Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/146 E. 2019/97 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/146
KARAR NO : 2019/97

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 21/03/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/04/2019
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 1995 yılında kardiyoloji, çocuk kardiyolojisi ve kalp cerrahisi başta olmak üzere tıp bilimi ve toplum sağlığı ile ilgili her alanda araştırma, eğitim ve geliştirme faaliyetlerinde bulunmak üzere kurulmuş gönüllü bir kuruluş olduğunu, müvekkilinin TPMK nezdinde tescilli “……”, “kalp sağlığı çocukluktan başlar”, “……”, ”……..” ve “…….” markalarının sahibi olduğunu, davalının ……. adresinde müvekkili vakfa ait “……” markasını kullandığını, müvekkilinin davalı şirketle herhangi bir ilişkisi bulunmadığı gibi markanın bu şirket tarafından kullanımına da muvafakati bulunmadığını ve davalı yanın bu kullanımının müvekkili haklarına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, davalının davacının……. sayılı “…… “ markasından doğan haklarına tecavüz teşkil edip etmediğinin tespitini, markaya tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulmasın ve ortadan kaldırılmasını, davalıya ait …… adresinde yer alan marka kullanımına son verilmesini ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, iş bu davaya ilişkin dilekçenin taraflarına tebliğ edildiği tarihin hemen ertesi günü, müvekkili hastanenin web sitesinden “……” ibaresinin çıkartıldığını, dolayısıyla davacının dava dilekçesinde talep ettiği “tecavüz eden fiillerin durdurulması ve ortadan kaldırılması” talebi konusuz kalmış olduğunu, 6769 sayılı yasa gereğince bir markanın, dürüstçe ve hayatın olağan akışı içerisinde hizmetin türüne ve kalitesine ilişkin olarak açıklama şeklinde kullanılanmasına yasal engel olmadığını, yasa ile bu konuda istisna tanındığını ve ayrıca davacı tarafça istenilen manevi tazminatın bir dayanağı bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, markaya tecavüzün tespiti, men’i ve manevi tazminata ilişkindir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan,……. sayılı “……” markasının 41 ve 44 sınıfta 05/02/2017 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 10/12/2018 tarihli raporda sonuç olarak, davacının……. sayılı “……” markasının güncel olarak www……com adlı web sitesinde yer almadığı, kullanılıcılarca web sayfalarının arşivlenmiş sürümlerine ulaşma olanağı sağlayan ……. adresinde yapılan sorguda, söz konusu internet sitesine ait 14/11/2009-22/08/2018 tarihleri arasını kapsayan 45 farklı sürümünün incelendiğini, davalının yapılan sorgulamasında, web sitesinde markanın 23/03/2018 tarihi dahil olmak üzere öncesindeki tüm sürümlerinde yer aldığı, ancak 23/03/2018 tarihinden sonraki sürümlerin tamamında bu ibarenin web sitesinden kaldırılmasından kaynaklı rastlanmadığı, markaya tecavüzün tespiti hususunun uzmanlık alanı dışında kalması nedeniyle bu hususla ilgili bir yorum yapılamadığı yolunda görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
Buna göre, ……. sayılı “……” markasının 41 ve 44 sınıfta 05/02/2017 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile davacı adına tescilli olduğu, öncesinde davalı tarafça işletilen hastanenin web sitesinde slogan şeklinde yazılmış olup, davacı tarafça uyuşmazlık çıkarılması üzerine 23/03/2018 tarihinde web sitesinden kaldırıldığı ve eldeki davanın 27/03/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı adına tescilli olan marka “……” şeklindedir. SMK’nın 7/5-b maddesi uyarınca, marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının “…..” şeklinde kullanılmasını engelleyemez. Olayımızda da, davalı işletmekte olduğu hastanenin web sitesinde hizmetinin kalitesini belirtmek için bu ibareyi kısa süreliğine kullanmış olup, yukarıda değinilen SMK 7/5-b maddesi kapsamında olduğunun kabulü ile, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 170,78 TL peşin harçtan, 44,40 TL ilam harcın mahsubu ile, 126,38 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Talep halinde kararın taraf vekillerine tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.21/03/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır