Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/118 E. 2018/368 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/118
KARAR NO : 2018/368

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 07/03/2018
KARAR TARİHİ : 29/11/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/12/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; müvekkiline ait önceki tarihli 10 numara markaları dikkate alındığnıda davalı tarafa ait benzer nitelikte olan …döner, ….döner şekil ,…. döner, … döner kalitenin adı markalarının hükümsüzlüğüne, kayıtlardan terkinine , yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı karşı davacı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle; markaların farklı olduğunu, ayrıca müvekkilinin piyasada tanınmış hale geldiğini, markayı ayırt edicilik kazandırdığını, asıl davanın reddi ile karşı dava olarak …. ve …. sayılı markaların hükümsüzlüğünü yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, davacıya ait tescilli …. esas unsurlu markalar dikkate alındığında davalı tarafa ait tescilli …. döner, ….döner şekil, ….döner, …. döner kalitenin adı davacı markaları ile benzer olup olmadığı, karşı dava ise, davacıya ait …. , … sayılı markanın hükümsüzlüğü taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ….sayılı “…. döner + Şekil” ibareli markanın, 29 ve 43. Sınıflarda 06/09/2016 tarihinden itibaren, “….+ Şekil” ibareli markanın 29. Sınıfta 26/11/2015 tarihinden itibaren, “…. + Şekil” ibareli markanın 29, 35 ve 43. Sınıflarda 09/09/2016 tarihinden itibaren, “…+ Şekil” ibareli markanın 03/07/2012 tarihinden itibaren 10’ar yıl müddetle davalı adına, …. sayılı “…” ibareli markanın 43. Sınıfta 27/10/2004 tarihinden itibaren, …. sayılı “…. + Şekil” ibareli markanın 43. Sınıfta 08/11/2016 tarihinden itibaren, ….sayılı “… ….” ibareli markanın aynı sınıfta 18/03/2015 tarihinden itibaren, “….” ibareli markanın aynı sınıfta 18/03/2015 tarihinden itibaren, “…. ….” ibareli markanın aynı sınıfta 18/03/2015 tarihinden itibaren, “….” ibareli markanın aynı sınıfta 24/07/2015 tarihinden itibaren 10’ar yıl müddetle davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen marka kayıtları, tarafların sunmuş olduğu deliller,dikkate alındığında dava ; markaya yönelik benzerlik nedeniyle hükümsüzlüğe ilişkin olup 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 4. maddesi marka bir teşebbüsün mallarının ve hizmetlerinin diğer teşebbüsün mallarından ve hizmetlerinden ayırt edilmesinin sağlanması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartı ile kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler harfler ,sayılar sesler ve malların veya ambalajların biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir. 5 maddede marka tescilinin mutlak red nedenleri sayılmış, ç bendinde aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler ile ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış, marka ile aynı veya ayırt edilemeycek kadar benzer işaretler marka olarak tescil edilmez, 6. Madde de tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı veya benzerliği kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali dahil karşıtırılma ihtimali varsa itiraz üzerinde başvuru red edilir”. hükmü düzenlenmiştir.
Karıştırma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Başka bir anlatım ile halkın söz konusu mal ve hizmetleri aynı ya da bağlantılı işletmelerden geldiğini düşünme tehlikesidir. Hem markanın hem de mal veya hizmetlerin aynı olması durumunda marka hakkının ihlali söz konusu olmaktadır. Karıştırma ihtimalinden söz edilebilmesi için öncelikle tescil başvurusuna konu veya tescil edilmiş marka ile daha önce tescil edilmiş ve tescil başvurusu yapılmış markanın kapsadığı hizmetlerin aynı ya da benzer olması gerekmektedir. Eğer bu mal ve hizmetler aynı ya da benzer ise bu kez markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenecektir. Karıştırma ihtimali hem marka, hemde sınıf bakımından benzerlik gerektirdiğinden iki markanın tescil edildikleri, tescil başvurusunda bulunulduğu ya da kullanıldığı mal ve sınıfların ne kadar birbirine benzer ise karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmaması için markaların da o oranda birbirinden farklı olması gerekecektir. Markalar arasında sözcük, harf karakteri, şekil, grafik gibi renk unsurlarında hiçbir fark yok ise markalar arasında ayniyetten söz edilir. Eğer bu unsurlardan birinde küçük fark var ise benzer markalardan söz edilir. Markalar arasında karıştırma ihtimali incelenirken her bir unsura göre değil bir bütün olarak iki markanın bıraktığı genel global izlenimin markanın bütünüyle bıraktığı etki dikkate alınır.
AB Adalet Mahkemesi (CJEU ) uygulamalarında karıştırma ihtimalinin belirlenmesinde bir takım ilkeler mevcuttur. Uygulamalara göre karıştırma ihtimali ilgili tüm faktörler dikkate alınmak suretiyle marka veya işaretler birer bütün olarak değerlendirilmeli bu değerlendirme yapılırken uyuşmazlık konusu mal veya hizmetin talep edebilecek durumdaki ortalama tüketici gözü ile bakılmalı ortalama tüketicinin detayları incelemeden markayı bir bütün olarak algılayacağı gözönünde bulundurulmalı markadaki ayırt edici ve egemen unsurların bıraktığı genel intibaya göre görsel ve işitsel ve kavramsal anlamda karıştırma ihtimali bulunup bulunmadığı tartışılmalıdır.
Markalar arasında daha az derecedeki benzerlik mal veya hizmetler arasında daha çok benzerlik ile dengelenebilir. Bunun tersi de mümkündür. Ayrıca eğer önceki markanın ayırt ediciliği kendiliğinden çok yüksek ise veya kullanım sonucunda yüksek ayırt edicilik sağlanmış ise karıştırılma ihtimali de çok yüksek olacaktır. Salt çağrıştırma ihtimalinin varlığı karıştırma ihtimalini de mevcut olduğunun kabulü için yeterli değildir. Önceki markanın tanınmışlığı da tek başına karıştırılma ihtimalinin varlığı için yeterli değildir. Eğer her iki marka arasında çağrıştırma ,tüketicide bu markayı taşıyan ürünlerin aynı ya da ekonomik olarak bağlantılı işletmelerden kaynaklandığı yolunda bir kanaate yol açacak nitelikte ise, bu durumda karıştırma ihtimalinin bulunduğu düşünülmelidir. Markalar arasında görsel , işitsel,kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı her iki markanın asli ve tali unsurları ile birlikte bütünü itibariyle bıraktığı izlenimler bakımından benzerlik olup olmadığı çağrıştırma söz konusu olup olmadığı, markaların ait oldukları mal veya hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin eğitim ve toplumsal durumu, markaların tescilli oldukları malın ya da hizmetin değeri , buna bağlı olarak alıcının mal almaya gittiğinde harcadığı zaman kriterleri dikkate alınarak ortalama düzeydeki tüketici gözü ile karıştırma ihtimali mevcut olup olmadığı tespit edilecektir.
Asıl dava yönünden somut olayda, davaya konu davacı adına tescilli …. markasının 2004 yılından beri tescilli olduğu, …. tescil numaralı (….),
…. tescil numaralı (…. 10 şekil), …. tescil numaralı (….şekil) ….tescil numaralı (…. şekil) …. tescil numaralı (…. şekil) … tescil numaralı (….) şeklinde tescil edildiği ve söz konusu şirketin gelen tescil kayıtlarında, 26/11/1997 tarihinde kurulduğu sabit olup, söz konusu markanın ve kullanımının davalıdan daha önce olduğu, davalının firma sicil kayıtlarından 01/10/2015 tarihinde şirketin kurulduğu ve marka başvuruları ve tescil numaralarının da ilk defa 2012 yılından itibaren tescile başvurulduğu anlaşılmıştır. Davalı adına tescilli olan…. numaralı “….” döner,…. numaralı “…. şekil”, …. numaralı “….”, … numaralı “….” ibareli markalar arasında benzerlik olduğu her iki şirketin aynı iş kolunda faaliyet göstermesi, her iki ibarenin fonetik benzerliği açısından ayırt edici karakterini zedeleyebileceği ve tüketicilerin karşısında iltibasa yol açabileceği kanaatine varılmış olup davalı tarafın markanın esas unsuru olan …. ibaresini kullanmak suretiyle ürettiği diğer kelimeler bir bütün halinde bakıldığında davacı markasının tanınmışlığından yararlanmaya yönelik ayırt edicilik sağlamayan ortalama tüketici nezlinde seri marka imajı yaratan bir kullanım olup markaların aynı işletmeden gelen benzer marka imajı uyandırdığından karıştırılma ve benzetme ihtimali söz konusu olup sınıfsal olarakta davalı markalarının davacı markası sınıfı kapsamında kaldığından davalı markalarının hükümsüzlüğüne kayıtlardan terkinine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Karşı dava yönünden ise, karşı davacı vekili, söz konusu markanın ….sadece ticari hayatta değil günlük hayatta da herkesin kullandığını, münhasıran veya esas unsur olarak marka olamayacak kelimeler kapsamında olduğunu, tek kişinin kullanımına bırakılamayacağını iddia ederek, müvekkil markalarının hükümsüzlüğünü talep etmiştir. Söz konusu marka ve kullanım şekli incelendiğinde, …. ibaresi 6769 Sayılı Kanunun 5/1-c maddesine göre, bu ibare tescilli olduğu mal ve hizmet sınıfı için doğrudan karakteristik özellik taşıdığı, marka olma vasfını haiz ayırt edici bir ibare olduğu dikkate alındığında, karşı dava yönünden hükümsüzlük talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle
ASIL DAVA YÖNÜNDEN :
1-Asıl davanın kabulüne,
2-Davalı adına kayıtlı ….numaralı “….” , …. numaralı “… şekil”, … “….”, …. numaralı “….” markalarının HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve sicilden TERKİNİNE,
3- Kararın tirajı yüksek 3 gazeden birinde ilanen duyurulmasına,
5-Peşin alınan harcın yeterliliğine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.145,00 TL vekalet ücretinin, davalı-k.davacıdan alınarak davacı-k.davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 77,00 TL dava ilk masarfı ve 150,00 TL tebligat-tezkere masrafı olmak üzere toplam 227,00 TL yargılama giderinin, davalı-k.davacıdan alınarak davacı-k.davalıya verilmesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
4-Gider Avansından kalan miktarın 6100 Sayılı yasanın 333 maddesine göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN :
1-Karşı davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 275,00 TL karşı dava harcından, 35,90 TL ilam harcının mahsubu ile, 239,10 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davalı-k.davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.145,00 TL vekalet ücretinin, davalı-k.davacıdan alınarak davacı-k.davalıya verilmesine,
4-Davalı-k.davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren ilgili hukuk dairesinde 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar, açıkça okunup anlatıldı.29/11/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır