Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/178 E. 2018/206 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/178 Esas
KARAR NO : 2018/206

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21.02.2014
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 22.06.2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin Marmaris’in Selimiye sahil beldesinde uzun yıllardır ” … ” adı ile restoran ve pansiyon işlettiğini ve bu ismi tanıttığını, müvekkilinin işletmesinin yurt içinde ve yurt dışında haklı bir üne sahip olduğunu, …. markasının müvekkili tarafından bilindik bir marka haline getirildiğini, davalının …A.Ş. adına kayıtlı …başvuru nolu … başvuru nolu … ve…başvuru nolu … şekil ibareli markaların hükümsüzlüğünün talep ettiklerini, davalı şirketin bu markaları yanlış bilgi vermek suretiyle kendi markalarıymış gibi TPE den aldığını davalı tarafın kötü niyetli olduğunu , davalı şirket adına tescilli …. nolu marka tescil belgelerinden doğan hakların devrinin önlenmesini sağlayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve davalı şirket adına tescilli …. ve …. nolu marka tescil belgelerinin 556 sayılı KHK. nın ilgili maddeleri gereği hükümsüzlüğüne karar verilerek bu markaların sicil kayıtlarının terkinini yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle ; müvekkilinin kurulduğu tarihten itibaren tüketiciler nezdinde bilinen bir marka olduğunu, söz konusu markalara ilişkin TPE ye başvurulduğunu ve tescil işlemlerinin gerçekleştiğini, davacının tüm talepleri ve iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, markanın hükümsüzlüğü davasının hukuki niteliği itibariyle ancak markanın tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde ikame edilebileceğini ,iş bu davanın davaya konu markanın tescilinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra ikame edilmiş olmasından dolayı reddinin gerektiğini, davacı tarafın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, müvekkili şirketin davranışları nedeniyle zarar gördüğünü ve itibarının sarsıldığını iddia etmiş ise de bunu ispat edemediğini, davanın davacının aktif husumet ehliyeti bulunmaması sebebiyle reddini, dava hak düşürücü süre geçtikten sonra ikame edildiğinden davanın reddini, davacının hukuki dayanaktan yoksun, müvekkili şirket adına tescilli bulunan …. nolu marka tescil belgelerinin hükümsüzlüğü hakkındaki taleplerinin reddini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını ve haksız ve yasal dayanağı olmayan davanın reddini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizden verilen 03/02/2015 tarih ve …Esas ….sayılı kararı ‘nin Yargıtay … Hukuk Dairesinde 08.03.2018 tarihinde ve … Esas ve…. Karar sayılı ilamında; dava üstün hak talebine ve kullanmama nedenine dayalı markaların hükümsüzlüğü ve iptaline ilişkin olup mahkemece davacının üstün hak talebine dayalı hükümsüzlük isteminin reddine, davalı adına tescilli markaların kullanılmayan sınıflar yönünden iptali hakkında kısmen kabul kararı verilmiş ise de, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarih, …esas, … karar sayılı ilamı ile 556 sayılı KHK. nin 14. Maddesi iptaline karar verilmiş olup söz konusu iptal hükmü dikkate alınarak mahkememiz hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden inceleme ve değerlendirme yapılmış mahkememizin… esas,… karar sayılı daha önceki ilamında belirtildiği üzere gerçek hak sahipliği nedenine dayalı hükümsüzlük talebi yönünden … markalarının tescil tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduğundan kötü niyetli tescil hususu da ispat edilememiş olduğundan hükümsüzlük taleplerinin reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Kullanmama nedenine dayalı iptal talebi yönünden HMK 114.maddesi dava şartlarını düzenlemiş olup, HMK 115.madde de mahkeme dava şartının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır, taraflarda dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilir, hükmünü içermekte olup, davacı tarafın dava konusu yaptığı husus davalı markalarının 556 sayılı KHK’ nın 14.madde gereği kullanılmama nedeniyle iptali ve sicilden terkinine ilişkin olup, söz konusu KHK’ nın 14.maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli 06.01.2017 tarilhinde Resmi Gazetede yayınlanan 2016/148 Esas, 2016/189 Karar sayılı ilamıyla; Anayasanın 91.maddesinin 1.fıkrasında sıkı yönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere Anayasanın 2.kısmının 1. Ve 2.bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile 4.bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler KHK ile düzenlenemez denilmektedir. Buna göre Anayasanın 2.kısmının kişisel haklar ve ödevler başlıklı 2.bölümde yer alan mülkiyet hakkı KHK ile düzenlenmesi mümkün değildir.
Mülkiyet hakkının konusu maddi ve gayrı maddi mallar oluşturmaktadır. Taşınır ve taşınmaz mallar, maddi mallar kapsamındayken fikri ve sınai mülkiyet haklar gayrı maddi mallar kapsamında bulunmaktadır. Bir markannı sahibine tanıdığı haklar ise marka hakkı olarak adlandırılmakta, marka hakkı fikri ve sınai mülkiyet hakları kapsamıda yer almaktadır. Dolayısıyla itiraz konusu kural mülkiyet hakkı konusunu oluşturan marka hakkı ile ilgili olup KHK ile düzenlenemeyeceğinden 556 sayılı KHK’ nın 14.maddesinin Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Davaya dayanak olan 556 sayılı KHK’ nın 14.maddesi Anyasaa Mahkemesinin kararı ile iptal edilmiş olup, davanın yasal dayanağı kalmadığından yeni sınai mülkiyet yasası 10.0.12017 tarihinde yayın tarihinde yürürlüğe girmiş olup, eldeki davaya uygulama olanağı bulunmadığından mülkiyet hakkının sona erdirilmesine ilişkin boşluğun yasal dayanak olmadan M.K göre hakim tarafından doldurulmasıda mümkün olmadığından yasal dayanağı ortadan kalkan kullanmama nedenine dayalı iptal talebinin reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle
1-Mahkememizin … esas … karar sayılı ilamında gerçek hak sahipliği nedenine dayalı hükümsüzlük talebi yönünden markaların tescil tarihinden itibaren hak dürüşürücü süre geçmiş olduğundan ve davalı tarafın markaya kötü niyeti tescil ispat edilememiş olduğundan bu yöndeki talebin reddine,
2-Kullanmama nedenine dayalı iptal talebi yönünden 556 sayılı KHK nin 14. Maddesi anayasa mahkemesinin 2016/148 esas 2016/189 karar sayılı 6.01.2017 tarihinde resmi gazetede yayınlanan hükmü gereği iptal edilmiş olup bu talep yönünden davanın yasal dayanağı ortadan kalktığından yasal dayanağı ortadan kalkan talebin reddine,
3-Davacı tarafında yatırılan harç yeterli olduğundan harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Red edilen hükümsüzlük talebi yönünden davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 129,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
Dair kararın taraflara tebliğinden itibaren ilgili hukuk dairesinde 15gün içerisinde yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/05/2018

Katip …

Hakim …

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır