki tutarın: 18.128,74TL olduğunu, tespit tarihi ile (19.03.2018) işin terk tarihi(25.12.2018) sonuna kadar ki tutarın: 86.892,46 TL olduğu” hususlarını bildirmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi ek raporuna itiraz dilekçesinde özetle; Davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davalının cirosu, üretim ve satış kapasitesi, satabileceği ürün miktarı dikkate alınmaksızın yapılmış olan fahiş hesaplamaları kabul etmediklerini, davalı yan tarafından bu döneme ilişkin herhangi bir delil, belge veya olgu sunulmamış olmasına rağmen ve dosyada bu yönde herhangi bir delil olmamasına rağmen salt söz konusu tarihte müvekkilinin iş yerinin kapanmış olmasından bahisle 25.12.2018 tarihine kadar tazminat hesaplaması yapılmasının tamamen varsayımsal bir değerlendirme olup hukuka aykırı olduğunu bu nedenlerle itirazları göz önüne alınarak yeniden bilirkişiye tevdine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı adına ……… numaralarıyla tescilli markalara davalının kullanım yolu ile tecavüz edip etmediği haksız rekabetin oluşup oluşmadığı ve davacının maddi manevi tazminat taleplerine yöneliktir.
SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/1-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Somut olayda; mahkememizce alınan rapor karşısında davalının kullanımlarındaki “…… Home” ibaresini kullanımının işitsel, anlamsal, görsel olarak ayrı ayrı değerlendirilmesinde ve bütün olarak tetkikinde ortalama tüketici nezdinde karışıklığa mahal verecek derecede benzerlik içermekte olduğu, aynı iş kolunda faaliyet göstermeleri, ortalama tüketici nezdinde benzerliğinin ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğu ve bu itibarla markaya tecavüzün hukuki koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Yine somut olayda; maddi tazminatın davaya konu markanın ekonomik önemi, geçerlilik süresi, sektördeki toplam satış hacmi, ihlalin boyutu, markaların tanınmışlığı, piyasa payı, tarafların mali hacimleri, üretim ve satış kapasiteleri dikkate alınarak ve tüm bu kriterler somut olaya uygulanarak net ve objektif bir şekilde tespiti sunulan deliller ile mümkün olmamış, bu durumda TBK md. 50-51 nazara alınarak mahkememizce hakkaniyete uygun olacak miktar res’en taktir edilmiştir. Tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurlumuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davacıların davasının KISMEN KABULÜ İLE;
2-Davalının davacılara ait ……. tescil numaralı markalardan doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, önlenmesine, bu kapsamda;
3-BK 50. Ve 51. Maddeleri de nazara alınarak her bir davacı için 5.000,00’er TL maddi 5.000,00 ‘er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Alınması gereken 1.366,20 TL peşin harçtan, peşin yatırılan 853,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacılar kendisini vekille temsil ettirmekle kabul edilen tecavüz davası yönünden yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacılar kendisini vekille temsil ettirmekle ürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen maddi tazminat talebi üzerinden hesaplanan 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacılar kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat talebi üzerinden hesaplanan 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen edilen manevi tazminat talebi üzerinden hesaplanan 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacılar tarafından bu dava nedeniyle 1.800,00 TL bilirkişi ücreti ve 375,00 TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 2.175,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 870,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından bu dava nedeniyle yapılan 30,00 TL tebligat/posta masrafının kabul red oranına göre 12,00 TL’sinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacılar tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 853,88 TL peşin harç olmak üzere toplam 889,78 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır