Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/21 E. 2018/67 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/21 Esas
KARAR NO : 2018/67

DAVA : Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 18.06.2013
KARAR TARİHİ : 06/03/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 30.03.2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; davalı firmanın müvekkili adına tescilli … ve … nolu tasarım belgeleri ile koruma altına alınmış tasarımlara tecavüz ettiğinin Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyasından alınmış olan 21.05.2013 tarihli bilirkişi raporunda tespit edildiği, davalının hem 554 sayılı KHK. göre tasarım hakkına tecavüz ettiğini hem de 5102 sayılı TTK a göre haksız rekabet fiilini işlediğini, davalının piyasaya sunmuş olduğu ürünleri bir an önce piyasadan toplaması gerektiğini, davalının müvekkilinin tasarım hakkına tecavüz emiş olması sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını, bu nedenle zararın tespiti amacıyla belirsiz alacak davası açıldığını , açıklanan bu nedenlerle tasarım hakkına tecavüz teşkil eden ürünlerin tedbir kararı verilerek piyasadan toplanmasını, davalının tasarım hakkına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabet işlediğinin tespit ve men’i’ni , müvekkilinin uğradığı maddi tazminatın tespiti ile yargılama sonunda verilecek hükmün ilanına , yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davanın tazminat istemli ve FSEK kapsamında olmayan bir dava olduğu, bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu , ayrıca açılmış olan davanın zaman aşımına uğramış olduğunu, … ve … nolu tasarımlar davacı tarafa ait olmadığını, dava konusu desen tasarımlarının …’de yerleşik olan … Ltd firmasına ait olduğunu, davacı tarafın çeşitli dünya ülkelerinden ithal edilmiş olduğu ürünleri satın aldığı firmadan habersiz olarak ve izin almaksızın kendi tasarımı gibi Türkiye’de kendi adına tescil ettirdiğini, müvekkilinin ürünleri numune olarak getirdiğini , ve showroom’da görülen ürünlerin fatura karşılığında Türkiye’ye getirildiğini, davacının tescilli tasarımlarında geçen lale deseninin Osmanlı zamanından bu yana kullanılmakta olduğunu, …’deki firmaya ait olan tasarımların dizayn tarihinin 2002 yılı olduğunu, 2003 yılında üretici firma tarafından katatlogda yayınlandığını, bu nedenle alınan …değişik iş sayılı tespit dosyasındaki raporu kabul etmediklerini, davacı şirketin tasarım ve dizayn üzerinde hiçbir katkısı olmadığı halde TPE de kendi adına tescil yaptırdığını ve müvekkili aleyhine tespit yaptırarak devamında iş bu davayı açtığını, Türkiye’de yerleşik pek çok firmanın kataloglarında bu ürünün aynısının kullanılmakta oludğunu, ürünleri yurt dışından getirdiklerini, müvekkilinin desenlerinin tasarımcısı firma ile iletişime geçtiğini ve belgelerin hükümsüzlüğü konusunda dava açmaları konusunda kendilerine bilgi verdiklerini, davanın bu nedenlerle esastan reddine, ve tüm tedbir taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir .
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalı adına TPE nezdinde tescilli… nolu çoklu endüstriyel tasarım tescil belgesinin 1 ve 2. Sıradaki tasarımların (mutfak eşyaları için desen resimler) yenilik ve ayırt edicilik kriterine sahip olmaması nedeniyle hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davalı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle, tasarımların yeni ve ayırt edici olduğunu, Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i ve maddi tazminat istemli dava açtıklarını, ve karar aşamasına geldiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkememizin … esas, … karar sayılı ilamı ile birleşen dava yönünden ispat edilemeyen davanın reddine, asıl dava yönünden davacı tarafın davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …. Hukuk Dairesinin … esas, … karar 02.10.2017 tarihli ilamında asıl ve birleşen davaya yönelik tüm istemlerin davacı tarafın maddi tazminat yönündeki temyizi hariç reddine karar verilmiş olup bozma ilamında mahkemece 554 sayılı KHK.nın 52/a maddesi uyarnıca hesap yapılamadığından bahisle asıl dava bakımından maddi tazminat tutaranını Türk Borçlar Kanunun 50 maddesi uyarınca hakkaniyete göre belirlendiği belirtilmiş ancak belirlenen tazminat tutarı bakımından bir miktar zikredilmeksizin talep ile bağlı kalınarak 1.000 TL maddi tazminata hükmedildiği ifade edilmiştir. Mahkemece maddi tazminatın Türk Borçlar Kanunun 50 maddesi uyarınca belirlenmesinde kural olarak bir usulsüzlük söz konusu değil ise de ,tazminatın bu biçimde belirlendiği durumda kararın gerekçesinde ne miktarda maddi tazminata hükmedildiğinin gerektiğinin açıklanması uyuşmazlık ile ilgili olarak tarfalara yüklenen hak ve borçların açıklıkla belirlenmesine ilişkin HMK.nın 297/c maddesinin gereğidir, aksinin kabulü uyuşmazlığın kesin olarak çözümün ertelenmesi gibi bir duruma yol açacağı gibi hakkaniyete göre belirlendiği belirtilen maddi tazminat tutarının saklı tutulan fazlaya ilişkin haklar açısından açılabilecek ek bir davada yeniden tartışılmasının ve yeniden değerlendirilmesini gerektiren bir hal oluşturacağından HMK.nın 303 maddesinde belirtilen maddi anlamda kesin hüküm ilkesi açısından ve gerekse HMK.nın 107 ve 109 maddeleri hükümleri bakımından sakıncalı sonuçlara yol açacaktır bu nedenle hükmün maddi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce yeniden değerlendirme ve inceleme yapılmış davacı taraf ıslah için süre talep etmiş ise de ; ıslahın tahkikatın bitimine kadar yapılması söz konusu olup bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün olmadığından ıslah talebinin reddine karar verilmiştir.
Diğer hususlarda yapılan incelemede mahkememizin …esas,… karar sayılı ilamın birleşen dava yönünden asıl davanın tecavüzün tespiti men’i yönünden kesinleşmiş olup maddi tazminat talebi yönünden davacı tarafın talebi 554 sayılı mülga KHK. Nın 52/a maddesine dayalı olup söz konusu davalı tarafın satışlarının ürün kodları ile belli olmayıp satışlar toplam ciro ile değerlendirildiğinde davalı tarafın faaliyet karı 781.501,00 TL olduu dikkate alındığında söz konusu davacı tarafa ait ürünün niteliği davacı tarafın cirosu satış rakamları dikkate alındığında 25.000,00 TL maddi tazminat uygun görülmüş, ancak davalı taraf 1.000,00 TL maddi tazminat talep ettiğniden talep ile bağlı kalınarak 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle
1-Mahkememizin … esas, …karar sayılı ilamının Bakırköy birleşen …. sayılı dosya yönünden kesinleşmiş olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Asıl dava yönünden tecaüzün tespiti men’ine yönelik karar kesinleşmiş olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafın maddi tazminat yönünden talebinin 1.000,00 TL olup yapılan bilirkişi incelemesi ve rapora göre kodlara göre satış miktarı belli olmadığından borçlar kanunu ve hakkaniyet gereği tarafların ürün satış miktarları ve ciroları dikkate alınarak maddi tazminatın 25.000,00 TL takdirine, talep ile bağlı kalınarak 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Mahkememizin … esas, …karar sayılı dosyasındaki birleşen dava ve asıl dava yönünden ücreti vekalet yargılama gideri ve diğer hususlardaki düzenlemenin geçerli olmasına,
5- Bozmadan sonra asıl dosyada davacı tarafından yapılan 28,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Artan avans giderinin taraflara iadesine,
Dair kararın taraflara tebliğinden itibaren ilgili hukuk dairesinde 15 gün içerisinde yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/03/2018

Katip …

Hakim …

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır