Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/141 E. 2019/208 K. 13.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
1. FİKRİ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/141
KARAR NO : 2019/208

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 26/03/2018
KARAR TARİHİ : 13/06/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/06/2019
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin ticaret hayatına başladığı 1995 yılından bu yana kuyumculuk sektöründe faaliyet gösterdiğini ve müvekkilinin “…. …” markasını farklı zaman aralıklarında ve farklı şekillerde tescil ettirdiğini, markasını meşhur ve maruf hale getirmek için uzun zamandan bu yan yatırım yaptığını, yazılı ve görsel basında yer alan reklamların yanı sıra katıldığı fuar ve organizasyonlar ile de markasını halkın büyük bir kesimine tanıttığını, ancak Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde davalı adına kayıtlı …. tescil numaralı “….kuyumculuk” ve ….tescil numaralı “…. kuyumculuk” markalarının kötü niyetli olarak tescil edilmiş olduğunu, ayırt edici niteliklere haiz olmadıklarını ve müvekkili şirketin “…” markası üzerinde öncelikli hak sahibi olduğunu iddia ederek, davalı adına …. sayı ile tescilli “….kuyumculuk” ibareli ve ….sayı ile tescilli “…. kuyumculuk” ibareli markalarının hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini, aksi halde müvekkilinin “…” ibaresi üzerinde bilinirliğinden ve öncelikli gerçek hak sahibi olmasından dolayı hak sahibi olduğunun tespitini, tüm kuyumculuk hizmetleri yönünden hak sahipliğinin ve kullanımına dair meşruluğunun yargı kararı ile tesisi ile hükümsüzlüğü talep edilen marka üzerinde müvekkiline kullanım hakkı verilmesini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin 2017 yılında aldığı tescillerle adını duyurduğunu, uzun yılardır kuyumculuk sektöründe faaliyet gösterdiğini, dava konusu markaların müvekkiline ait olduğunu, davacının bu markaları izinsiz olarak kullanıldığını, bu nedenle davacıya ihtarname gönderdiklerini ve davacı aleyhinde İstanbul …. FSHHM’nin ….D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını ve davacının iltibasının tespit edildiğini, davacı şirketin kuruluş tarihinin 10/11/2017 olduğunu, müvekkilinin kuruluşunun ise daha eski olduğunu, ….’in müvekkili şirketten hisselerini vererek ayrıldığını ve marka haklarını müvekkiline devrettiğini ve müvekkiline ait marrkaların ayırt edicilik taşığıdını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına …. sayı ile tescilli “….kuyumculuk” ibareli ve ….sayı ile tescilli “…. kuyumculuk” ibareli markalarının hükümsüzlüğü, sicilden terkini, aksi halde davacının “…” ibaresi üzerinde bilinirliğinden ve öncelikli gerçek hak sahibi olmasından dolayı hak sahibi olduğunun tespiti, tüm kuyumculuk hizmetleri yönünden hak sahipliğinin ve kullanımına dair meşruluğunun yargı kararı ile tesisi ile hükümsüzlüğü talep edilen marka üzerinde davacıya kullanım hakkı tanınması ile verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …. sayılı “… ” ibareli markanın … sınıfta, ….sayılı “…” ibareli markanın aynı sınıfta, … sayılı “…. ” ibareli markanın aynı sınıfta, “…sayılı “….” ibareli markanın …. ve …. sınıfta davacı adına tescilli olduğu, …. sayılı “… KUYUMCULUK” ibareli markanın …. ve…. sınıfta 02/09/2016 tarihinden itibaren, ….sayılı “….KUYUMCULUK” ibareli markanın 14 sınıfta 17/10/2016 tarihinden itibaren 10’ar yıl süre ile davalı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 07/02/2019 tarihli raporda sonuç olarak, davacının “…” ibaresi üzerinde önceye dayalı bir hak sahibi olmadığı, davalı markalarının ayırt edicilik taşıdığı, davalı tescillerinde kötü niyetten bahsedilemeyeceği ve dolayısıyla …. sayılı “….kuyumculuk” ve ….sayılı “…. kuyumculuk” markalarının hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraf şirketlerin sicil kayıtlarına göre, davacının “…” kelimesinin ticaret unvanında kullanma tarihinin davalıya göre daha sonra olduğu ve dolayısyıla ticaret unvanı açısından davacının bir kullanım önceliği bulunmadığı, davacının delil olarak dayandığı belgelerdeki haberlerin davalının marka tescil başvurularından sonra olduğu, diğer delillerin ise tarih taşımadığı, davalı tescillerinin davacıdan önce olduğu, dolayısıyla davacının üstün hak sahibi olduğu iddiasını da ispatlayamadığı, yine davalı markalarını oluşturan “….kuyumculuk” ve “…. kuyumculuk” ibarelerinin tescilli oldukları sınıflar yönünden SMK 5 madde kapsamında sayılan ibarelerden olmayıp, ayırt edicilik niteliğini taşıdığı, davacı markalarının tanınmış marka olmadığı, davalının rekabete aykırılık teşkil eden tekel mahiyetinde marka oluşturma, tuzak marka, yedek marka gibi eylemlerde bulunduğu hususunun ispatlanamadığı ve dolayısıyla davalının marka tescillerinin kötü niyetli olduğu iddiasınnı da ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 8,50 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.13/06/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır