Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/165 E. 2019/169 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/165
KARAR NO : 2019/169

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref’i,
DAVA TARİHİ : 08/05/2017
KARAR TARİHİ : 09/05/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/05/2019
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin Belçika’da 1926 yılında…. adlı çikolata ustası tarafından kurulduğunu, bugün ise 84 ülkede 450’den fazla butik ve mağazaya sahip olduğunu, müvekkiline ait “….” markasının dünyanın dört bir yanında yaklaşık 150 ülkede tescilli olduğunu, Türkiye’de de başta 31.12.1984 tarih ve …. tescil numaralı “….” markası olmak üzere “….” ibareli pek çok tescilli markası bulunduğunu, davalı firmanın TPMK nezdinde ….. başvuru nolu “…. .+Şekil” markasının tescili için başvuruda bulunduğunu ve söz konusu marka tescil başvurusuna müvekkili tarafından itiraz edildiğini, davalının tescil başvurusunun kötü niyetli olduğunu, davalı tarafça piyasaya “….” markası altında taklit ürünlerin sürüldüğünü, davalının müvekkiline ait markayı birebir aynı şekilde taklit etmek suretiyle kullanmasının müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, müvekkilinin marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetinin tespitini, önlenmesini, giderilmesini ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili markasının “…. .”+kuğu şeklinden ve özel yazım stilinden oluştuğunu, davacı markasının ise “…. ” ve “…. ” ve at üzerindeki kadın resmi ve özel yazım stilinden oluştuğunu, her iki markaya bütünsel olarak bakıldığında birbirinden tamamen farklı olduğunun görüleceğini, her iki markada kullanılan şekiller ve yazım stillerinin farklı olduğunu, ayrıca davacının davaya dayanak yaptığı “….” ibaresinin davacının bulduğu veya oluşturduğu bir marka olmadığını, “….” ibaresinin bir efsane olan ….’dan geldiğini ve iddiaların yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın başta Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde açıldığı ve Mahkemece, 16/01/2018 tarih, …. Esas ve…. Karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verildiği ve dosyanın bu suretle Mahkememize intikal ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacı adına tescilli “….” markasından doğan haklara, davalının tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti, durdurulması, sonuçlarının ortadan kaldırılması ve bu bağlamda davalının “….” markasını, internet ortamı dahil her türlü tanıtım mecrasında kullanımının, üretmesinin, satmasının, ithal ve ihraç etmesinin yasaklanması taleplidir.
Marka kayıtları celbedildikten ve taraf vekillerince de deliller sunulduktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 17/01/2019 tarihli raporda sonuç olarak, davacı markasının TPMK nezdinde …. sayı ile tanınmış marka olarak kabul edildiği, aynı zamanda 19/06/2018 tarih ve…. sayılı Türk Patent YİDK kararı ile, davacı markasının yüksek ekonomik güç, yaygın reklam, yüksek bilinirlik kriterlerini taşıdığı, bu nedenlerle davacı markasının tanınmış marka olduğu ve bu durum göz önüne alındığında, davalı yanın kullanımını gerçekleştirdiği emtia grubu farklı olsa dahi, tanınmış markalara bahşedilen koruma düzeyi de göz önünde bulundurulduğunda, davalı yanın kullanımlarının davacı yana ait marka ile iltibas yaratacağı, ilgili kullanımların davacı yana ait markalara tecavüz teşkil eder mahiyette olduğu ve haksız rekabete sebebiyet verdiği yolunda görüş belirtilmiştir.
Buna göre, davacı adına tescilli “….” markası tanınmış marka olup, davalının herhangi bir hakkı bulunmadığı halde bu tanınmışlıktan istifade etmek için bu markayı farklı sınıfta da olsa ürünlerinde kullandığı, marka başvurusunun davacının itirazı nedeniyle YİDK tarafından reddedildiği anlaşılmakla, davalının eylemi davacının marka haklarına tecavüz ve aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğundan, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalının davacı adına tescilli “….” markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet ettiğinin tespitine, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına bu bağlamda davalının “….” markasını internet ortamı dahi hertürlü mecrada kullanmasını, …. markası ile ürün üretmesinin satmasını, ithal ve ihraç etmesinin yasaklanmasına, davalı tarafından bu şekilde üretilen,satılan, ithal edilen ürünlere ve ürün görsellerinin kullanıldığı her türlü belge ve tanıtım malzemelerine Türkiye sınırları içesirinde veya Gümrük ve Serbest Liman bölgeleri daha bulunduklarında heryerde el konularak imhasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 13,00 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 62,80 TL dava ilk masrafı, 260,70 TL ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 969,50 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraf vekillerine tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.09/05/2019

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır