Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/137 E. 2019/123 K. 02.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/137
KARAR NO : 2019/123

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2018
KARAR TARİHİ : 02/04/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/04/2019
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili firmanın Türkiye’de 316 adet tescilli, yurtdışında ise 2.100’ün üzerinde markası oldğunu, müvekkilinin 2014 yılında ülkemizde en fazla uluslararası marka başvurusu yapan firma olarak TPE tarafından ödüllendirildiğini, müvekkilinin onlarca markasından biri olan ve aynı zamanda ticaret unvanının esas unsuru olan “…” ibaresini de TPE’de tescil ettirmiş olduğunu, müvekkilinin başlıca markalarının “…”, “….”, “….” ve “….” markaları olduğunu, ancak hal böyle iken davalıya ait …. sayılı “….” ibareli marka ile müvekkiline ait markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalı markasının müvekkili markası ile iltibas yarattığını, hem müvekkiline ait markanın, hem de davalıya ait markanın esas unsurunun “….” ibaresi olduğunu ve davalı markasına eklenen “…” ve “….” ibarelerinin markaya ayırt edicilik kazandırmadığını iddia ederek, davalı adına …. sayı ile tescilli “…” ibareli markanın 03, 05 ve 32. sınıflar bakımından tüm etialar yönünden, 35. sınıfta ise kısmen hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini, davalı unvanından “…” ibaresinin terkinini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, …. kelimesinin davacı firma aleyhine iltibas oluşturmadığını, Türkçe karşılığı olarak dünya anlamına gelen …. kelimesinin, dünyanın her yerinde ve her sektörde çokça kullanılan bir kelime olduğunu, dava konusu olan ve müvekkili firmanın unvanı içinde geçen …. kelimesinin, davacının markasında bulunan …. kelime ile ne şekil, ne renk, ne punto ve ne de bir başka özellik yönünden benzer olmadığını ve tarafların faaliyet gösterdikleri alanda …. kelimesinin hiçbir özel anlamı ve değeri olmayan, alelade basit bir kelime olduğunu, taraf markalarının ve ticaret unvanlarının iltibas yaratıp yaratmadığı hususunun markaların bütün halinde değerlendirilmesi halinde mümkün olabileceğini ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına … sayı ile tescilli “ …. ” ibareli markanın, müvekkili adına tescilli ve esas unsuru “….” ibareli markalar ile benzer olduğu ve iltibas oluşturduğundan bahisle, söz konusu markanın 03, 05 ve 32. sınıflar bakımından tüm etialar yönünden, 35. sınıfta ise kısmen hükümsüzlüğü, sicilden terkini, davalı unvanından “….” ibaresinin terkini ve hükmün ilanı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ….sayılı ” …. ” ibareli markanın, 03, 05, 32 ve 35 sınıfta 08/12/2016 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına, … sayılı “…. + Şekil” ibareli markanın, 05 ve 10 sınıfta 20/09/2007 tarihinden itibaren, ….sayılı aynı ibareli markanın, 05, 10, 35, 36, 39 ve 44 sınıfta 23/09/2009 tarihinden itibaren, … sayılı aynı ibareli markanın 35 sınıfta 01/12/2011 tarihinden itibaren, …. sayılı “…. .” ibareli markanın, 05, 10, 35 ve 44 sınıfta 16/08/2010 tarihinden itibaren, …. sayılı aynı ibareli markanın 35 sınıfta 02/11/2011 tarihinden itibaren ve “….” esas unsurlu daha birçok markanın davacı adına 10’ar yıl müddetle tescilli olduğu ve süresi bitenlerin ise süresinde yenilendiği anlaşılmıştır.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 25/01/2019 tarihli raporda sonuç olarak, taraf markaları arasında iltibas ihtimali olmadığı, tüketici nezdinde bu iki markanın karıştırılma ihtimali yaratmayacağı ve davalının tescilli markasının hükümsüzlüğü ve ticaret unvanının terkini için gerekli koşulların oluşmadığı yolunda görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, “….” kelimesinin İngilizce dünya anlamında olup, dilimizde de yaygın olarak kullanılan ve pek çok üründe yer bulan bir kelime olduğu, tek başına markasal bir özellik taşımadığı, birlikte kullanıldığı kelimenin yanında ek özellik taşıdığı, her iki marka ve ticaret unvanı arasında ayırt edici özelliği bulunmayan …. kelimesi dışında herhangi bir benzerlik bulunmadığı, her iki markanın özellikle tüketicilerinin belirli bir sektöre yönelen dikkati yüksek kişiler olduğu düşünüldüğünde, karıştırılma ihtimali bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 8,50 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Talep halinde kararın taraf vekillerine tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.02/04/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır