Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/150 E. 2019/237 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/99
KARAR NO : 2019/246

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
KARŞI DAVA : Markanın İptali, Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 27/02/2018
KARŞI DAVA TARİHİ : 28/03/2018
KARAR TARİHİ : 27/06/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/07/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekilinin Türkiye’nin en büyük mobilya markaları tarafından kurulmuş, mobilya sanayisinin gelişmesi ve işbirliğini amaçlayan bir dernek olduğunu, bu amaçlar için uluslararası çapta en büyük mobilya fuarlarını düzenlediklerini, müvekkili adına Türk Patent nezdinde ….tescil numaralı markaların tescilli olduğunu, davalının ana faaliyet konusunun ise fuarcılık faaliyetleri olduğunu, müvekkilleri ile davalı arasında 2016 ve 2017 yılları arasında düzenlenecek … Fuarı İşbirliği Sözleşmesinin 12.02.2015 tarihinde imzalandığını, sözleşmenin 2. maddesi ile fuar markasının müvekkilleri adına tescilli “İsmob İstanbul Mobilya Fuarı” olarak belirlendiğini, ancak davalı şirketin kötü niyetli olarak, müvekkili ile akdetmiş olduğu sözleşme hükümlerini de ihlal ederek müvekkili dernek adına Türk Patent nezdinde tescilli markalarla iltibas yaratacak markaları adına tescil ettirdiğini, müvekkili markaları ile davalı adına tescil edilmiş olan markaların aynı türdeki mal ve hizmetlerle ilgili olması nedeni ile halk ve hitap ettiği teşebbüsler nazarında aynı marka hissini uyandıracağını, davalı şirketin markalarının, müvekkillerinin markalarından tek farkının ilgili markaların sonuna eklenmiş “…” kelimesi olduğunu, sözcüklerin sonuna eklenen “….” ibaresi ile markanın özgün ve ayırt edici hale gelmediğini, davalı adına tescilli “…” markası incelendiğinde, müvekkilleri adına tescilli “…. .” markasındaki “…” ibaresinin İngilizce karşılığının kullanıldığını ancak müvekkilleri adına tescilli marka ile aynı olduğunu ve iltibas yarattığını iddia ederek, davalı adına tescill…. numaralı “…”, … numaralı “ismob İstanbul furniture fair …”, ….numaralı ….” ve ….numaralı “….” markasının tescilli olduğu 35. Sınıflar bakımından hükümsüzlüğünü ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile, müvekkilinin TOBB tarafından yayımlanmış olan Yurt İçinde Fuar Düzenlenmesine İlişkin Usul ve Esaslara göre faaliyetini sürdüren bir numaralı yetki belgesine sahip bir fuarcılık şirketi olduğunu, davacının ise aynı mevzuata göre fuar düzenleme yetkisi olmayan bir tüzel kişi dernek olduğunu, müvekkili adına tescilli markaların Türk Patent’e başvuru tarihlerine bakıldığında, taraflar arasında imzalanan sözleşmeden çok daha önce olduğunun görüleceğini, sözleşmeye herhangi bir aykırılık bulunmadığını, aykırılık olsa dahi marka hükümsüzlüğünü gerektiren bir sebep olmadığını, müvekkili adına tescil edilmiş olan markalardaki ayırt edici unsurun “….” isim ve logosu olduğunu, dava konusu müvekkilinin tescilli markalarında …. isim ve logosu dışındaki ibarelerin açıklayıcı olarak kullanıldığını, fuar konusunu ve yerini belirten ifadelere yer vermesinin doğal olduğunu iddia ederek, asıl davanın reddini ve davacı/karşı davalı adına tescilli ….numaralı markaların iptalini/hükümsüzlüğünü talep ve karşı dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Asıl ve karşı davanın konusunun, taraflar adına tescilli markaların hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve marka tescil kayıtları ile resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 28/5/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak, davalı/karşı davacı yana ait “….+şekil” ibareli ve … tescil numaralı, “….+şekil” ibareli ve ….tescil numaralı, “…+şekil” ibareli ve ….tescil numaralı ve “….+şekil” ibareli ve …. tescil numaralı markaların hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, karşı dava bakımından ise davacı/karşı davalı yana ait markaların hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı belirtilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlayacağı belirtilmiştir.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
Yukarıda değinilen yasa hükümleri, dosya kapsamı, deliller ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu davalı/karşı davacı yana ait “….+şekil” ibareli ve …. tescil numaralı, “….+şekil” ibareli ve …tescil numaralı, “ ….+şekil” ibareli ve… tescil numaralı ve “….+şekil” ibareli ve … tescil numaralı markaların davacı adına önceki tarihli tescilli markalar ile bilgilenmiş tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer oldukları, aynı sınıflarda tescilli oldukları anlaşılmakla, asıl davanın kabulüne, davalı adına tescilli dava konusu markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar vermek gerekmiştir. İlgili bültende kurumca ilan yapılacağından, ayrıca ilana karar verilmemiştir. Karşı dava yönünden ise, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, markanın bizzat sahibi tarafından kullanılması mümkün olduğu gibi, marka sahibinin yetkilendireceği üçüncü kişiler tarafından da kullanılması mümkün olduğundan ve davasının yasal dayanığı bulunmadığından, karşı davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN :
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli … tescil başvuru nolu markaların hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 8,50 TL bakiye karar harcının davalı-k.davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalı-k.davacıdan alınarak, davacı-k.davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 71,80 TL dava ilk masrafı, 195,00 TL tebligat-tezkere ve 1.050,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.316,80 TL yargılama giderinin, davalı-k.davacıdan alınarak, davacı-k.davalıya verilmesine,
B-KARŞI DAVA YÖNÜNDEN :
1-Davalı karşı davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 8,50 TL bakiye karar harcının davalı-k.davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalı-k.davacıdan alınarak, davacı-k.davalıya verilmesine,
4-Davalı-k.davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
C-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
D-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.27/06/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır