Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/156 E. 2019/182 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ 2018/156 Esas, 2019/182 Karar No.

ESAS NO : 2018/156
KARAR NO : 2019/182

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 03/04/2018
KARAR TARİHİ : 16/05/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/06/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı adına …….. sayı ile tescilli “…….” ibareli markanın, müvekkilinin önceki tarihli …….. sayılı “…….” markasına benzer olduğunu, karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, davalı yanın müvekkilinin tanınmış markasından haksız yarar sağlamak amacıyla kötü niyetli olarak söz konusu markayı tescil ettirmiş olduğunu, davalı yanın ayrıca www……tr isimli alan adını kullandığını ve davalı fiillerinin müvekkilinin ticaret unvanı üzerindeki haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, davalı adına …….. sayı ile tescilli “…….” ibareli markanın, tescilli olduğu tüm sınıf ve emtialar yönünden hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini ve davalıya ait www……tr isimli alan adının iptalini talep ve dav etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili markasının davacı markasından daha önce tescil edildiğini, markalar arasında benzerlik bunulmadığını, ayrıca davacı markasının tanınmış marka statüsünde olmadığını ve davacının kötü niyetli olduğunu ve iddiaların yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına …….. sayı ile tescilli “…….” ibareli markanın, tescilli olduğu tüm sınıf ve emtialar yönünden hükümsüzlüğü, sicilden terkinini ve davalıya ait www……tr isimli alan adının iptali taleplidir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 12/03/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacının SMK 6/1 çerçevesinde hükümsüzlük talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davacının davalıdan önce tescil ettirdiği marka ile davalının markası arasında görünüş olarak iltibasa yol açacak derecede benzerlik bulunduğu, davalının markasındaki “…….” ibaresinin markaya ayırt edicilik niteliği kazandırmadığı, markanın ana unsurunun “…….” olduğu ve bu ibarenin de davacının “…….” ibaresi ile çok büyük oranda yazılışı, okunuş ve fonetik yönünden benzerlik taşıdığı, markaların işaretsel benzerliği tek başına hükümsüzlük için yeterli olmadığından, mal ve hizmet sınıfları açısından da benzerliğin söz konusu olmasının gerektiği, malların benzer olup olmadığının değerlendirilmesinde mal ve hizmet sınıfları alanında sektör bilirkişisinin de değerlendirmesi şart olduğundan, dosyaya sektör bilirkişi de eklendikten sonra mal ve hizmet sınıfları yönünden benzerlik değerlendirmesinin yapılabileceği, davacının SMK 6/3 çerçevesinde hükümsüzlük talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise, davacının bu hükümsüzlük gerekçesinin değerlendirilebilmesi için davacı ticaret unvanının tesciline ilişkin veya ilk kullanımına ilişkin ilgili ülke sicil kayıtlarını veya belgelerini, iştigal alanına ilişkin ilgili sicil kayıtlarının ve ayrıca ticaret unvanını Türkiye’de de fiiline kullandığına ilişkin delilleri ibraz etmesi gerektiği, davacının SMK 6/5 çerçevesinde hükümsüzlük talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise, dosyada davacının markasının tanınmış marka olduğuna, toplumun ilgili kesiminde tanınırlığına, Türkiye’de kullanıldığına, reklamının yapıldığına ilişkin yeterli delil, karar veya belge bulunmadığı, davacının bu hususa ilişkin varsa başkaca delillerinin sunması ve dosyaya sektör bilirkişisi de eklendikten sonra tanınmış iddiasına dayalı hükümsüzlük talebinin değerlendirilebileceği, davacının SMK 6/9 çerçevesinde hükümsüzlük talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davalının ortağı olduğu şirketler ile adına kayıtlı firmaların ticaret sicil müdürlüğünden celbi halinde davacının iştigal alanı itibariyle davacı markasından haberdar olup olamayacağının ve TTK 18/3 çerçevesinde kötüniyetli davranıp davranmadığının tespitinin mümkün olabileceği, davavalıya ait vvww……tr alan adının iptali talebinin mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, sonraki tarihli tescil başvurusu yapılan davalı markası ile önceki tarihli davacı markası arasında hitap ettiği tüketici kitlesine göre iltibas tehlikesi bulunduğu, davacı tarafça ibraz edilen delil ve belgelere göre, davacı markasının hemen hemen dünyanın bütün ülkelerinde tescilli olup, önemli ölçüde reklam ve tanıtımının yapıldığı ve bu haliyle Türkiye’de de tanınmış marka olarak kabulünün gerektiği, davacının ticari unvanının da aynı kelimelerden (…….) olduğu, davalının bu markanın tanınmışlığından yararlanmak için kötü niyetli olarak aynı şekilde adına tescil yaptırdığı, bu haliyle markanın tescilli olduğu tüm emtialar yönünden SMK 6 maddesi anlamında hükümsüzlük koşullarının oluştuğu anlaşılmakla hükümsüzlüğüne, keza alan adının da davacının ticari unvanı ve markası ile aynı olması karşısında, davavalıya ait vvww……tr isimli alan adının da iptaline karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli …….. tescil başvuru nolu markanın tescilli olduğu tüm sınıf ve emtialar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalı adına olan” www……tr ” alan adının iptaline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 8,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

4-Davacı tarafından yapılan 71,80 TL dava ilk masrafı, 147,00 TL tebligat-tezkere ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 918,80 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Davacı vekili ile davalının yüzüne karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.16/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır