Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/19 E. 2018/356 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/19 Esas
KARAR NO : 2018/356

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2018
KARAR TARİHİ : 27/11/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; davacıya ait “…..” markasının sektörde bilinen ve tanınan bir marka olduğunu, markasal kullanımın müvekkili tarafından yapılan proje, reklam, tanıtım gibi çalışmalarının yanı sıra www…….com.tr adlı internet sitesi aracılığı ile ve sosyal medya hesapları ile gerçekleştirildiği suretle markanın tanınmışlığı açısından dağıtım kanalları vb coğrafi sınırlaması bulunmadığını, davalı şirketlerin tüm ticari faaliyetlerinde , projelerinde , tabelalarında ve ticaret unvanında ….. ibareisini haksız şekilde kullandığını, iltibas yaratacak şekilde davalı tarafından ticaret unvanında ve ticari faaliyetlerinde kullanımının meydana getirdiği Marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve men’i ile ….. ibaresinin ticaret sicilden terkini ve müvekkil şirketin tecavüz dolayısı ile uğradığı zarar sebebiyle fazlaya dair haklarımız saklı kalmakla birlikte şimdilik 10.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminata ve müvekkil şirketin marka haklarına tecavüzün önlenmesi amacıyla “ihtiyati tedbir” kararına hükmedilmesi talebimizden ibarettir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle ; davalı şirketin marka hakkına tecavüz sayılacak nitelikte bir uygulaması bulunmadığını, davalı şirket tarafından “…..” ibaresinin kullanılması TTK 39. Maddesinde düzenlenen Ticaret Unvanını kullanma hakkından kaynaklandığını, davalı şirketin sahibi olan ……- ….. SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ni davacı şirketin varlığından haberdar olmaksızın, hiçbir kötüniyeti bulunmaksızın; davacının faaliyet gösterdiği şehirden farklı bir şehirde/lokasyondaAnkara’da, Ticaret Odası siciline tescil ettirmiş olup inşaat faaliyetlerine başladığını, AS….. ibaresinin kullanılmasının 6769 sayılı kanunun 29. Maddesinde düzenlenen marka hakkına tecavüz sayılan fiillerden herhangi birisiyle örtüşmediğini, müvekil şirketin tazminat sorumluluğuna yol açacak herhangi işlemi bulunmadığını, As….. ibaresi Türkiye’de yalnızca inşaat sektöründe ondan fazla şirket tarafından kullanılmadığını, davacı tarafa ait markanın tescil edilen logosu ve yazı karakteri ile yazı biçimi ve rengi davalı müvekkil firma tarafından kullanılmadığını, şirketlerin faaliyet bölgeleri, ortalama müşteri kitleleri ve tanınırlık bölgeleri karıştırılamayacak düzeyde birbirinden bağımsız iki farklı şehir olduğunu, As ….. ibaresi Müvekkil şirket tarafından TTK da düzenlenen ticaret unvanı kullanma hükümlerine göre kullanılan bir hak olup, bu kullanımın haksız rekabete yol açması mümkün olmadığnı, haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizce iş bu dava dosyası mahkememizin ….. esas sayılı dosyası ile birlikte incelenmiş buna göre iş bu davada davacıya ait “…..” markasına tecavüz ve haksız rekabet , buna yönelik maddi ve manevi tazminat talepli dava açıldığı anlaşılmış olup biri hakkında verilecek karar diğer dosyayı doğrudan etkileyeceğinden ve tarafları ve dava konusu markanın aynı olması sebebiyle davalar arasında bağlantı olduğu sabit olduğundan birleştirilmesi gerektiği kanaatine ulaşılarak;
Konuyu düzenleyen HMK Madde 166- (1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
İlk fıkra, aynı yargı çevresinde yer alan davaların hangi hallerde birleştirileceğini belirlemektedir. Buna göre, aynı yargı çevresinde yer alan davaların birleştirilebilmesi için şu koşulların varlığı gereklidir:
•Davalar aynı yargı çevresinde bulunmalı,
•Davalar, aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış olmalı,
•Davalar arasında bağlantı bulunmalı.
Bu koşulların varlığı halinde talep üzerine veya mahkemece re’sen birleştirme kararı verilebilir. Birleştirme ilk davanın açıldığı mahkeme dosyasında yapılır ve birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkeme tarafından verilir. Bu karar, ilk davanın açıldığı mahkemeyi bağlar. Birleştirme kararı, karar verilinceye kadar yargılamanın her aşamasında verilebilir
Mahkememizin mahkememiz dava tarihinden önce olduğundan verilecek hüküm birbirini etkileyecek nitelikte olduğundan dosyalar arasında irtibat nedeniyle HMK 166 madde gereğince birleştirilmesine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Mahkememizin ….. esas sayılı dosyası dava tarihinden önce olduğundan verilecek hüküm birbirini etkileyecek nitelikte olduğundan dosyalar arasında irtibat nedeniyle HMK 166 madde gereğince birleştirilmesine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.

HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle
1-Mahkememizin … esas sayılı dosyasında devam eden davada verilecek hüküm davanın neticesini etkileyecek nitelikte olduğundan dosyalar arasıda bağlantı var kabul edildiğinden HMK.nın 166 madde gereği dava dosyasının …. esas sayılı dosyada BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Yargılamanın … esas sayılı dosyada devam etmesine,
Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair esas hüküm ile birlikte istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27.11.2018

Katip …

Hakim …

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır