Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/107 E. 2020/175 K. 09.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/107 Esas
KARAR NO : 2020/175

DAVA : Tasarım Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 02/03/2018

– BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ 2018/362 ESAS, 2019/44 KARAR SAYILI DOSYADA –

DAVA : Tasarıma Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Tazminat

DAVA TARİHİ : 10/08/2018

KARAR TARİHİ : 09/09/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarım Hükümsüzlüğü ve Tecavüz Tespiti davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ANA DOSYA DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı müvekkilinin 1987 yılında ……. Tekstil adı altında aile şirketi olarak kurulmuş olup, kuruluşundan itibaren kendi üretimini ve satışını yapmakta ve daima piyasanın içerisinde yer alarak müşteri memnuniyeti odaklı sürekli büyüme ve gelişmeyi hedef alıp ürünler yüksek kalite ve standartlarda üretim yapmakta olduğunu, davalı tarafın, davacı müvekkilin üretimini gerçekleştirdiği fabrikasında, ticaret hayatın kurallarına ve yasaya uygun bir şekilde imal ettiği tasarımları bulunduğu halde, davacı müvekkiline karşı, kendilerine ait dava konusu …… sıra sayılı tasarıma tecavüz iddialarıyla delil tespiti davası ikame ettiğini, söz konusu davanın, Bursa ……. Sulh Hukuk Mahkemesinin …… D.Iş. Sayılı dosyası tahtında işlem görmekte olduğunu, davalı tarafın kötü niyetli ve hukuka aykırı şekilde tescil ettirdiği …… sayılı tasarımı ile davacı şirketi bu tür hukuki işlemlerle rahatsız etmesi ve ticari itibarını zedelemesi sebebiyle, huzurdaki davayı ikame ederek, davalı taraf adına tescilli, ……. numaralı tasarımının 6769 sayılı SMK.’nun ilgili maddelerine istinaden hükümsüz kılınmasını talep etmek zorunluluğumuz hasıl olduğunu, müvekkilinin, davalı yana ait 27.09.2017 tescil tarihli ve …… sıra sayılı tasarıma konu ürünlerin genel görünümleri itibariyle birebir aynıları, işbu tasarımın başvuru tarihinden çok önce kamuya sunulduğunu, bu nedenlerle, davalı tarafa ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik kriterine haiz olmadığını, davalı adına 27.09.2017 tarih ve …… tescil numarası ile tescil edilen desen isimli tasarımlarının sicilden terkin edilerek hükümsüzlüklerine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini ve dava etmiştir.
ANA DOSYA CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin tasarıma önem veren, kendi sektöründe tanınmış, AR-GE depertmanı vasıtasıyla sürekli yeni tasarımlar geliştiren, kendi geliştirdiği bu tasarımların üretimlerini ise gerek Çin’de gerekse dünyanın maliyet açısından uygun diğer ülkelerinde ürettirerek rekabet üstünlüğü sağlamaya çalışan bir şirket olduğunu, davaya konu, müvekkili şirketin ……. sınıfı 32-00 numaralı 14.1 tekstil desen tasarımı (……. isimli) TPE tarafından 27/09/2017 tarih ve ……. numarası ile tescil edildiğini, tasarımın özgünlüğü vc yenliği sabit hale geldiğini, Bursa ……. Sulh Hukuk Mahkemesinin …… d.iş sayılı dosyasında yapılan keşif sırasında davacının belirtilen adresteki işyerinin deposunda müvekkili şirketin tescilli tasarımı 21 top kumaş bulunduğunu, dava konusu tasarımın gerek estetik görüntüsü gerek kullanılan madde vc üretim teknikleri ile birlikte değerlendirildiğinde kamuya arz edilen diğer tasarımlardan tamamen farklı olduğunu, zira kullanılan renk, doku, desen tasarımı, örgü ve hammaddesi birlikle değerlendirildiğinde müvekkili firmanın üretmekte olduğu kumaşların yeni ve tüketici nazarında ayırt edici özelliklere sahip olduğunu, müvekkil firmanın uzun çabalar sonucu elde ettiği tasarımın kamuda kabul görmesi ve akabinde farklı firmalarca tasarımın taklitlerinin satışının gerçekleştirilmesi iş bu davada hükümsüzlük gerekçesi olarak gösterildiğini, ancak davacının iddiasının aksine; tekstil piyasasında pek çok firma tarafından tescilli ürünlerini kullanılıyor olması davacı tarafın iddia ettiği gibi tasarımın yenilik arz etmediğini değil diğer firmalarca da tasarım hakkına tecavüz edildiğim gösterdiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
Mahkememizin 14/02/2019 tarihli karar ile ……. esas, …… karar sayılı kararında; dosyanın mahkememiz …… esas sayılı dosya ile arasında hukuki ve fiili irtibat nedeniyle birleştirilmesine karar verilmiş ve işbu dosya arasına alındığı görülmüştür.
BİRLEŞEN DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin ……. sınıfı ve 14.1 tekstil desen tasarımı olan “……” isimli tasarımın …… sayı ile TPMK nezdinde tescilli sahibi olduğunu, ancak davalı tarafından müvekkiline ait tasarım desenlerinin müvekkilinden izin alınmadan kullanılarak üretildiğini ve piyasaya sürüldüğünü ve bu durumun müvekkilinin tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ve Mahkememizin …… Esas sayılı dosyası ile işbu davaya konu müvekkili adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğü talepli olarak dava açıldığını iddia ederek, öncelikli olarak işbu davanın Mahkememizin ……. Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, tasarıma tecavüzün tespitine, durdurulması ve önlenmesini, 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi ve 10.000,00 TL itibar tazminatının, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin 12/02/2018 tarihinden itibaren ……. sayılı ve “……” başlıklı tasarımın tescilli sahibi olduğunu, müvekkilinin tescilli tasarımının davacının tasarımına tecavüz etmediği gibi, davacı tarafa ait tasırımın yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine de haiz olmadığını ve davacı yan taleplerinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Bursa ….. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ……. değişik iş sayılı dosyası celp olunmuş, tetkikinde; talep edenin …, karşı tarafın ……. Tekstil Ayakkabıcılık İth. İhr. San.ve Tic. Ltd. Şti.olduğu, keşif sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda; “01/03/2018 tarihinde mahkeme heyeti ile birlikte ……. Tekstil Ayakkabıcılık İth. İhr. San.ve Tic. Ltd. Şti’nde yapılan keşif ve keşifte alınan kumaş örneklerinin incelenmesi sonucu; keşif esnasında işyeri showroomunda dosya içeriğinde yer alan kumaş desenine benzer hiçbir desen görülmediğini, işyeri deposunda dosya içeriğinde yer alan kumaş desenine benzer desene sahip 21 top kumaş tespit edildiğini, bu toplarda varyant no ……. yazmakta olup bu varyant nosuna sahip topların bu desen ile benzerlik taşıdığının görüldüğü, gülkurusu renk kumaş örneği incelenmek üzere keşif anında alındığını, SMK 81.mdsi çerçevesinde tescilli desen örneği füme kumaş ve keşifte alınan gülkurusu renk kumaş örneği incelendiğinde her iki kumaşın sahip oldukları balıksırtı desen nedeniyle desen açısından önemli benzerliklere sahip olduğu, fakat balıksırtı desenlerin füme kumaşta daha belirgin olması ve bu farklılığın kumaşın genel görünümüne de yansıması nedeniyle her iki kumaşın önemli ölçüde benzediği fakat ayırt edilemeyecek şekilde benzer olmadığı” hususlarını tespit ettiği görülmüştür.
Dosya davalı tarafa ait ….. nolu tasarıma yönelik tarafların dosyaya ibraz ettiği tüm delil ve belgeler, internet kayıtları üzerinde yapılacak arşiv araştırması, bilirkişi heyetinin mesleki bilgi ve görgüsü ile yapacağı değerlendirme neticesinde, tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfı olup olmadığı konusunda rapor tanzim etmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 09/11/2018 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; ” ….. numaralı tasarımın başvuru tarihi olan 27/09/2017 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Davacı/birleşen dosya davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesi ile, yenilik şartının bir tasarımda olup olmadığı genellikle uygulamada tescil sahibi tarafından açılan tecavüzün men’i davasına karşı dava olarak açılan hükümsüzlük davasında ileri sürüldüğünü, tasarımcı bilirkişiler tarafından yönlendirilen incelemelerin birçok hata ve eksiği de barındırdığını, sadece teknik konularda bilgili olmanın tasarım hukuku gibi ayrı bir mevzuatı ve buna özgü kararları olan bir hukuk dalına ilişkin uyuşmazlıklarda bilirkişilik yapabilme yetisini kazandırmadığını, bilişim uzmanının yeni ve ayırt edici niteliğe haiz olup olmadığı yönünden yapılacak inceleme ve değerlendirmelere her hangi bir katkı sağlayamayacağını, pay oranları yönünden konunun uzmanı olan hukukçu bilirkişiden alınan rapor çerçevesinde hüküm kurulması gerekirken hükme elverişli bulunmayan mülk ve inşaat bilirkişilerin düzenlediği raporun hükme esas alınmasının doğru olmadığını, davalı tarafa ait tasarımın yenilik ve ayırdedicilik özelliğini haiz olmadığını, tasarım hukuku konusunda uzman bir hukukçu bilirkişinin de yer alacağı yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına, bu talebin kabul edilmemesi ihtimaline binaen dosyanın eski bilirkişilere tevdii ile itirazlarını ayrıntılarıyla karşılayacak eksikliklerin giderildiği şekilde ek rapor aldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya davacı/birleşen dosya davalı vekilinin itirazlarını ve bildireceği desenleri incelemek suretiyle davalı adına tescilli dava konusu desenin tescil tarihinden önce aynısın kamu oyuna sunulup sunulmadığı benzer ve ayırt edicilik özelliklerinin neler olduğu hususunu etraflıca açıklar ek rapor tanzim etmek üzere önceki heyete tevdi edilmiş, bilirkişiler 06/03/2019 havale tarihli raporlarında “…… numaralı tasarımın başvuru tarihi olan 27/09/2017 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu” hususlarını rapor etmişlerdir.
Davacı/birleşen dosya davalı vekili ek rapora karşı itiraz dilekçesi ile, bilirkişiler tarafından ek beyan ve delil dilekçesi ekinde sunulan tasarım görselleri hakkında hiçbir gerekçeli açıklama yapılmadığını ve delilleri incelenmeden rapor tanzim edildiğini, taraflarınca dosyaya sunulan ve çeşitli internet sitelerinde yer lan tasarım görselleri incelenmeyerek ya da eksik incelenerek dava konusu tasarımın yeni olduğunun kabul edildiğini, mahkemece tesis edilen ara karardaki görevlerin bilirkişiler tarafından göz ardı edildiğini, tanzim edilen ek rapora mahkemece de itibar edilmeyeceğini, bilirkişi heyetine tasarım hukuku konusunda uzman hukukçu bilirkişinin tayin edilmesi gerektiğini, yeni bir heyetten rapor aldırılmasına, bu taleplerin kabul edilmemesi ihtimaline binaen, tüm itirazların ayrıntıları ile karşılayacak, eksikliklerin giderildiği şekilde ek rapor aldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 18/04/2019 tarihli celse ara kararı ile tüm dosya kapsamı deliller, önceki bilirkişi raporları, itirazlar ve davacı vekilinin dilekçesinde belirttiği internet siteleri de incelenerek davalı adına olan …… nolu tasarımın yeni ve ayırt edici olup olmadığı, hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı, birleşen dava yönünden davalı ürününün, davacı adına olan …… nolu tasarım tescili koruma kapsamında olup olmadığı, benzerlik bulunup bulunmadığı, ihlal bulunup bulunmadığı hususlarında rapor tanzim etmek üzere dosyanın yeni heyete tevdine karar verilmiş, bilirkişiler 12/07/2019 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “dava konusu …… nolu tasarımın TPE nezdinde davalı adına 27/09/2017 tarihli tescil belgesi bulunduğu, davacının iddia ettiği gibi tekstil piyasasında “….” diye herkes tarafından bilinen ve kullanılan bir desen olmadığı, “…….”ün bir desen değil doğal bitkisel bir lif tipi olduğu ve ……. elde edilen kumaşın çuval görünümlü bir yapıya sahip olduğu, dolayısıyla davalı deseninin jüt denilen harc-ı alem bir desen olmadığı, davacının dava konusu tasarımın harc-ı alem olduğu iddiasıyla 06/02/2019 tarihli ek beyan ve delil dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu görsellerin davaya konu tescilli tasarım ile karşılaştırmalı sonucunda incelenen tüm tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimin farklı olduğu, davacı tarafından verilen internet adreslerinde yapılan detaylı incelemelerde; davalı taraf tescilli tasarımındaki gibi “farklı boyutlardaki balıksırtı desenlerin düzensiz aralıklar ve kalınlıklar ile yerleşiminden oluşan ve homojen olmayan bir görüntüye sahip veya benzer” herhangi bir desene rastlanmadığı, dolayısıyla davalı adına tescilli olan …… nolu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik unsurlarına haiz olduğu ve hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, birleşen dava bakımından; Bursa …… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. d.iş dosyasına sunulan bilirkişi raporunda incelenen davacı deposunda bulunan ….. renk kumaş örneği ile davalı firmanın tescilli tasarımı karşılaştırıldığında; her iki desenin birbirine bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattıkları genel izlenim bakımından ayırt edilemeyecek derecede benzer olarak algılandıkları, dolayısıyla davacı deposunda bulunan 21 topluk desenin, davalı adına tescilli olan …… nolu tasarımın tescili koruma kapsamına girdiği ve sayılan nedenlerle davalı eylemlerinin ihlal niteliği taşıdığı” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Davacı/birleşen dosya davalı vekili alınan yeni rapora itiraz dilekçesi ile, yenilik incelemesinin kamu yararını ilgilendirmesi nedeniyle sunulan deliller haricinde de inceleme yapılmasının zorunlu olduğunu, davalı tarafa ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliğini haiz olmadığını, temel malzeme olarak kumaşın kullanıldığı ürün tasarımlarında kumaşın önemli bir değişken olduğunu, bunun yanında hedef kitlenin özelliği, işlev, günün modası, üretim şartları, maliyet gibi birçok etkenin birbiriyle bağlantılı olduğunu, dava konusu tasarımın balıksırtı desen kumaş türüne dahi tasarım olduğunu, yapısal özelliğine göre değerlendirme yapılması gerektiğini, işyerinde tespit edilen tasarımlar arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunmadığını, balıksırtı desenlerin füme kumaşta daha belirgin olduğu ve bu farklılığın kumaşın genel görünümüne de yansıdığını, tecavüz koşullarının somut uyuşmazlıkta gerçekleşmediğini, raporda var olan yenilik, ayırt edicilik, kötüniyet ve tecavüz konularındaki ciddi eksiklikler göz önüne alındığında ve itiraza konu raporu hazırlayan bilirkişilerin, dava hakkında reyini beyan etmiş olması karşısında yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı/birleşen dosya davacı vekili 28/10/2019 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat hesabındaki seçimlik hakkını 151/b hükmüne göre hesaplanmasını talep ettiği görülmüştür.
Dosya, davalı vekilinin seçimlik hakkı doğrultusunda maddi tazminat miktarının hesaplanması açısından ilgili mahkemeye talimat yazılarak bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, bilirkişinin Bursa ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunmuş olduğu 18/03/2020 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; “mahkeme tarafındn verilen yerinde inceleme yetkisi ile davacı/birleşen dosya davalının fabrikasında yapılan tespitte fabrikada yüz çeşidin üzerinde değişik katkılı ve değişik desenli kumaşın üretildiğinin tespit edildiğini, şirketin ticari defterlerinin ve muhtelif şirketlere kestiği fatura suretlerinin incelenmesi neticesinde şirketin ülke geneli satışlarında ve davalının iddia ettiği …. San. A.Ş.’ne kesilen faturaları içeriğinde dava konusu tasarım ürününe ait satış yapıldığına ilişkin bir kayda, faturaya veya buna benzer bir ibareye rastlanmadığını, satışlara ait muhtelif tarihli fatura örneklerinin rapora eklendiğini, mahkemenin talebi doğrultusunda şirketin 2017 yılında ürettiği ve sattığı bütün ürünlere ait satış cirosunun 43.726.494,40 TL, net karının 1.964.705,71 TL, ortalama kar oranının %4,49 olduğunu, davalı şirketin satış yapıldığını iddia ettiği …… San. A.Ş.’ne kesilen faturalardan tasarımın tescil tarihinden, tespitin yapıldığı tarihe kadar yapılan çeşitli ürün satışlarına ait fatura toplamının 1.841.970,27 TL olduğu, ancak içerisinde dava konusu tasarım ürününün yer almadığı” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Davalı/birleşen dosya davacı vekili hesap bilirkişisinin raporuna itiraz dilekçesi ile, raporda yapılan tespitlerin yerinde olmadığını, dosyaya atanmış olan bilirkişinin uzmanlık alanıyla da örtüşmediğini, bilirkişi tarafından kullandıkları seçimlik hak doğrultusunda hesaplanan maddi tazminat miktarı belirlenmiş ise de bilirkişinin sonuç kısmında kendi uzmanlık alanının açıkça dışında olan bir husus hakkında hukuki görüş bildirdiğini, yalnızca karşı tarafın kötüniyetli beyanları esas alınarak dava dışı şirkete yapılan satışlarda dava konusu olan kumaşa ait örneklerin bulunmadığının tespitinin en iyi niyetle düşünüldüğünde ihmalkarlık olduğunu, dava konusu tasarımın taklidi olan kumaşların tescil tarihi olan 27/09/2017 tarihinden sonra dahi kötüniyetli olarak satışa çıkarıldığını, davacı/birleşen dosya davalı yetkilisinin beyanları doğrultusunda dava dışı şirkete taklit edilen ürünün satışının yapılmadığının kabul edilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişinin kendi uzmanlık alanı dışına çıkarak herhangi bir talep de olmamasına rağmen seçimlik hakları doğrultusunda maddi tazminat hesabına ek olarak yapmış olduğu tespitlere itiraz ederek mahkeme tarafından gerek görülürse dosyanın tekstil konusunda uzman bilirkişiye ek rapor alınmak üzere tevdi edilmesini, ayrıca dava dışı …… Sanayi ve Ticaret A.Ş’ne müzekkere yazılarak taklit edilen kumaşların ne kadar süreden beri ve hangi miktarda satın alındığının sorulmasını talep etmiştir.
Ana dosyada dava; davalı adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğü, birleşen dosyada dava; davacı adına tescilli tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile durdurulması, ayrıca maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
Ana dosya yönünden; davalı/birleşen dosya davacısına ait …… tescil numaralı tasarımın, başvuru tarihi olan 27/09/2017 tarihi itibariyle koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu, davacı vekilinin rapora itirazları nedeniyle alınan ek raporda, bilirkişilerin kök rapordaki görüşlerini yineledikleri ve yeni heyetten alınan raporda da yine koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici özelliklerine sahip olduğu ve hükümsüzlük koşullarının oluşmadığını bildirdikleri görülmüştür.
Buna göre, davalı/birleşen dosya davacısı adına tescilli tasarımın tescil edildikleri tarih itibariyle yeni ve ayırt edicilik özelliklerinin bulunduğu, hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, ana dosyada davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dosyada; 6769 Sayılı SMK’nın 81/1. Maddesi ile, tasarım sahibinin izni olmaksızın bu kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek, tasarım hakkını gasp etmenin tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller gösterilmiştir. Yine aynı maddenin devamında ise, başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahip olduğu, tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmayacağı, tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edileceği ve koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmayacağı belirtilmiştir.
SMK’nun 55.md’sine göre tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Burada kanun koyucu patent ve faydalı modelden farklı olarak fonksiyona değil, görünüme koruma bahsetmiştir. Bu nedenle tecavüz iddiaları da ürünün “görünümü” nazara alınarak değerlendirilmelidir.
Dosyanın tevdi edildiği bilirkişi raporunda, davacı/birleşen dosya davalısına ait …… tescil numaralı tasarım ile davalı/birleşen dosya davacısının ürünleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izleminde ayırt edilemeyecek derecede benzer olarak algılandıkları belirtilmiş olup mahkemece de rapora aynen iştirak edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, alınan bilirkişi raporu ve yukarıda değinilen yasal düzenlemeler topluca değerlendirildiğinde; davaclı/birleşen dosya davacısına ait …… numaralı tasarım ile davalı ürünleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izleminde ayırt edilemeyecek derecede benzer olarak algılandıkları ve bu sebeple benzer olarak algılandıkları, böylelikle davacı/birleşen dosya davalısının eylemlerinin davalı/birleşen dosya davacısının tasarımdan doğan haklarına tecavüzde bulunduğu anlaşılmakla, davalı/birleşen dosya davacısının davalı/birleşen dosya davacısı adına …… sayı ile tescilli tasarımdan doğan haklarına tecavüzün tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, bu kapsamda Bursa …. Sulh Hukuk Mahkemesinin …… D.İş sayılı dosyası ile tespiti yapılan kumaşlar üzerinde davacı tarafa mülkiyet hakkı tanınmasına, bu ürünlerin üretimine münhasıran ayrılmış araç bulunmadığı anlaşıldığından bu yöndeki talebin reddine, bilirkişi raporuna göre davacının seçimlik hakkına göre tecavüz konusu ürünlerden davalının kârının bulunmadığı zira d.iş dosyası ile tesbiti yapılan ve piyasaya sürülmeyen 21 top kumaş dışında davalının bu üründen başkaca üretim ve satış yapmadığı yönündeki iddiasının; ticari defterleri üzerinde mali bilirkişi tarafından yapılan inceleme ile de desteklendiği anlaşıldığından davacının, davalının tecavüze konu ürünü satışa sunmamasından dolayı herhangi bir maddi zararının bulunmamakla birlikte davalı firmanında tecavüz eylemine konu olmayan tüm satışlarından elde ettiği kârın tazminat olarak belirlenmesinin hakkaniyete ve hukuku temel ilkelerine aykırı olacağından bahisle maddi tazminat talebinin reddine, davalının eyleminin aynı zamanda davacının tasarımdan kaynaklanan manevi haklarını da ihal ettiği anlaşılmakla, ihlalin niteliği, tarafların ekonomik durumu ve manevi tazminatın amacına göre 10.000,00 TL manevi tazminata hükmetmek gerektiği hukuki kanaatine ulaşılmıştır.
Davacının tecavüz oluşturan ve d.iş dosyası ile tespiti yapılan 21 top kumaş yönünden mülkiyet hakkı talebinin ise somut olayın niteliğine ve tecavüzün niteliğine uygun olduğu anlaşıldığından kabulüne karar verilmiştir.
Hernekadar birleşen dosya davacı itibar tazminatı talebinde bulunmuşsa da; dosya içerisinde mevcut toplanan deliller karşısında, davalının davacıya ait tasarımını içeren ürün yahut hizmetleri kötü veya kalitesiz bir şekilde piyasaya sürdüğü, bu veya başka şekilde davalı firmanın itibarının sarsılmasına sebebiyet verdiği yolunda davacı tarafça herhangi bir delil sunulmadığı, dosya kapsamına göre böyle bir sonuca ulaşılamadığı anlaşıldığından bu talebin reddine karar verilmiştir. Tecavüz oluşturan ürünlerin ithal veya ihracına ilişkin bir delil bulunmadığından gümrük sahalarında el koyma taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Asıl Davada;
Davacının davasının REDDİNE,
-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile 18,50 TL harcın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
2-Birleşen mahkememize ait …… esas …… karar sayılı dosyasında;
Birleşen dosya davacısının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalının davacıya ait …… tescil numarası ile tescilli endüstriyel tasarımından doğan haklarına tecavüzünün tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine bu kapsamda bursa….. Sulh hukuk mahkemesinin …… D.İş sayılı dosyası ile tespiti yapılan kumaşlar üzerinde davacı tarafa mülkiyet hakkı tanınmasına, bu ürünlerin üretimine münhasıran ayrılmış araç bulunmadığı anlaşıldığından araçlar yönündeki talebin reddine,
-Tecavüz oluşturan ürünlerin ithal veya ihracına ilişkin bir delil bulunmadığından gümrük sahalarında el koyma taleplerinin reddine,
-Davacının seçimlik hakkına göre tecavüz konusu ürünlerden davalının kârının bulunmadığı anlaşıldığında maddi tazminat talebinin reddine,
-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Koşulları oluşmayan itibar tazminatı talebinin reddine,
-Hüküm özetinin masrafı davalı tarafça karşılanmak suretiyle ülke çapında yayın yapan tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilanına,
-Peşin yatırılan 2.049,30 TL harçtan alınması gereken 683,10 TL harcın mahsubu ile arda kalan 1.366,20 TL harcın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat tutarı üzerinden 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen maddi tazminat tutarı üzerinden 13.450,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Bu dava nedeniyle davacı tarafından yapılan 683,10 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 1.850,00 TL bilirkişi ücreti, 117,00 TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 2.686,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 244,18 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.09/09/2020
Katip …
¸

Hakim …
¸