Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/170 E. 2019/420 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/170
KARAR NO : 2019/420

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Men’i, Maddi-Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/04/2018
KARAR TARİHİ : 05/12/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/01/2020

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin dünyaca ünlü “…..” markasının sahibi olduğunu, söz konusu markanın Türk Patent nezdinde ….. numaraları ile tescilli olduğunu, müvekkili markasının aynı zamanda Türk Patent nezdinde tanınmış marka olduğunu,….. Tır Gümrük Müdürlüğü’nden faks yolu ile 29.03.2018 tarihli …… nolu kararın kendilerine ulaştığını, bu karar çerçevesinde….. Tır Gümrük Müdürlüğü’nce davalı adına tescilli 15/03/2018-….. tarih sayılı işlem gören ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyanın yapılan fiziki muayenesi neticesinde, içerisinde “…..” markalı 173 adet eşofman takımı cinsi eşyanın tespit edildiğinin bildirildiğini, bu bildirim sonrası taraflarınca yetkili Savcılığa başvurulup bahsi geçen ürünlere el konulması talebinde bulunulduğunu, aynı zamanda ceza şikayetinde de bulunulduğunu, durdurma kararından da anlaşılacağı üzere, eşya üzerindeki markanın ihracatçı veya imalatçı adına tescilli olmadığının Gümrük Müdürlüğünce tespit edildiğini, davalı tarafın ürünleri ticaret alanına çıkararak haksız avantaj sağladığını ve bunu yaparken de müvekkilinin dünyaca tanınan tescilli markasına zarar verdiğini, davalı tarafın şirket olduğunu ve eylemin niteliğini bilen ya da bilmesi gereken kişilerden olduğunu ve kusurlu olduğunu ve davalı yan fiillerinin müvekkili haklarına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, markaya tecavüzünün tespitini, tespit edilecek marka tecavüzünün men’ini ve dava konusu ürünlerin imhasını, davalının eylemi haksız ve kasıtlı olduğundan, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili bilahare 11/10/2019 tarihli dilekçesi ile, 1.000,00 TL olan maddi tazminat talebini, 10.000,00 TL olarak ıslah etmiş ve ısla harcını yatırmıştır.
Dava dilekçesi, tensip tutanağı ve ön inceleme duruşma gün ve saatinin tebliğine ilişkin davalı adına çıkartılan davetiyetinin iade edildiği, bunun üzerine İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden tescilli davalının tescilli adresi sorulmuş ve aynı adresin bildirilmesi üzerine, Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesine göre davalıya tebligat yapılmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …. sayılı “…..+Şekil” ibareli markanın, 18, 25 v e 28 sınıflarda ilk defa 11/07/1993 tarihinden itibaren, …. sayılı “…..” ibareli markanın birçok sınıfta ilk defa 11/07/1993 tarihinden itibaren, 99392 sayılı aynı ibareli markanın 10, 18, 25 ve 28. Sınıflarda ilk defa 07/07/1997 tarihinden itibaren, ….. sayılı “…..” ibareli markanın 25. Sınıfta ilk defa 15/02/1990 tarihinden itibaren 10’ar yıl müddetle davacı adına tescilli olduğu ve süresi bitenlerin süresinde yenilendiği anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Paris Sözleşmesinin 1. mükerrer 6. Maddesi ile, birlik ülkeleri, tescilin yapıldığı ülkenin yetkili makamınca söz konusu ülkede bu sözleşmeden yararlanacağı kabul olunan bir kişiye ait olduğu, aynı veya benzeri mallar için kullanıldığı iyi bilinen tanınmış bir markanın herhangi bir karışıklığa yol açabilecek bir şekilde yeniden reprodüksiyonunu, taklit edilmesini veya aslına yakın bir şekilde değiştirilmesini içeren bir markanın kullanılmasını gerek mevzuat izin verdiği takdirde re’sen gerekse ilgilinin isteği üzerine yasaklamayı ve tescilini reddetmeyi veya iptal etmeyi taahhüt ederler. Markanın elzem bir bölümünün tanınmış bir markanın reprodüksiyonundan oluşması veya bu tanınmış markayla karıştırılabilecek bir taklitten ibaret olması durumunda da, bu hükümler geçerli olacaktır. Böyle bir markanın iptalinin istenmesi için tescil tarihinden itibaren en az beş yıllık bir sürenin tanınması gerekecektir. Birlik ülkeleri, kullanmanın yasaklanması talebinin yapılması için gerekli süreyi tanıyabilirler. Kötü niyetli tescil edilen veya kullanılan markaların kullanımının yasaklanmasını veya iptalini istemek için süre tespit edilemeyeceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 10/04/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacı yana ait davaya mesnet markaların tanınmış marka statüsünde oldukları, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı….. Tır Gümrük Müdürlüğü’nün …… sayılı durdurma kararında, davalı ….. Teks.Hırdavat İnş.Paz.Dış Tic.Ltd.Şti. ihracatçı firma olarak gözükmekte olduğu eşyalar arasında, 173 adet “…..” marka eşofman takımının var olduğu, her ne kadar taklit ürünler bilirkişi heyeti tarafından incelenememiş ise de, herhangi bir üründe aynı zamanda tanınmış marka olan “…..” ibarelerinin bulunması halinde davacıya ait markalardan kaynaklanan hakların ihlal edildiğinden bahsedilebileceği, davalı tarafın….. Tır Gümrük Müdürlüğü’nün …… sayılı durdurma kararında ihracatçı firma olarak yer alması nedeniyle ilgili eşyaları ticari sahada kullanıma konu ettiğinin değerlendirilebileceği, bu halde davacıya ait tescilli tanınmış markaları ihtiva eden taklit ürün kullanımlarının davalı yan tarafından gerçekleştirildiğinin kabulünün gerekeceği, ancak ilgili tespit ve incelemelerin kati olarak gerçekleştirilebilmesi için, dosyaya dava konusu ürün numunelerinin tedarik edilmesinin gerektiği, bahse konu ürünlerin tedarik edilmesinin akabinde Mahkemece gerekli görülmesi halinde ek raporu tanzim edilebileceği belirtilmiştir.
…..Gümrük Müdürlüğünden dosyaya celbedilen ürün numuneleri de tetkik edilerek, bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 26/07/2019 havale tarihli ek raporda sonuç olarak, davacı yana ait davaya ….. markaların tanınmış marka statüsünde oldukları, dosya arasında heyetimize tevdi edilen ürünlerin orijinal ürünler olmadıkları, söz konusu kullanımlar ile davacı yana ait markasal haklara tecavüz edildiği, ilgili tecavüzlerden eşofman altı ve üstü ürünleri bakımından ancak ürünün imhası yolu ile giderilebileceği, heyetimizde bulunan sektör bilirkişinin bildirimleri ile tarafımızca inceleme konusu yapılmış olan alt üst eşofman takımının ortalama piyasa satış fiyatının 350,00 TL civarında olduğu, taklit ürünlerin piyasa değeri toplam 173 adet eşofman takımının yaklaşık değeri 60.550,00 TL olduğu, 173 adet alt-üst eşofman takımının yaklaşık değerinin 60.550,00 TL olmak ile birlikte dosya bakımından talep edilebilecek olan maddi tazminat miktarının bu miktar ile sınırlı olabileceği belirtilmiştir. Ürünlerin imha edilmeksizin markanın çıkarılması mümkün olmadığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalının davacı adına tescilli tanınmış marka taşıyan ürünleri ihracı için yükleme yaptığı, ancak gümrük idaresince yapılan kontrolde tespit edilip ihracatın durdurulduğu, davalının bu eyleminin davacının marka haklarına tecavüz teşkil ettiği anlaşılmıştır. Buna göre, tecavüzün tespiti veya men’ine ilişkin davanın kabulü ile, davalının davacı adına tescilli “…..” esas unsurlu markalardan doğan haklarına tecavüzün tespitine, menine, …..Tır Gümrük Müdürlüğü nezdinde davalı şirket adına işlem göre 15.03.2018 tarih ve ….. sayılı ihracat beyannamesi muhtevası 173 adet eşofman cinsi eşyaya el konularak imhasına, karar kesinleştiğinde numune olarak gönderilen eşyanında imha edilmek üzere Gümrük idaresine iadesine karar vermek gerekmiştir.
Davacının tazminat taleplerine gelince; gümrükte ele geçen mallar dışında davalının başkaca marka ihlalini oluşturan malı piyasaya sürdüğüne dair davacı tarafça herhangi bir iddia ileri sürülmemiştir. Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin son yıllardaki içtihatlarına göre, gümrükte ele geçen mallar piyasaya sürülmese dahi, davacı yararına maddi ve manevi tazminat takdiri gerekir. Zira, özellikle tanınmış bir markanın taklitlerinin yakalanmış olması, potansiyel satıcılarda ve alıcılarda başlı başına bir kuşku yaratacak, o markalı mallardan satın almayı düşünen kimseleri tedirgin edecektir. Bu durumun, yakın gelecekte bir satış kaybına yol açması kaçınılmazdır. Üstelik bu taklit malların sipariş edilmiş olması da, orjinal mallardan bir miktar siparişlerin yerine geçmiştir. (Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, S.512-513) Ancak, SMK 151/2 maddesi anlamında, zararın ve dolayısıyla tazminat miktarının tam olarak belirlenmesi mümkün değildir. Olayın özellikleri, ele geçen ürün miktarı, niteliği, ihlalin boyutları ve bu tür uyuşmazlıklar yönünden tazminatın caydırıcılık etkisi nazara alınarak TBK 50/2 maddesi uyarınca davacı yararına 10.000,00 TL maddi tazminat takdir edilerek, fazlaya dair maddi tazminat talebi reddedilmiştir. Davalının yukarıda değinilen eylemi aynı zamanda davacının markadan doğan manevi haklarını ihlal ettiğinden, tarafların ekonomik durumu ve ihlalin niteliğine göre, davacı yararına 2.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, Davalının, davacı adına tescilli “…..” esas unsurlu markalardan doğan haklarına tecavüzün tespitine, menine, ….. Tır Gümrük Müdürlüğü nezdinde davalı şirket adına işlem göre 15.03.2018 tarih ve ….. sayılı ihracat beyannamesi muhtevası 173 adet eşofman cinsi eşyaya el konularak imhasına, karar kesinleştiğinde numune olarak gönderilen eşyanında imha edilmek üzere Gümrük idaresine iadesine,
Toplam 10.000,00 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınarak hüküm özetinin bir gazete ile ilanına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 819,72 TL ilam harcından, 51,24 TL peşin ve 153,70 TL ıslah harcının mahsubu ile, 614,78 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili tarafından yapılan 87,14 TL dava ilk masrafı, 153,70 TL ıslah gideri, 250,60 TL tebligat-tezkere ve 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.591,44 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.05/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır